Güncelleme Tarihi:
Daha önce de Vufi grubunda müzik yaptığınızı biliyorum. Ya ondan öncesinde?
- 2004 yılında Sabancı Üniversitesi’ne girmiştim. ıki sene orada okudum, sonra devam etmek istemediğime karar verip ıngiltere’ye gittim. Müzik ise zaten hep vardı hayatımda. Profesyonel anlamda Vufi’yle başladık. Sene 2007’ydi.
Okul yarım kaldı yani...
- Yok, yeniden Sabancı Üniversitesi’ndeyim, okula döndüm.
“Hayatımda eskiden beri müzik vardı” dediniz. Nasıl başladı bu tutku?
- Müzikli bir eve doğdum ben... Babam hobi olarak uğraşmayı çok sever. Gitar da çalardı, klavye de... Arada şarkı da söylerdi. Yani sürekli müzik dinlenen, enstrüman çalınan bir evde büyüdüm.
Evinizde en çok neler dinlendirdi?
- Beatles, Abba, Queen, Cat Stevens dinleyerek büyüdüm.
HAYATIMDA TÜRKÇE MÜZİK DİNLEMEDİM
“İnim İnim” albümünün temel nasıl atıldı?
- Vufi’yle çalarken hiç Türkçe şarkı yazmıyordum. 10-15 yaşlarındayken denemelerim olmuştu ama onları da sevmedim. Derken Can Bonomo’nun albümü için kolları sıvadık ve ben de Türkçe bir şeyler yazmaya başladım.
Türkçe şarkı yazmamanızın özel bir nedeni var mı?
- Hayatım boyunca hiç Türkçe müzik dinlemedim ki. şarkı yazmak için kulağın aşina olması gerek. Yani yazmak istesem de bir şey çıkmıyordu.
Türkçe’ye bu yabancılık neden?
- Küçüklüğüm ıngiltere’de geçti. Altı yaşındayken Türkiye’ye döndük, sonra Üniversite için ben tekrar gittim.
Hâlâ Türkçe müzik dinlemiyor musunuz?
- MFÖ, Barış Manço gibi klasikleri severim, dinlerim. Onun dışında farklı bir tarzları olduğu iıçin Duman’ı çok seviyorum.
İlk şarkınızı ne zaman yazdığınızı hatırlıyor musunuz peki?
- 10’lu yaşların başında yazmaya başladım ama onlar çocukça denemelerdi... Güzel diyebileceğim şarkılar ise lisedeyken çıktı.
“HIYAR”I BELLİ BİRİ İÇİN YAZILMAMIŞTI
Albümde yer alan şarkılarınızın isimleri çok ilginç. “Raptiye” hadi neyse de “Kevgir”, “Hıyar” diye şarkı ismi olur mu diyor insan?
- Öyle ilginç şeyler benim daha çok hoşuma gidiyor. Raptiye deyince insanın aklına komik şeyler geliyor. Kevgir dersen bir kültürün parçası. Benim kafam hep öyle yerlere gidiyor.
Bu şarkılar albüm yapmaya karar verdikten sonra mı yazıldı, yoksa önceden var mıydı?
- “Kevgir” eskiden ıngilizce olarak hazırladığım bir parçaydı. Ama onun dışındakilerin çoğu albüme karar verdikten sonra ortaya çıktı.
Şarkılarınızın bir hikayesi var mı? Nelerden ilham alıyorsunuz yazarken?
- şarkıları hep yaşadığım olaylardan ve tanıdığım, bildiğim karakterlerden yola çıkarak yazarım.
“Hıyar”ın nasıl bir hikayesi var mesela?
- “Hıyar”, belli bir insan için yazılmadı canım.
ALBÜMDE DOZUNDA BİR ARABESK VAR
Albüm kapağındaki çelenk ve çiçekler yaptığınız müzikle tezat oluşturuyor sanki. Kimin fikriydi?
- Ama ben çiçek motifini bu albümle çok özdeşleştiriyorum. Özellikle kırmızı çiçekte bir nebze arabesklik vardır ya, bu albümde de tam o dozda arabesklik olduğunu düşünüyorum. Biraz ironik, biraz da estetik açıdan güzel geldiği için kullandık o çiçekleri.
Ya çelenk?
- Çelenk genellikle açılışı temsil eder ya, benim de ilk albümüm işte.
Bir de tek başına müzik grubu gibi çalışmışsınız. Hangi enstrümanları çaldınız bu albümde?
- Gitarları, basları ve klavyeleri çaldım. Birkaç şarkıda da vurmalı gibi şeyler. Ayrıca bütün vokaller ve düzenlemeler bana ait. Yüzde 90 benim olan bir albüm.
MÜZİĞİM HİÇBİR TÜRE UYMUYOR
Sizin müziğiniz için kimi rock diyor, kimi caz. Bu karışıklığa bir son verir misiniz?
- Ben tam olarak o türlerden hiçbirine ait görmüyorum albümü. Bir besteci ve onun besteleri diyebiliriz. O sadelikte bir konsept var. Sadece arada benim sevdiğim tarzlara gidiyor; reggae, funk, klasik rock, alternatif... Tam ben yani, öyle diyeyim.
VUFİ’NİN AKIBETİ BELİRSİZ
Vufi’den tamamen koptunuz mu? Grup dağıldı mı?
- Kesin bir şey yok. Sadece verilmiş bir ara olabilir. Ya da şimdilik pasif diyebiliriz. Arada reklam müzikleri yapıyoruz ama şu anda albüm ya da konser planımız yok.