Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2007 00:00
Vakko mücevher üretmeye başladı. Cem Hakko bunun doğal ve kaçınılmaz bir gelişme olduğunu düşünüyor. Çünkü o mücevheri "lüksün evrensel sembolü" olarak görüyor. Vakko bu hamleyle daha lüks bir marka haline geliyor. Vakko Jewellery’nin ilk koleksiyonunu Sharon Stone ve Demi Moore gibi ünlülerin mücevhercisi olarak tanınan Sarah Besnainou tasarladı. Besnainou yarattığı mücevherleri estetik anlayışı gelişmiş kadınların taşıyabileceğini söylüyor.
Vakko bunca yıldan sonra neden mücevher sektörüne girdi? Soruyu Cem Hakko cevaplıyor: "Bildiğiniz gibi Vakko serüveni ipek eşarpla başladı. Kalıcı ve kaliteli olmak bizim için daima her şeyin üstünde oldu. Bugün parfümümüz hatta çikolatamız bile var. Şimdi mücevher koleksiyonu ile yeni bir adım atıyoruz. Vakko Jewellery’nin zamansız tasarımları ile lüks sektöründeki konumumuzu perçinleyeceğiz. Çünkü mücevher lüksün evrensel sembolüdür."
Vakko Jewellery’nin ilk koleksiyonunu "Etername" adlı mücevher markasının sahibi Sarah Besnainou tasarladı. Etername çok yeni bir marka. Kurulalı bir yıl bile olmadı ama dünya jet setinin ilgisini fazlasıyla çekti. Paris’in ünlü alışveriş caddesi Avenue Montaigne’deki mağazası randevuyla çalışıyor. Sinema ve moda dünyasından ünlü müşterileri ağırlıyor. En son 16 Mayıs gecesi düzenlenen Cannes
Film Festivali’nin açılış töreninde Sharon Stone ve Demi Moore, Etername marka mücevherler taşıdı.
Peki Sarah Besnainou kim? Paris Amerikan Üniversitesi Moda Pazarlaması mezunu. Üniversitenin ardından Christian Dior’un reklam departmanında staj yaptı. Bir süre sonra New York’a yerleşerek yine Dior’un Basınla İlişkiler’inde çalıştı. 2002 yılında Gemological Institute of America’da değerli taşlar üzerine eğitim gördü. Bir yıl sonra Paris’e dönerek 2006 Mart ayına kadar Chiristian Dior İletişim Koordinatörü olarak görev yaptı. Hayallerinin peşinden giderek 2007 Ocak ayında mücevher markasını yarattı.
İLHAM UÇAKTA GELDİHayalinin bu olduğunu ne zaman anlamış derseniz, bizi Ocak 2006’ya götürüyor: "Her yıl olduğu gibi o yıl da Dior olarak AIDS’le Savaş Derneği adına bir yardım gecesi düzenlemiştik. Çok dokunaklı bir geceydi. Ertesi gün Tel-Aviv’e gitmek zorundaydım. Uçakta kendimi bir şekilde ifade etmek istediğimi fark ettim. Duygularımı, yaşadıklarımı... Ve bir şeyler yazmak için ajandamı çıkarmışken bir anda kendimi bir mücevher çizerken buldum. İlham tamamen kendiliğinden gelmişti. İsrail’deyken bu çizimimi hayata geçirmeye karar verdim. Üç gün boyunca uğraştım ve oldu. Kıymetli bir taşa duygularınızı katarak ondan bir mücevher yaratmak o kadar özel bir şey ki, bir kere tadına vardıktan sonra vazgeçmek mümkün değil.
Sarah Besnainou tasarım yaparken kendine özel hikayelerden yola çıkıyor. "Gördüğüm, yaşadığım, kokladığım ve dokunduğum her şeyden ilham alabiliyorum" diyor. Bazen modern, bazen klasik tasarımlar yapıyor. Mücevherleri takan kadınlar kendilerinden bir iz bulsunlar istiyor.
Sadık müşterilerini soruyoruz, Sharon Stone, Diane Kruger, Kylie Minogue, Natalia Vodianova, Astrid Munoz ve Laetitia Hallyday gibi ünlü isimleri sıralıyor. Neredeyse hepsiyle arkadaş. Dior’da çalıştığı yıllarda kurduğu bu dostluklar şimdilerde çok işine yarıyor.
Sarah Besnainou, koleksiyonlarını Chanel’in mücevher tasarımcısı Laetitia Crahay ve ünlü model Audrey Marnay ile birlikte tasarlıyor. Vakko için hazırlanan koleksiyon için de işbirliği yapmışlar: "İki hafta önce tasarımlarımı Türkiye’nin tanıması için buraya geldim. Vakko kendilerine özel bir koleksiyon hazırlamamı teklif etti. Türkiye lüks konusunda ciddi bir potansiyel taşıyor ve bu oldukça mutluluk verici."
Vakko’nun ilk mücevher koleksiyonunda topaz ve ametist gibi taşların ağırlığı hissediliyor. Tüm koleksiyon Avrupa’da el işçiliği ile üretilmiş. Besnainou bu mücevherleri estetik anlayışı gelişmiş kadınların takabileceğini söylüyor. İlk koleksiyonuyla bir yandan da Türk kadınının zevkini sorguluyor.