İmkansız görev yoktur

MISSION IMPOSSIBLE 3

Amerikan sinemalarında yaz dönemi, geçtiğimiz günlerde baba olan Tom Cruise’un bir kez daha Ethan Hunt kimliğine büründüğü Görevimiz Tehlike 3 ile başlamış bulunuyor.

Bu iddialı film, hiç gecikmeden, taze taze, sıcağı sıcağına, Amerika ile aynı günde ülkemizde de gösterimde.

Tom Cruise’un üçüncü kez görev başına geçtiği yapımın hayli uzun bir hikayesi var.

Bildiğiniz gibi, filmin aynı zamanda yapımcısı olan Tom Cruise’un özel tercihi nedeniyle her Görevimiz Tehlike filminin yönetmeni farklı oluyor. İlkinde Biran De Palma, ikinci seferde ise John Woo’ya teslim edilen yönetmen koltuğu üçüncü film öncesinde uzun süre boş kaldı. Önce Dövüş Kulübü’nden hatırlayacağınız David Fincher’ın adı geçti. Ancak Fincher, senaryoyu çok boş bulduğunu söylüyordu. Belli ki Alien 3’te başına gelenleri düşünerek, bir başka serinin üçüncü filmini daha mahvetmek istememişti. Stüdyo filmin 2004 Mayıs’ında vizyona girmesi konusunda ısrar edince Fincher, senaryoyu toparlamak için yeterli zamanı olmadığını söyleyerek projeden ayrıldı.

Sonra Narc filminin yönetmeni Joe Carnahan ile görüşüldü ama sanatsal konularda uzlaşılamadığı için anlaşma sağlanamadı. Belirtmeden geçmeyelim, sanatsal konularla neyi kastedildiği konusunda stüdyodan ya da yönetmenden bir açıklama gelmediği için bu konu halen gizemini koruyor.

Sonunda filmin hem başrol oyuncusu hem de yapımcısı olan Tom Cruise, Alias televizyon dizilerinden hayran olduğu J.J. Abrams’ı aradı. Ama Fincher’ın senaryoyla ilgili kaygılarını Abrams da taşıyordu. Cruise’dan senaryoyu düzeltmek için zaman istedi ve almasını da başardı.

Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, tamamen bir Tom Cruise filmi gibi görünse de Görevimiz Tehlike 3’te kontrol aslında tamamen J.J.Abrams’da. Senaryoya, yanına istediği senaristleri de alarak son şeklini veren, oyuncuları seçen ve tabii ki yöneten ondan başkası değil. Tom Cruise’un ipleri ilk sinema filmini çeken Abrams’ın eline vermesi büyük bir risk gibi görünse de, Alias, Lost ve Felicity dizileri düşünüldüğünde çok da yanlış yapmamış olduğu anlaşılıyor.

Carnahan zamanında kadroda yer alan pek çok isim, Tom Cruise’un deyimiyle, Abrams’ın Görevimiz Tehlikesi’nde yer almıyor. Carrie Anne Moss, Kenneth Branagh ve Scarlett Johansson, takvimlerine uymadığı için projeden çekilmişler.

AÇILIŞ İŞKENCEYLE OLUYOR

Görevimiz Tehlike 3, çarpıcı bir işkence sahnesiyle açılıyor. Ethan Hunt’ın (Tom Cruise) eli kolu bağlı, gözünde ise yaşlar var. Philip Seymour Hoffman’ın canlandırdığı, sonradan adının Owen Davian olduğunu öğrendiğimiz kötü adam, Ethan’ın ağzından laf alabilmek için, tam karşısında bir sandalyede, ağzı bantlanmış olan kızı öldüreceğini söylüyor. Ona kadar saydığında ise silahını ateşliyor.

