Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2004 00:00
Doktorlar, doğuştan kalbi sağda ve akciğeri ile kalbi arasında 4 ana damarı eksik olan Hülya Demir’e 7 yaşındayken 3 ay ömür biçti. O, doktorlara inat 16 yıldır yaşıyor. AİLESİNİN, yaşama enerjisine hayran olduğu Hülya Demir, 6 yaşına kadar yürüyemedi ve geç konuşmaya başladı. Doğuştan kalbi sağdaydı ve akciğeri ile kalbi arasında 4 ana damarı yoktu. Yüzü ve tırnakları mosmordu. 4 yaşında şant ameliyatıyla damarları genişletildi. 3 yıl sonra fenalaşarak kaldırıldığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yataktan düştü. Başına aldığı darbenin faturası, 6 ay sonra şuurunu kaybettiği gün çıktı. Beyninde ödem oluşmuştu. Hastaneye geldiğinde nabzı atmıyordu. Hülya Demir için ölüm kelimesi o gün ilk kez telaffuz edildi. Ancak birkaç dakika sonra nabzı tekrar atmaya başladı. Beyin ameliyatından sonra 3 gün yoğun bakımda, 3 ay da hastanede kaldı. O yıl okula başlayamadı. Peşpeşe ameliyatlar Hülya Demir henüz 7 yaşındayken, ‘Akciğer ve kalp nakli yapılması gerekiyor. İkisinin de aynı kişiden alınıp aynı anda takılması şart. Dünyanın hiçbir yerindeki doktorlar bu riskli ameliyatı gerçekleştirmek istemez. Bu halinle en fazla 3 ay yaşarsın’ diyen doktora, ‘Size inat yaşayacağım’ diyebilecek kadar cesur. Hülya Demir şimdi 23 yaşında. 6 kez anjiyo oldu, 2 şant, bir de beyin ameliyatı geçirdi. Damarları yetersiz olduğu için akciğerinde kan birikince, kılcal damarları patladı ve kan da kustu.Annesi Aslı Demir’le birlikte Türkiye’deki kalp-damar cerrahisi olan tüm hastanelerin kapısını çaldılar. Hiçbir hastane bu ameliyatın riskini üstlenmek istemedi. Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp-Damar Cerrahi Hastanesi doktorları, 3 yıldır tetkiklerini yaptıkları Hülya Demir’in ameliyatını yapmayı kabul etti. 12 Ekim’de Doç. Dr. Mehmet Salih Bilal ve ekibi, kalbe gelen kanın akciğerlere rahat akışını sağlamak için 11 saat süren bir ameliyat gerçekleştirdi. Hülya Demir, ikisi de memur olan anne-babasıyla Tunceli’de yaşıyor. Ailesinin geliri yeterli olmadığı için tedavi ve ameliyat masraflarına, boncuktan takılar yaparak katkıda bulunuyor. FEDAKÁR ANNE 3 yıl öncesine kadar kendi başına 50 metre bile yürüyemiyordu. Şant ameliyatından sonra şimdi yaklaşık 250 metre yürüyebiliyor. Bu yüzden ilkokul, ortaokul ve liseye hep annesinin sırtında gitti. Aslı Demir, onu sırasına bırakıp, akşam da sırasından alıyordu. Ameliyata girmeden önce onu en çok korkutan şey, hayatı boyunca herkesin ona ısrarla hatırlattığı ölümle tanışmak olmuş. Bir daha uyanamayacağı korkusunu da doktorlarının sayesinde üzerinden atmış. ‘Ölüm her seferinde beni pas geçiyor. Nefesini her zaman ensemde hissediyorum ama onunla dalga geçiyorum. Bu yaşa kadar geldim asla pes etmem? Yaşamla aramızda kalın bir halat var’ derken attığı kahkaha, 814 numaralı odasından taşıyor. Artık Hülya’nın dudakları ve yüzü mor değil. Sadece tırnaklarında biraz morluk var. Bu da onun için sorun değil. ‘Oje sürsem güzel durmuyor. Ama mor renk de fena değil, çok marjinal duruyor’ diyor muzipçe.
button