Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2009 00:00
Dünyanın en büyük spor markalarından biri olan Adidas, 18 Ağustos 2009’da, yani önümüzdeki salı günü 60 yaşına basıyor. 2009, markanın efsane logosu üç bant için 60. yıldönümü demek. Bu önemli olay, Adidas’ın büyük bir kampanya başlatmasına vesile oldu. "60 Years of Soles and Stripes" (Pençelerin ve Bantların 60 Yılı) ismiyle lanse edilen 2009 Adidas Originals Koleksiyonu; müzik, spor ve moda dünyasının en ünlü yıldızlarını bir araya getirdi. Konseptin adı "House Party."
Eşine çok fazla rastlanılmayacak bir hikayesi var Adidas’ın: Almanya’nın küçük bir kasabasında doğan küçük bir ayakkabı ustasının, dünyanın dört bir yanında birçok sporcunun tercih ettiği çok farklı spor ürünleri geliştirmesini anlatıyor. Bu hikaye kesinlikle bir istisna ama imkansız değil. Çünkü Adidas için "İmkansız Yoktur"(Impossible is Nothing).
18 Ağustos 1949’da Adi Dassler, Almanya Nürnberg yakınlarındaki Fürth’de, adidas markasının ticaret siciline kaydını yaptırdı. Şirketin resmi adı, "Adolf Dassler Adidas Sportschuhfabrik" oldu. 1949’da ilk kez kullanılan 3 bantın yaratıldığı Herzogenaurach sınırlarında kalmayacağını, tüm dünyaya yayılacağını o zaman kim bilebilirdi?
Adidas’ta her şey ayakkabılarla başladı. Oyunda kalmak için yapılmış ayakkabılar. Kazanmak için yapılmış ayakkabılar. Bir gün Wembley ve Wimbledon’a ayak basacak, Olimpiyatlar’da ve
Dünya Kupası’nda madalyalar kazandıracak ayakkabılar. Onları giyen sporcular rekorlar kırdı, şampiyon oldu ve Adidas dünyanın en saygı duyulan lider markalarından biri haline geldi. Çünkü Adi Dassler her yeni tasarımını "no athlete left behind - hiçbir sporcuyu
geride bırakmadan" prensibiyle yarattı. Nadia Comaneci kusursuz bir hareketle 10 puan aldığında, Bob Beamon tarihe geçtiği uzun atlamayı yaptığında ya da Steffi Graf aynı yıl 4 Grand Slam’i de kazanıp "Altın Slam" yaptığında Adidas, tarihe geçen bu unutulmaz anlarda hep oradaydı.
Adi Dassler, 1963’te ilk futbol topunu yaparak şirketinin ürün yelpazesini genişletmiş oldu. 1966’da İngiltere’de yapılan Dünya Kupası’nda yedek top olarak kullanılan Santiago, 18 panelden oluşuyordu. Bunun hemen ardından 1970’te ilk resmi Dünya Kupası topu Telstar piyasaya çıktı.
1963’te birkaç sporcu Adi Dassler’den, soyunma odalarında ve duş sırasında giyebilecekleri bir ayakkabı istediler. Bu isteklerinin yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini tabii ki bilemezlerdi. Adilette, Adidas’ın en çok satan ürünlerinden biri oldu ve zamanla soyunma odalarından evlere kadar girmeyi başardı.
1969’da satışa çıkan Superstar ilk konçsuz, deri basketbol ayakkabısıydı. Önündeki özel kısım nedeniyle milyonlar tarafından "shell toe" (kabuk parmak) olarak tanındı. Sonraki birkaç yıl içinde, liglerdeki basketbol oyuncularının yaklaşık yüzde 75’i onu giymeye başladı.
Adidas ilk tenis ayakkabısını, ünlü Fransız tenisçi Robert Haillet ile birlikte tasarladı. Bu ayakkabı, bilekleri sararak oyuncunun performansına katkıda bulunurken aynı zamanda acı verici sakatlıkları da önlemeyi amaçlıyordu. Adını, 1971’de 1 numaralı seri başı olan Stan Smith’ten aldı.
17 Ağustos 1996’da kariyerinin başlarında olan David Beckham, orta sahadan topu kaleye göndermek için hazırlanıyordu. Orta saha çizgisine geldiğinde topa vurdu ve fileleri havalandırdı. 10 yıl sonra, David çok daha uzun bir uzaklıktan aynı pozisyonda aynı golü atmayı başardı. Dünyanın en büyük futbol yıldızı olmak çok zor olsa da, o bunu fazlasıyla hak etti.