Bu gergin sahnenin ardından, geçmişe, Ethan ve az önce sandalyeye bağlı olan kız arkadaşı Julie’nin ev hayatına dönüyoruz. Hunt aktif görevden ayrılmış, stajyer konumundaki yeni ajanları eğitmekle görevli. Bu değişimle beraber, evlilik de dahil olmak üzere hayatında yeni olasılıklara kapı açma fırsatı bulmuş.

Ne var ki, IMF’deki (İmkansız Görevler Federasyonu) görev yine onu çağırıyor.  Rehin alınan eski bir arkadaşını kurtarmak üzere Berlin’e gidiyor. Ancak ‘ödül’ (kurtaracakları rehineye nedense böyle diyorlar) beklenmedik bir anda feci şekilde can veriyor.

Bundan sonrasında yapmaları gereken Tavşan Ayağı olarak bilinen bir nükleer silahı, Owen Davian’ın elinden almak. Vatikan, Roma ve oradan da Şanghay’a kadar uzanan soluksuz bir macera böylece başlamış oluyor.

 ÇOKULUSLU AJAN TOPLULUĞU

Görevimiz Tehlike 3’te, Ethan Hunt’ın başını çektiği çok uluslu bir ajan topluluğu var. Her ajana yeteneklerini göstermelerine, onları tanımamıza olanak sağlayan sahneler ayrılmış. Daha önceki iki filmde de izlediğimiz Afro Amerikalı Ving Rhames teknik anlamda uzman olan Luther Strickell rolünde. İrlandalı Jonathan Rhy Meyer, yabancı diller ve kılık değiştirme uzmanı Declan’ı canlandırıyor. Çinli oyuncu Maggie Q ise her derde deva güzel ajan Zhen olarak çıkıyor karşımıza. Bu kadroyla belli ki hem filmde renk gelsin istenmiş hem de bu zengin kadronun uluslararası gişe hasılatına bir etkisi olabileceği düşünülmüş.

Yönetmen J.J. Abrams, Görevimiz Tehlike serisini sevme nedenini, “Filmde James Bond ya da Jason Bourne gibi tek bir ajan değil, hep birlikte uyum içinde çalışan bir ajanlar topluğu var.” olarak açıklasa da kabul etmemiz gereken bir gerçek var; ajanlara daha çok yer verilmiş olsa da, Görevimiz Tehlike 3, Tom Cruise üzerine kurulmuş bir film. Üstelik bu kez Ethan Hunt karakterinin altı da dolduruluyor ve ajanımız ete kemiğe bürünmüş oluyor.

Bu üçüncü filmde Cruise’dan rol çalan isim, ilk kez bir aksiyon filminde kamera karşısına geçen, Capote tiplemesiyle geçtiğimiz aylarda En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını almış ünlü oyuncu Philip Seymour Hoffman. Kendisi burada ses tonundan, bakışlarına, mimiklerine kadar tamamen farklı biri olarak çıkıyor karşımıza. Hunt, onun sayesinde, şu ana kadar karşısına çıkan en acımasız kötü adamla tanışmış oluyor.

Owen Davian’ın hiç insafı, acıması yok. Ethan Hunt’ın üzerine yürüdüğü sahnede onu hallaç pamuğu gibi atıyor. Tansiyonu yükselttiği işkence sahnesinde de filmin gözyaşı kotasını fazlasıyla dolduruyor.

Gözyaşı diyorum, filmde aksiyon kadar aşk ve duygusallık da var. Bu kez ajanımızın özel hayatına biraz daha fazla dahil oluyoruz. Evliliği ve IMF’nin içindeki zorluklar daha bir ön plana çıkıyor. Bu da Tom Cruise’un, dublörlük kadar oyunculuğa daha da fazla önem vermek zorunda kalması demek. Philip Seymour Hoffman’ınkinin yanında sönük kalsa da Tom Cruise, filmdeki performansıyla göz doldurmayı başarıyor. Ayrıca, en zor sahnelerde bile dublör kullanmayarak filme hakkını vermeye çalışmasını yabana atmamak gerek.

