Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2008 00:00
Türkiye'nin en eski kadın iç giyim markalarından Yeni İnci’nin müşteri talebi üzerine ürettiği ’protez sutyenler’ hem ithalata hem de bu tür ürünlerin fiyatlarına darbe vurdu. Yeni İnci Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Furkan Atakan, "Sonradan göğsü alınan eski müşterilerimizin talebi üzerine ’inşallah çok satmayız’ diye üretime başladık. Ne yazık ki 100 bin adetten fazla satıldı" dedi.
YUGOSLAVYA göçmeni Ömer Kahyaoğlu’nun 1964’te kurduğu, Türkiye’nin en eski kadın iç giyim firmalarından Yeni İnci İç Giyim Sanayi’nin 1.5 yıl önce üretmeye başladığı ’özel süngerli ve ortalama göğüs ağırlığına denk protez sutyenler’ piyasada büyük talep görüyor. 1.5 yılda 100 bin adeti aşan miktarda protez sutyen sattıklarını söyleyen Yeni İnci Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Furkan Atakan, "Markamız çok eski ve çok güçlü. Bizim önceden normal müşterimiz olan bazı kadınlar daha sonra göğüs kanseri nedeniyle bir ya da iki göğsünü kaybetti ve bunlardan bize ’protez sutyen üretin’ önerileri geldi. Biz önce bu işe girmek istemedik. Ancak piyasada özellikle ithal protes sutyenlerin çok pahalı olduğunu ve ’tıbbi malzeme’ mantığı ile üretildiği için de estetik kaygılardan uzak olduklarını görünce ’sosyal sorumluluk gereği’ üretme kararı aldık" dedi.
BU SATIŞA SEVİNEMİYORUZ: Furkan Atakan, protez sutyen üretmek için yola çıktıklarında ’inşallah bu üründen çok satamayız’ diye dua ettiklerini söyledi ve şöyle konuştu: "Allah hiçbir kadına böyle bir hastalık vermesin. Bundan para kazanmayı amaçlamadık. Bize hemen ithalatçılar geldiler ve ’fiyatları düşürmeyin’ dediler. Biz de ’hayır’ dedik ve ortalama 40 YTL’den maliyetine pazara sürdük. 1.5 yılda da 100 bin adetten fazla satıldı. Bu satışa hiç sevinemiyoruz. Sadece böyle bir ürüne ihtiyacı olan müşterilerimizin memnuniyetine seviniyoruz."
HASEKİ’DEKİ TUHAFİYECİ: Furkan Atakan, Yeni İnci’nin yılda toplam 2 milyon 500 bin adet iç giyim ürünü üreten bir şirket olduğunu, bunun 500 bininin 1 yıl önce üretimine başladıkları erkek iç giyim ürünlerinden oluştuğunu söyledi. Atakan, Yeni İnci’nin kuruluş öyküsünü de şöyle özetledi: "Ailemiz Yugoslavya göçmeni. Aile büyüğümüz Ömer Kahyaoğlu 1954’te Tito rejiminden kaçıp Üsküp’ten İstanbul’a gelmiş. Biraz para biriktirip Haseki’de 30 metrekarelik bir tuhafiye dükkanı açmış. Mesleği terzilikmiş ve tuhafiyede özellikle kadın iç giyim ürünlerine olan yoğun talebi görünce iç çamaşırı üretimine başlamış. Talep artınca da makineler alıp üretimini büyütmüş. 1979’da da babam Kamuran Atakan ile Selahattin Kahyaoğlu ortak olmuşlar ve üretimi 300 metrekareye, sonra da 2 bin 500 metrekarelik bir alana taşımışlar. 2001’de de Bayrampaşa’daki kendi mülkümüz olan 10 bin metrekarelik binamıza taşındık."
Gazete káğıdı içinde taşla ’göğüs’ yapanlar bile vardı
FURKAN Atakan, "Araştırınca gelir durumu iyi olmayan bazı bölgelerde göğsü alınmış kadınlarımızın gazete kağıdı içine taş koyup kendilerine gögüs yaptığını duyduk. Biz de protez sütyeni üretme kararı aldık" dedi.
44 yıldır hiç fason üretmedik
YENİ İnci Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Furkan Atakan, Yeni İnci’nin kadın iç giyiminde kuruluşundan buyana hiçbir zaman bir başka markaya fason üretimi yapmadığını söylüyor ve "Böyle yapmakla da doğru yapmışız. Çünkü bugün marka olmanın değeri çok daha iyi anlaşılıyor. Son dönemde genç kızlar için Y-Girl, erkek iç giyimi için de Kitaro markalarını yarattık. Artık erkek iç giyiminde de iddialıyız. Şu anda ciromuzun yüzde 30’u ihracattan geliyor. Önümüzdeki dönemde bu yüzde 50-50 oranlarından dengelenecek" dedi.