İlk travesti dedektifi yarattı

Güncelleme Tarihi:

İlk travesti dedektifi yarattı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2003 00:00

Polisiye roman literatüründe ilk travesti kahramanı Mehmet Murat Somer yarattı. ‘‘Hop çiki ya ya’’ adını verdiÄŸi polisiyelerinin ilki Peygamber Cinayetleri yeni yayımlandı. Seri beÅŸ ciltten oluÅŸuyor ve hepsinin de dedektifi aynı. Ä°yi eÄŸitim görmüş, UzakdoÄŸu sporlarında uzman ve travesti bar iÅŸleten biri. Polisiye uzmanlarına göre dedektifler, okurların bütünleÅŸmek isteyeceÄŸi kahramanlar. Okurun bu yeni dededektifle ne kadar bütünleÅŸmek isteyeceÄŸini bilemem ama kitabın renkli dünyasını sevecekleri büyük bir olasılık.Polisiye dizinize verdiÄŸiniz ‘‘Hop çiki ya ya’’ isminin anlamı ne?-Laf olarak çok hoÅŸuma gitti, aÄŸza da güzel geliyor. 60'ların baÅŸlarında genç olanlar ‘‘hop çiki ya ya’’nın farklı anlamını hatırlıyorlardır zaten. Åžen, neÅŸeli, keyifli, hafif gibi anlamlara gelen bir deyim. Bu seriye genel isim olarak bunu verdim. Anlamını çok fazla açıklamak istemiyorum, biraz gizemi kalsın.Dedektifiniz bir travesti. Böyle bir dedektifi ve çevresini bir polisiyede kullanmaya nasıl karar verdiniz?-Bu çevre bana hafif ve neÅŸeli bir atmosfer saÄŸlayabilirdi. Ä°kincisi politik bir seçimdi. Travestiler hep üçüncü sayfa haberi olarak öne çıkarılıyor. Suçlu olmayanlar arasından da travesti çıkabilir, toplumun alt seviyesindeki rollerinin dışında da travestiler olabilir. Bunun altını çizmekti amacım. Üçüncüsü de tamamen hesap kitap. Dünya literatüründe bildiÄŸim kadarıyla bir travesti dedektif yok. Gay var lezbiyen var ama travesti yok. Bu bana bir yazma rahatlığı getirdi. GerektiÄŸinde kadın kılığında devreye girebiliyor ve izlemek istediklerini çok daha rahat izleyebiliyor.Travestileri anlatmak için özel bir araÅŸtırma yaptınız mı?-Hayır. Travesti tanıdıklarım var ama kitabın içinde birebir karakter yok. Bilmem ne hanım teyzeden bir Türk filmindeki Mualla Süer repliÄŸine kadar bir dolu alıntı harmanlanmış durumda.Polisiye yazmak nereden çıktı? Böyle bir ÅŸey de yapayım diyen biri tek kitap yazar çıkar iÅŸin içinden. Sizinki ciddi bir proje?-Tek atımlık kurÅŸun olmak gibi bir niyetim yoktu. Hesaplı kitaplı yaklaşıyorum birazcık. Bir polisiye devreye giriyorsa, bunun bir seri olması gerekirdi. Neden polisiye yazdığıma gelince. Birincisi polisiyeyi çok seviyorum. Ä°kincisi ben sürekli bilgisayarda bir ÅŸeyler yazarım. Küçük bölümler yazmaya baÅŸladım önce, eÄŸlendirici ÅŸeyler. Sonra onlardan bir polisiye çıktı ortaya.İçeriÄŸi nedeniyle yayınlanmaları biraz zor oldu sanırım.-Yayınlanmış olan versiyon, editörüm Ömer TürkeÅŸ'in elinden geçmiÅŸ hali. Ama kitap iki sene önce hazırdı. Kimi yayınevleri ilgilendiler bunlarla, hatta anlaÅŸma imzalayanlar bile oldu. Ancak sonra hem içerikten çekindiler hem de repertuarlarında beÅŸ tane travesti kitabının yan yana olması herhalde gözlerini korkuttu, yan çizdiler.KÄ°TABIM POPCORN GÄ°BÄ°Neden korktular?-Peygamber Cinayetleri'ndeki radikal Ä°slamcı fon başımızı yakabilir diye düşündüler sanırım. Ä°kinci olarak yayınlanacak olan Buse Cinayeti'nde bir politik parti var. O açıdan çekinmiÅŸlerdir.Polisiye edebiyat içinde nereye koyuyorsunuz bu seriyi?-Bence Barbara Cartland da bir edebiyattır ama farklı bir tattadır. Her edebiyat eseri Proust veya Dostoyevski tadı içermek durumunda deÄŸil. AyÅŸe Kulin çok baÅŸarılı kitaplar yazıyor. Çünkü olmayan bir ÅŸeyi yapıyor ve biyografi yazıyor. Bunları Enis Batur ya da Ä°lhan Berk kitabı eleÅŸtirir gibi eleÅŸtirmek veya aynı ÅŸeyi beklemek gereksiz. Yayınlayamadığınız iki kitabınız daha varmış. Niye yayımlayamadınız?-Yasal olarak suç teÅŸkil ediyormuÅŸ. Biri ev yapımı zehirler. Anneanemizin yemek tarifleri gibi hazırlanabilen zehirler kitabım var. Hepsi öldürücü deÄŸil tabii. Ä°kinci kitabımın adı da ironik bir ÅŸekilde Kendi Kendine Ä°ntihar'dı. Polisiyelerinize gelirsek...-Polisiyenin de çok ciddi olanları vardır. Patricia Highsmith gibi. Ben kendi yazdıklarımı, renkli, hafif ve köpük tadında, hatta popcorn gibi görüyorum. Popcorn temel besin deÄŸil. Hiç kimse 'Ay bu akÅŸam oturup patlamış mısırla karnımı doyurayım' demiyor. Ama herkesin canının çektiÄŸi, sinemada yanımızda birisi yerse hemen gidip kendimize almak istediÄŸimiz bir ÅŸey. Ben yazdıklarıma böyle bakıyorum. Bir anlamda popcorn. Son on senedir en eÄŸlendiÄŸim filmin Pretty Woman olduÄŸunu da söyleyeyim. Tamam, zamanında sinema tarihinin bütün ağır filmlerini beÄŸendim ama aynı filmleri baÅŸtan sona tekrar seyreder miyim sorusunun cevabı bu aralar kesinlikle hayırdır. Sıcak yerlerde, hafif iklimlerde ve hafif insanlarla olmayı seviyorum.Kitapta karmaşık polisiye düğümler yok. -Okuyanın arada kendi kendine kıkırdamasını istiyorum. Polisiye kurgusu fonda var tabii ama bu iÅŸin sorumlusu kimmiÅŸ diye tırnaklarımı yiyip heyecanla okudum dedirtemem. Bu beni aÅŸar, o kadar yaratıcı deÄŸilim. Daha fazla zenaatkar faslındanım.Travestilerin nasıl yaÅŸadıkları detaylarına kadar anlatılıyor, bu da özendiricidir gibi suçlamaların gelebileceÄŸinden çekindiniz mi?- O zaman bütün cinayet romanlarının buna özendirdiÄŸini söylemek gerekiyor. Ä°steyen istediÄŸi yere yorsun. Özenmek isteyen varsa bu da aracı olsun, hop çiki ya ya!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!