TEMA MÜZİĞİNE HAYRAN OLMAK

Gökdelenler arasında, Örümcek Adam misali bir binadan diğerine geçtiği, çatıdan kendini boşluğa bırakıp, yarım metre kala yere çakılmaktan kurtulduğu sahnelerde gerçekten nefese kesiyor.

Görevimiz Tehlike ile Tom Cruise kadar özdeşleşen bir başka şey de tema müziği hiç kuşkusuz. Hani bazı müzikler vardır ya, duyduğunuz an heyecanlanır, içinizin kabardığını hissedersiniz. Orijinalini Lalo Schifrin’in bestelediği, aksiyon ve gerilimin habercisi olan Görevimiz Tehlike müziği de böyle bir şey işte. Heyecanlı, canlı, kıpır kıpır. Aynı eşlik ettiği filmler gibi.

Televizyon dizisiyken, potansiyel olduğu anlaşılıp beyazperdeye taşınan Görevimiz Tehlike serisinin üçüncü filminde de heyecanın, aksiyonun, tehlikenin doruk noktada olduğunu söylemek gerek.

İlkinin bizdeki yeri başka, ama J.J. Abrams imzalı bu üçüncü film, John Woo’nun elinden çıkan ikinci filme göre çıtayı çok daha yükseğe taşıyor. Sıkı bir casusluk hikayesi bekleyenler belki biraz hayal kırıklığına uğrayabilir, ancak aksiyon, heyecan ve karakter çalışması açısından son derece başarılı olmuş bir film var karşımızda.

Görevimiz Tehlike 3, müthiş çekimleri, gerilimi tırmandıran patlama ve kovalama sahneleri, duygusal anları, egzotik lokasyonları, fena halde başarılı bir kötü adam tiplemesi, kalp atışlarımızı hızlandıran etkileyici tema müziği ve göz dolduran kadrosu ile bizleri fazlasıyla memnun ediyor. Heyecan fırtınası o muhteşem tema müziği duyulur duyulmaz başlıyor ve son ana kadar sürüyor.

KÖPRÜ SAHNESİNİN ÇEKİMİ HAFTALARCA SÜRDÜ

Görevimiz Tehlike 3’te geniş yer tutan aksiyon sahneleriyle ilgili çalışmada ‘ön görselleştirme’ adıyla bilinen teknik kullanıldı. Bu yöntemle yönetmen nasıl bir aksiyon sahnesi istediğini bilgisayar prezantasyonu yoluyla görsel efektler editörüne tanımlama şansını elde ediyor. Bu tekniğin kullanılması sayesinde her departman o sahnenin çekimi sırasında tam olarak nelere ihtiyaç duyacağını önceden görebiliyor. Örneğin, köprü sahnesinin ‘ön-görselleştirilmiş’ şeklinde ekipler, köprünün üzerinde hareket eden, kayan, devrilen araçları görebildiler. Arabaları dublörler kullanacaktı. Patlamaların şiddetiyle ters dönen, kaymaya başlayan arabaların ne hale geleceği tek tek planlandı, sonradan çekime geçildi. Filmde sadece birkaç dakika görünecek olan köprü sahnesinin hayata geçirilme süreci haftalarca sürdü.

YAPIMCI TEHLİKEDE 

Görevimiz Tehlike 3’teki aksiyon sahnelerinden biri 26 metre yüksekliğindeki binadan sıçrama sahnesi. Cruise burada binadan atlayarak yaklaşık 16 metre kadar serbest düşüş yapıyor. Aşağıya düşerken betona yarım metre kala duracağı bu sahne çok önemliydi.  Vinçten aşağıya sarkması, yere doğru çok yüksek hızda düşmesi ve betonun hemen yukarısında durması çekimler sırasında tüm ekibin heyecanlanmasına neden oldu. Ne de olsa bu tehlikeli sahnede rol alan filmin sadece başrol oyuncusu değil, aynı zamanda da yapımcısıydı!

 