İnsan ömrü uzadı güzel kalma isteği arttı

Kozmetik renkli bir dünya ama bu da bir endüstri aslında...
- Evet, renkli ve eğlenceli bir dünya. Bu alanda çalıştığım için çok keyif alıyorum ama evet, bu da bir iş.
Kozmetik sektörü sürekli büyüme eğiliminde. Makyaj ve bakım ürünlerine ilgi her zaman artıyor mu?
- Hem makyaj ve bakım ürünlerine ilgi artıyor hem de dünyanın farklı yerlerinde yeni pazarlar oluşuyor. Ancak daha da önemlisi, insan ömrü uzadı ve buna bağlı olarak güzel kalma isteği arttı. Kimse çirkin bir yaşlı olmak istemiyor. Bu yüzden de yaşlanmayı geciktiricilere ve renkli kozmetiğe ilgi artıyor.
Avrupa ile kıyaslayınca Türkiye’de durum nasıl?
- Türkiye 28 yaş ortalamasına sahip genç bir ülke. Avrupa ise 40 yaş ortalamasına sahip. Gelirler farklı. Penetrasyonlar farklı.
Örneğin?
- Türkiye’de ruj ve renkli kozmetik ürün penetrasyonu yüzde 60. Yani 10 kadından altısı bir yılda bir makyaj malzemesi ürünü kullanıyor. Batı’da bu oran yüzde 90. Türk kadını yılda ortalama ruj, far, maskara gibi dört ünite makyaj malzemesi alıyor. ABD’deyse 10 ünite. Rusya’da 20’nin üzerinde. Rusya’da özellikle rujda penetrasyon çok yüksek. Türkiye’de ve Avrupa’da şampuan penetrasyonu yüzde 90 gibi. Türkler hijyenik; yıkanma işini önemsiyorlar. Fakat yıkama sonrası saç bakım ürünlerinde Türkiye’de penetrasyon yüzde 25. Batı’da bu oran yüzde 50.
Saç boyamada nasıl farklılıklar var?
- Türkiye’de yüzde 45 olan oran gelişmiş ülkelerde yüzde 70 civarında. Fakat Türkiye’de ilginç nokta gençler arasında penetrasyonun yaşlılardan daha yüksek olması. Saç boyalarının yüzde 50’sini 30 yaş altı alıyor. Avrupa’da erkeklerde saç boyama penetrasyonu yüzde 10-20, kadınlardaysa yüzde 70.
Türk kadını için makyajda en önemli unsur nedir?
- Türk kadınları göz makyajını çok önemsiyor. Kalem veya eyeliner ile maskara olmazsa olmaz. Göz farı da Türk kadınının ilgi duyduğu bir şey ve belirgin göz makyajı yapmayı tercih ediyor. Fakat fondöten ve pudra daha az kullanıyor. Daha doğal görünmeyi tercih ediyor.
Kadınlar makyaj yaparken en çok hangi hatalara düşüyor?
- Yanlış renk tercihine. Kendi ten ve saç renginize uyumlu renkleri tercih etmekte fayda var. Ve tabii ki elbiselerinizle de uyum önemli.
Erkeklerin göz kalemi ve maskarayla arası nasıl?
- Uzakdoğu’da erkeklere özel maskaralarımız var. Avrupa için bu imkansız bir şey.
İstanbul’da yaşayan yabancı bir yönetici olarak izlenimlerinizi paylaşır mısınız? Lütfen yemek ve insanlar dışında bir şeyler söyleyin çünkü sürekli herkes bunu tekrar edip duruyor.
- Benim için Türkiye’yle ilgili en etkileyici şey zıtlık. İnsanlar, mekânlar, semtler, sokaktaki hava… Hemen her şeyde zıtlık inanılmaz! Bir an kendinizi New York’ta sanabilirsiniz ve birkaç dakika yürüdükten sonra 1970’lere geri döndüğünüz hissine kapılabilirsiniz. Türkiye’de iç içe geçmiş iki Türkiye var...

Dişçi olmak istiyordum
KARİYER

* Çocukken dişçi olmak istiyordum. Üniversitedeyken, lise öğrencilerine matematik dersi verdim.
* Gerçek anlamda ilk işim ise 23 yaşında L’Oreal’de pazarlamada başlamam oldu.
* 1.2 milyon İtalyan Lirası’ydı maaşım. Şimdiki 600 Euro’ya eşit. Tekbir takım elbisem vardı. Hep jean giyiyordum.
* L’Oreal’de İtalya, Fransa, Portekiz, İspanya ve Batı Avrupa’da çeşitli pozisyonlarda çalıştım. İstanbul’a gelip Türkiye Genel Müdürü olmadan önce Latin Amerika’dan sorumluydum.

