Sadi Özdemir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2008 00:00
Konya Beyşehir’de köy imamının oğlu Mümin Tergan, 14 yaşında gizlice otobüse binip İzmir’e kaçtı.
Kemeraltı’nda kemer ustası olup, önce Beyşehir’de sonra İstanbul’da kemer imalatına başladı. Şimdi Mümin Tergan’ın 25 mağazası, 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip fabrikası var.
TERGAN Deri Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (Tergan Deri) sahibi Mümin Tergan, 1969’da 14 yaşındayken Konya Beyşehir Gökçimen Köyü’nden gizlice kaçıp İzmir’e gitti. Bir sanat sahibi olabilmek için köyden kaçtığını söyleyen köy imamının oğlu Mümin Tergan, kemer ustası olduktan sonra önce Beyşehir’de sonra da İstanbul’da imalata başladığını, Rusların Laleli’den çok yoğun alışveriş yaptığı dönemde de büyük bir sermaye birikimi sağladığını anlatıyor. Tergan Deri şu anda 2 bin 500 metre kapalı alanda üretim yapıyor ve 200 kişilik istihdamıyla yarısı ihracattan 8 milyon dolar ciro yakaladı.
Okula göndermediler
Mümin Tergan, şöyle başlıyor anlatmaya: "1955 Beyşehir Gökçimen Köyü’nde doğdum. Babam köy imamıydı. 1969’da köyden kaçtım. Çünkü beni okula göndermediler. Baktım ilkokuldaki arkadaşlarım ya okuyor ya da sanat öğrenip meslek sahibi oluyorlar ama ben olamıyorum. Bir arkadaşım İzmir’e ağabeylerinin yanına gitmişti ve bayram tatilinde de izne gelmişti. Bana İzmir’i anlattı, çok özendim. ’Köyde duracağıma başımın çaresine bakmalıyım’ dedim. 14 yaşımda gizlice otogara gittim ve bilet alıp otobüse bindim. Birileri amcama
haber vermiş ama beni otobüsten indiremedi."
Kemeraltı’nda usta oldum
İzmir’de 1 hafta garsonluk yaptıktan sonra bir hemşerisinin öneri üzerine sanat öğrenebileceği bir işe geçiş yaptığını söyleyen Mümin Tergan, "Kemeraltı Halıcıoğlu Pasajı’nda bir kemer imalatçısı çırak arıyormuş. Ben de ’olur’ dedim ve görüşüp başladım. 2 sene orada mesleği öğrendim" diyor.
Hala oğluyla ortak imalatİzmir’de usta olduktan sonra, Beyşehir’e ailesini ziyarete gittiğinde tuhafiyeci hala oğlunun teklifiyle ortak imalathane kurduklarını belirten Mümin Tergan, şöyle konuşuyor: "Halamın oğlu ’bu işi yapabilir miyiz’ dedi. Ben de ’sermaye varsa yaparız ben sanatıma güveniyorum’ dedim. Babama danıştım; bu defa babam ’karar senin oğlum’ dedi. Askerliğimi henüz yapmamıştım. Beyşehir’de imalata başladık. 1.5 yıl sürdü. Çevre illere satarız diye düşünmüştük ama herkes İstanbul’dan mal alıyordu. ’En iyisi İstanbul’ dedik ve imalatımızı 1972 Haziran’ında Tahtakale Çavuşoğlu Han’a taşıdık."
İstanbul’a gelirken kardeşi Mustafa’yı da yanına alan Mümin Tergan, 1978’e kadar halaoğlu Mehmet ile ortaklığını askerlik dönüşü bitirmiş. Mümin Tergan, "Ayrıldık ancak sonra dayımla ortak olduk. 1983’e kadar dayımla devam ettik. Sonra dayımın hisselerini ödedim ve ayrıldık. Tergan’ı kurdum."
Çipli çanta geliyorTERGAN Deri Mağazalar Grup Müdürü Altan Erdinç, Ar-Ge’ye verdikleri önemi şöyle anlatıyor: "Teknoloji çok önemli. Şu anda çipli çanta projemiz yürüyor. Valizlere, evrak çantalarına uygulanacak. Evrak taşıyan mutemetler, kuyumcular için özel bir ürün olacak. Çip uydudan izlenecek. Çantanın nerede olduğu her an bilinecek." Şirket, yılda 210 bin adet cüzdan portmone, 112 bin adet anahtarlık, 72 bin adet bayan çantası 79 bin adet evrak ve askılı çanta, 12 bin adet bond çanta, 250 bin adet kemer üretim kapasitesine sahip."
Köyden kaçan çocuk nasıl patron olduMümin Tergan, köy imamı babası onu okutmama kararı alınca köyden kaçıp İzmir’e gitti.
İzmir’de kemer imalathanesinde usta oldu ve 2 yıl sonra halaoğluyla ortak imalata başladı.
Beyşehir’de satışlar iyi gitmeyince pes etmedi ve imalatı İstanbul’a taşıdı.
İstanbul’da işleri büyüdü, ilk ortağından ayrılıp, dayısıyla ortak oldu.
1982’de kemer imalatının yanına diğer saraciye ürünlerini ekledi.
1983’ten itibaren Tergan Ailesi olarak kardeşleriyle birlikte yoluna devam etti.
Mercan’da Ruslara yüklü satışlar yaptı.
Fuarlara katıldı, üretim kalitesini yükseltti. Fabrikasını modernize etti.
Avrupa ülkelerine ihracata önem verdi ve iç pazarda da mağazalaşmaya başladı.
İçerde 12, yurtdışında da 8’i Rusya’da olmak üzere 13 Tergan mağazası açtı.
200 kişilik çalışanıyla geçen yıl 3.5 milyon dolarlık ihracat yaptı. Ciro milyon dolara yaklaştı.
Mercedes’e çanta yaptık, Laleli’den para kazandıkTERGAN Deri’nin sahibi Mümin Tergan, 1982’den itibaren sadece kemerle yola devam edemeyeceklerini anladıklarını ve saraciye ürünlerinin tamamına girdiklerini söylüyor. Mümin Tergan, şöyle konuşuyor: "Cüzdan, anahtarlık, çantalar, her türlü deri aksesuvar yapmaya başladık. Dayım ayrıldıktan sonra üçüncü kardeşim Ahmet de bize katıldı. 1988’de de en küçük birader katıldı. Bu arada fuarlara katılmaya başladık. Mercan’daki dükkánımız da Rus müşteri akınına uğruyordu. Ruslar bizi keşfetti ve çok iyi alışverişler yaptılar. Bizim işimizdeki kaldıraç güç bu dönemdeki satışlarımız oldu. Bir fuarda tanıştığımız Avusturyalı bir firma sayesinde normal ihracata başladık. Ardından Mercedes ile tanıştık ve Mercedes’in lüks araçlarındaki kullanma kılavuzları için çanta yaptık. Bu 4 sene kadar sürdü ve bizim için iyi referans oldu."