İnan inanabilirsen

Güncelleme Tarihi:

İnan inanabilirsen
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2000 00:00

Haberin Devamı

Korkudan, çaresizlikten ya da rastlantıdan doğan batıl inanışlar bazen güldüren, bazen de düşündüren davranış ve sözlerle hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor.

Büyük bölümü bilimsellik, akıl, çağdaşlık ve dinsel inançla ilgisi olmayan batıl inanışlar zaman zaman halk arasında etkisini sürdürüyor.

"Aynanın kırılması uğursuzluktur. Aynanın kırıldığı ev yedi sene iflah olmaz", "Ayın 13'ü uğursuz sayılır", "Bir şeyi kırk kere söylersen olur", "Dört yapraklı yonca bulanın talihi açılır", "Gökkuşağının altından geçen insan cinsiyet değiştirir", "İki bayram arası düğün yapılmaz", "Merdiven altından geçilmesi uğursuzluktur" gibi inanışlar bilinen ve duyulan batıl inançlar arasında yer alıyor.

Kültür Bakanlığı'nın internet sitesinde, İnegöl halkından derlenen ilginç batıl inanış örnekleri bulunuyor.

Ölümden doğuma, çamaşır yıkanmasından örümcek ağı temizliğine, oturmadan yürümeye, evlenmeden gece yapılan işlere kadar yaklaşık 159 batıl inanıştan bazıları şöyle:

-Arabanın önünden tavşan geçmesi uğursuzluktur.
-Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işarettir.
-Ateşle oynayan çocuk altını ıslatır.
-Bir kimseye süt verilirken içine küçük bir kömür parçası ya da bir yeşil yaprak atılmazsa, hayvanın sütü kesilir.
-Cumartesi ve salı günleri çamaşır yıkanmaz. Çamaşır kazanı ateşte uzun süre bırakılmaz, bırakılırsa o evden cenaze çıkar.
-Çam ağacının kozalağı çok olursa, o yıl kış şiddetli olur.
-Çarşamba günü yorgan kaplayan hastalanır.
-Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa boyu kısa kalır.
-Çocuk çamaşırlarının gün batımına kadar dışarıda askıda kalması, çocuğun büyülenmesine neden olur.
-Ezan sesi sırasında duyulan köpek uluması ölüm haberidir.
-Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okur.
-Elden ele makas alınmaz, makas düşman sayılır.
-Erkek çocuğun kesilen ilk saçı atılmaz, bereketi artar diye babasının cebine konur.
-Gelinin anne evine dönmemesi için gelin arabasının arkasından su dökülür, su tası ters çevirilip üstüne oturulur.
-Gece ayağıyla oynayanın anne ya da babası ölür.
-Gece kapı arkasında oturulmaz, oturan iftiraya uğrar.
-Hapse giren, ölen birinin yüzüğünü takarsa çabuk çıkar.
-İşi yarıda bırakanın ölümü zor olur.
-İki bebek kırkı çıkmadan aynı odada bulundurulmaz, bulundurulursa birinin büyüyeceğine, diğerinin kısa boylu kalacağına inanılır, buna da 'Kırk basar' denilir.
-İki kadının arasından geçen erkek karısına söz geçiremez.
-Kızlar, iki öğün arasında yemek yerse kısmeti kapanır.
-Kahve içen oğlan çocuğunun bıyıkları çıkmaz, köse kalır.
-Bebek, ayak tabanından öpülürse erken yürür, dudağından öpülürse erken konuşur, ensesinden öpülürse inatçı olur.
-Küçük çocuk apış arasından bakarsa eve misafir gelir.
-Kaza geçiren kişinin yeniden kaza geçirmemesi için, başında tuz yada para çevrilir.
-Kedinin kıbleye dönüp ön ayaklarıyla başını kaşıması, yağmur yağacağına işarettir.
-Leyleği havada gören o yılı durmadan gezerek geçirir, yerde gören evinde oturur.
-Mahalle halkından ölen olursa, dolu su kapları boşaltılır. -Mezar ve mezarlığa doğru parmak uzatılmaz, uzatılırsa o parmağın ısırılıp ayak altına alınması gerekir.
-Ölünün yıkandığı yerde 7 gece mum yakılır. Ölü geçerken tırnaklarabakılmaz. Ölünün gözleri açıksa, arkasından kısa süre sonra bir başkasının öleceğine inanılır.
-Saç taramasında, tarakta kalan saç sokağa atılmaz. Atılırsa bir tavuğun ayağına dolanır, sürekli başın ağrır.
-Salı günü başlanan iş sallanır, bu nedenle işe başlanmaz. -Sabun bir başkasına el üstünde verilir.
-Su içerken sol el başın üstüne konulur.
-Sabah işe giden erkeğin önünden kadın geçmez, geçerse o erkeğin işi rast gitmez.
-Sobada ya da ocakta odunların ses çıkararak yanması, o ev sahibi hakkında dedikodunun yapıldığına inanılır.
-Şimşek çakarken kırmızı giysi giyilmez.
-Terlik ve ayakkabı ters çevirilirse evden ölü çıkar.
-Yeni yapılan evin temeline kurban kesilir.
-Yeni doğan çocuğun kopan göbeği nereye atılırsa, o mesleği seçermiş. O nedenle tuttuğu mesleğin yükselmesi için kiremitliğe atmak gerekir.
-Yeni doğan bebeğin ağzına üflenirse, o bebeğin cana yakın olacağına inanılır.
-Yeni doğan bebeğin eline, iyi huylu ve iyi okusun diye kalem tutturulur.
-Yaranın üzerinde ekmek çevirilir, sabah ezanından önce mezarlığa gidip atılır, arkasına bakmadan eve dönülürse yara geçer.
-Yaranın üzerinde ekmek ya da şeker çevirilir, sabah ezanından öncebir köpeğe atılırsa yara geçer.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!