Bütün gün sürerse kâbus olur
TOPLANTI

* Çok sık toplantım olur. Bazen gerçekten çok fazla! Toplantı asla iki saati aşmamalı. Fakat senaryoların sık değiştiği farklı departmanların yönetildiği bir işte bu gerekli.
* Zamanı doğru yönetmek, verimlilik için çok önemli.
* Doğru kararı verebilmek için ekibe doğru zamanı da vermeli. Daha çok dinlerim.
* Çok uzarsa feci sıkılırım. Bütün gün kapalı odada süren bir toplantı benim için kâbus! Sadece sigara tiryakisi olduğum için söylemiyorum bunu.

Sabah kafam çalışmaz
GÜNE BAŞLARKEN

* 06:30’da kalkarım. Beş saat uyku yetiyor. Ama uyanır, 30 dakikayı yatakta geçiririm.
* Uyandığımda asla enerjik ve mutlu olamam. Kesinlikle sabah insanı değilim.
* Beynim öğlenden sonra ve akşamları daha iyi çalışır. Fakat kendimi ekibime uydururum.
* Eğer sabah harika bir fikrim varsa bu kesinlikle önceki geceden kalmadır.

 Hayatımda pek yeri yok
SPOR

* Spor benim için çok önemli değil. Hayatımda da pek yeri yok. Spor salonunun bağımlılarından olmadım.
* Arkadaşlarımla futbol maçı yapmayı severim.
* Kışın ailece kayağa gideriz. Bir de tenis oynarım ama kazanmam şartıyla!
* Çok çok eskiden atletizmde iyiydim. Özellikle koşuda!

Her şeyi yiyorum
BESLENME

* İtalyan yemeklerini seviyorum. İspanyol ve Akdeniz mutfağı tam bana göre. Özellikle daha önce tatmadığım yemekleri denemeyi severim.
* Kahvaltıda espresso, portakal suyu ve yoğurttan şaşmam. Ama özeldir kahvaltım.
* Öğlen hafta içi hafif yerim, hafta sonu ailem ve arkadaşlarımla olunca bu değişir. Arkadaşlarla buluşmak için akşam yemeğini tercih ederim.
* Hayatta kalmak için pişirmem gerekirse spaghetti al pomodoro hazırlaması zor olmaz.

Dostane atmosfer şart
MEKÂN

* Şu sıralar İstanbul’u keşfediyorum. Sunduklarıyla harika bir şehir! Şehirde yeni olduğum için henüz bir yerin müdavimi değilim.
* Hem et hem balık restoranlarını severim.
* Bir mekânda hijyen de, lezzet de, atmosfer de, tasarım da önemlidir. Bence en çok atmosfer fark yaratır. Bir mekanın iyi yemeği, iyi içkileri olacak ama dostane atmosfer şart.
* Yeni yerleri denerim ama yaşadığım her şehirde son içki için gittiğim özel mekanım hep oldu.

Altı hafta tatildeyim
TATİL

* Yılda üç kez tatile çıkarım.
* Yazın üç haftalık tatile çıkarım. Kışın iki hafta tatil yaparım ve bir de nisan-mayıs aylarında bir hafta izin kullanırım.
* Yazın her yere gidebilirim. Yeni yerler görmek isterim.
* Bir kızım ve bir oğlum var. Tatilde aile mutlaka bir aradayızdır.

Karım veya asistanım seçiyor
OTOMOBİL

* Otomobiller hiçbir zaman ilgi duyduğum bir konu olmadı. Hiç model hiç bilmem.
* İlk otomobilim annemin Fiat 126’sıydı.
* Otomobil seçimini asla ben yapmam. Hep birileri benim için seçer. Bu genellikle karım veya asistanım oluyor.
* Karım hızlı kullandığımı söylüyor.
* Şoförüm var. İstanbul trafiği saat ve bölgesine göre değişiyor. Fakat bu randevuya vaktinde geldim!

Plansızım, koleksiyon yapamam
HOBİ

* Filmler bayılırım. Farklı türler… İtalyan, Fransız, İspanyol ve bazı Amerikan filmleri… Türkiye’de de güçlü bir film endüstrisi olduğunu biliyorum. Keşfetmek ilginç olacak.
* Koleksiyon yapmak benim için imkansız çünkü hiç planlı biri değilim şahsi yaşamımda.
* Okumak istiyorum ama bir türlü başlayamıyorum ve üç gün içinde kitabı bitirmeliyim. Bu yüzden daha çok tatillerde okuyorum. Macera veya tarihi kitaplar severim.
* Şu anda ayrı şehirlerde yaşadığımız için en büyük hobim, özlemim ailem.
* Çocukken küçük asker oyuncaklarla oynamayı severdim.