İnancımızı yaşayabilmek için bu cami gerekliydi

Eşcinsel olduğunuzu ilk ne zaman kez fark ettiniz?
Anaokuluna gidiyordum ve babam benden çok memnundu. Çünkü şiddete çok eğilimliydim. 5 yaş civarında neden değiştiğimi sorgulamaya başladı. 7-8 yaşlarımda ise artık bir kız gibi davrandığımı söylemeye başlamıştı. Bu yüzden yıllarca benimle ilgilenmedi. Aslında bu tutumu beni çok üzmedi. Hatta onun baskısından kurtulup kendi hayatımı yaşayabildim. Yıllar sonra ise toplumda acı çekeceğimi bildiği için böyle davrandığını itiraf etti bana.
Anneniz durumunuzu nasıl karşıladı?
Annem beni hep sevdi. Ama asıl sorun babam ya da annem değil; abimdi. Babam ona karşı çok sertti, o da bana... Abim efemine davranışlarımı fark ettiği andan itibaren şiddete başvurdu. Beni sürekli dövüyor, “Dayak sana erkek olmayı öğretir” diyordu. Bütün kemiklerimi kırdı...
Nasıl atlattınız bu dönemi?
Erkek olmak, Arap olmak, Fransa’da Müslüman bir göçmen olmak, hepsini sorguladım. 12 yaşımda İslam’ı keşfetmeye başladım. Cezayir’de iç savaş vardı o dönemde. Ama bir taraftan da insanlar sistemi sorguluyordu. FIS örgütü vardı hatırlarsınız. Her tatile gittiğimde Cezayir’de Selefiler’in radikal duruşundan, toplumu sorgulamasından etkilendim. Beş vakit namaz kılıyordum. Ancak, Cezayir’deki terör saldırıları beni çok etkiledi. O zaman Selefiler’den uzaklaştım.

YEDİ YILI ARAYIŞLA GEÇİRDİM
 Onlar size nasıl bakıyordu?
Maskotları gibiydim. Sevimli bir çocuk sürekli camiye geliyor, hem de göçmen, ama ülkesine dönüyor. Hatta Kuran’ı okuyabilmek için Arapça öğrendim.
Yani toplumun onaylamadığı eşcinsel eğiliminizi inançla bastırmaya çalıştınız. Kaç yaşına kadar böyle sürdü?
17 yaşıma kadar. Yakın bir erkek arkadaşımla fiziksel çekim yaşadık. 26 yaşındaydı, nişanlıydı, yakında evlenecekti. Hissettiklerimin normal olduğunu, evlenince geçeceğini söylüyordu. Onunla geçirdiğim ilk gece anladım ki, ben bir eşcinselim. O geceden sonra çocukluğumdan beri bastırdığım o hisleri hatırladım: Bir eşcinseldim ve hayatımın bir bölümünü, İslam’a yönelerek silmeye çalışıyordum.

BURASI HERKESE AÇIK BİR İBADETHANE OLACAK
 Bu kadar radikal bir dini atmosferde nasıl yaşadınız bu kimliğinizi?
Müslümandım, üstelik çevremde çok sevilen biriydim. Önce derslerim bozuldu, ardından 19 yaşında Paris’teki bir ilişki nedeniyle HIV kaptım. Tam bir ret dönemiydi: Sınıfta kaldım. İslam’ı reddettim. Yaklaşık yedi yılı kimlik arayışıyla geçirdim. Cinsellik, İslam, kimlik, AIDS, hepsini ortasında “Ben kimim?” “Benim gibi biri var olabilir mi?” soruları dolanıyordu kafamda. Selefilerin arasından, dine isyana, yani bir uçtan öbür uca sürüklendim. Kendi kendime işkence ettim resmen.
Eşcinseller için ayrı bir ibadethane fikri nereden çıktı?
Ama kadınlar türban takmak ya da arka sıralara oturmaktan, erkekler de uğradıkları sözlü ya da fiziksel saldırılardan korkuyordu. Geçen haziranda Hac’ca gittik ve kendi inançlarımızı yaşayabilmek için bu caminin gerekli olduğuna karar vardık.
Mekan olarak nereyi kullanacaksınız?
Budist tapınağının bir salonunu bize tahsis ettiler. Orayı camiye çevirdik. Burası sadece eşcinsellere değil, biseksüeller, kadınlar, transseksüeller, kısacası herkese açık olacak. 30 Kasım’da ilk toplu ibadetimizi yapacağız. Camide kadın ve erkekler birlikte ibadet edecek. Kimse diğerinin önünde ya da arkasında kalmayacak. Tıpkı İslam’ın ilk döneminde Mekke’de olduğu gibi.
Peki bu camide aynı cins arası nikah da kıyılacak mı?
Evet, evlilik de olacak. Şimdilik cuma namazıyla başlayacağız. Ardından bakacağız.

Her dinde homofobi var
Bir Müslüman olarak bu kimliği taşımak daha mı zor?
Her dinde homofobi mevcut. Müslüman toplumlarda daha çok. Ancak daha iki yıl önce Fransa’da “İ.neleri yakacağız” diye slogan atılıyordu.
Eşcinseller neden kilisede evlenip, aile kurumunu ihdas etmek istiyorlar?
Bir çelişki ama toplumla ‘anarşist bir çatışmanın’ ardından gelen pazarlık süreci bu. Eşcinseller eşit haklar istiyor. Azınlık kendini topluma açar, haklarını talep eder ve toplumla pazarlığa girdikten sonra haklarının tanınmasını sağlar.
Eşcinsellere dair en nefret ettiğiniz klişe nedir?
En çok “Siz iyi Müslüman olamazsınız. Çünkü normal insanlar değilsiniz. Daha çok hayvanlar gibisiniz. Kendi cinsinizle ilişkidesiniz” sözleri. “Sizi ateşe atıp yakacağız” bile çıkıyor hâlâ. Bizi hâlâ bir hastalık gibi görenler bile var.