İltihaplı romatizma kadınları seviyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2010 15:32
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla görülen ve halk arasında iltihaplı romatizma olarak bilinen romatoid artrit hastalığının başlangıcından 10 yıl sonra hastaların 3'te 1'ini çalışamaz hale getirdiğini bildirdi.
Prof. Dr. Hamuryudan, yaptığı yazılı açıklamada, romatoid artritin, kişinin vücudunu enfeksiyonlardan ve hastalıklardan koruyan bağışıklık sistemini zayıflatarak, eklemler ve çevresindeki dokuları tahrip etmesinden kaynaklandığını belirtti.
Başlangıçta eklemlerde ağrı, şişlik, ısı artışı ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösteren hastalığın kontrol altına alınmadığında eklemlere yayılan ve eklem harabiyetini ortaya çıkaran ciddi bir sağlık sorunu olarak kendini gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Hamuryudan, romatoid artritin tüm dünyada her bin kişiden 5'inde görüldüğünü vurguladı.
Prof. Dr. Hamuryudan, hastalığın nedeninin kalıtsal ve çevresel faktörlerle bağlantılı olduğuna işaret ederek, romatoid artritin özellikle orta yaş ve genç yaş hastalığı olduğunun altını çizdi.
Açıklamasında, “Erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla görülen hastalık başlangıcından 10 yıl sonra hastaların 3'te 1'ini çalışamaz hale getiriyor” ifadesini kullandığı açıklamasında Prof. Dr. Hamuryudan, araştırmaların hastaların yarısında 25 yıl içinde engellilik geliştiğini gösterdiğini belirtti.
En sık görülen iltihabi eklem hastalığı olan romatoid artritin erken teşhis ve doğru tedavi edilmediği takdirde, hastaların ruhsal durumlarını ve sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkileyerek yaşam, standartlarını düşürdüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Hamuryudan, şunları kaydetti:
“Bu hastalık geldi mi gitmez ve bir ömür boyu sürer. İş gücü kaybı ve sakatlığa yol açar. Türkiye'de binde 36 gibi bir oranda görülüyor.
Daha çok 30-50 yaş arasındaki kişileri etkiliyor. Hastalık erken teşhis edilmediğinde eklemlerde geri dönülemez tahribatlara yol açıyor. Bu durum, hastaların ruhsal durumlarını ve sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor.”
Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, hastalığın, eklemlerde ağrı ve şişliğin yanı sıra yorgunluk, özellikle sabahları eklemlerde hareketsizlik ile kendini gösterdiğini vurgulayarak, kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilen hastalığın kıkırdak, kemik, tendon ve bağlarda harabiyete yol açtığını, zamanla iç organları etkilediğini belirtti.
Nedeni tam olarak bilinmeyen hastalığa zemin yaratan en önemli risk faktörünün sigara içmek olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Hamuryudan, “Kalıtsal faktörlerin de rol oynadığı hastalık en çok orta yaştaki kişilerde görülüyor” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Hamuryudan, romatoid artrit hastalığının ekonomik yükünün Avrupa ülkelerinde kişi başına yaklaşık 15 bin avroya kadar çıktığını belirtti.
Romatoid artrit tedavisinin zor ve pahalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, açıklamasında, ifade etti:
“Hasta zamanla giyinemez, kapıyı bile açamaz hale gelebilir. Bu hastalık tüm yaşam boyu sürer, kroniktir. Hastalığa doğru teşhis koymak da zaman alıyor. Hastalığın genel yapısının yanı sıra teşhis süresini ülkemizdeki romatolog eksikliği de etkiliyor. Türkiye'de 200 civarında romatolog bulunuyor. Bunların dağılımı da iyi değil. Hiç romatolog bulunmayan illerimiz var. Bu nedenle hastaların romatoloğa ulaşması zaman alabiliyor. Bu da teşhis ve tedavinin gecikmesine neden oluyor.”
Başlangıçta eklemlerde ağrı, şişlik, ısı artışı ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösteren hastalığın kontrol altına alınmadığında eklemlere yayılan ve eklem harabiyetini ortaya çıkaran ciddi bir sağlık sorunu olarak kendini gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Hamuryudan, romatoid artritin tüm dünyada her bin kişiden 5'inde görüldüğünü vurguladı.
Prof. Dr. Hamuryudan, hastalığın nedeninin kalıtsal ve çevresel faktörlerle bağlantılı olduğuna işaret ederek, romatoid artritin özellikle orta yaş ve genç yaş hastalığı olduğunun altını çizdi.
Açıklamasında, “Erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla görülen hastalık başlangıcından 10 yıl sonra hastaların 3'te 1'ini çalışamaz hale getiriyor” ifadesini kullandığı açıklamasında Prof. Dr. Hamuryudan, araştırmaların hastaların yarısında 25 yıl içinde engellilik geliştiğini gösterdiğini belirtti.
En sık görülen iltihabi eklem hastalığı olan romatoid artritin erken teşhis ve doğru tedavi edilmediği takdirde, hastaların ruhsal durumlarını ve sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkileyerek yaşam, standartlarını düşürdüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Hamuryudan, şunları kaydetti:
“Bu hastalık geldi mi gitmez ve bir ömür boyu sürer. İş gücü kaybı ve sakatlığa yol açar. Türkiye'de binde 36 gibi bir oranda görülüyor.
Daha çok 30-50 yaş arasındaki kişileri etkiliyor. Hastalık erken teşhis edilmediğinde eklemlerde geri dönülemez tahribatlara yol açıyor. Bu durum, hastaların ruhsal durumlarını ve sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor.”
Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, hastalığın, eklemlerde ağrı ve şişliğin yanı sıra yorgunluk, özellikle sabahları eklemlerde hareketsizlik ile kendini gösterdiğini vurgulayarak, kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilen hastalığın kıkırdak, kemik, tendon ve bağlarda harabiyete yol açtığını, zamanla iç organları etkilediğini belirtti.
Nedeni tam olarak bilinmeyen hastalığa zemin yaratan en önemli risk faktörünün sigara içmek olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Hamuryudan, “Kalıtsal faktörlerin de rol oynadığı hastalık en çok orta yaştaki kişilerde görülüyor” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Hamuryudan, romatoid artrit hastalığının ekonomik yükünün Avrupa ülkelerinde kişi başına yaklaşık 15 bin avroya kadar çıktığını belirtti.
Romatoid artrit tedavisinin zor ve pahalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, açıklamasında, ifade etti:
“Hasta zamanla giyinemez, kapıyı bile açamaz hale gelebilir. Bu hastalık tüm yaşam boyu sürer, kroniktir. Hastalığa doğru teşhis koymak da zaman alıyor. Hastalığın genel yapısının yanı sıra teşhis süresini ülkemizdeki romatolog eksikliği de etkiliyor. Türkiye'de 200 civarında romatolog bulunuyor. Bunların dağılımı da iyi değil. Hiç romatolog bulunmayan illerimiz var. Bu nedenle hastaların romatoloğa ulaşması zaman alabiliyor. Bu da teşhis ve tedavinin gecikmesine neden oluyor.”