Güncelleme Tarihi:
Podyumların aranılan mankenlerinden Sinem Güven, hayatının en özel Anneler Günü'nü yaşamaya hazırlanıyor. Kızı Defne'yi iki ay önce kucağına alan Güven, bu özel gün öncesi Kelebek'e verdiği röportajda "Daha öncekiler bana değil, anneme ve anne olan tanıdıklarıma hitap eden günlerdi... Şimdi direkt bana hitap ediyor. Ve Defne bana en güzel hediye" dedi.
Defne’den sonra hayatınızda neler değişti?
- Hayatımızın akışı değişmedi, çünkü onun için hayatımızı değiştirmiyoruz. Ne yapıyorsak onu içine katalım, onunla paylaşalım istiyoruz. Eğer kendimizi kısıtlarsak, bize sıkıntı vereceğini düşünüyoruz bu durumun... Biz sıkıntı duyarsak, bu da çocuğa yansır. Dolayısıyla biz hep beraber yaşantımıza devam ediyoruz. Yapmak istediklerimizi yapıyoruz.
Planlanmış bir bebek miydi Defne?
- "Artık yaparız" gibilerinden konuşuyorduk. Ama "haydi artık deneyelim" durumunda değildik. Korunmayı bıraktık. Bıraktığımızda birde bir oldu bizimki! Demek ki doğru zamanmış.
"Keşke daha önce bir çocuk sahibi olsaydım" dediğiniz oldu mu hiç?
- Hiç öyle düşünmedim. Ben her şeyin doğru zamanda olduğuna inanırım. Hayatta tesadüflere inanmam. Evren zaten doğru zamanı söylüyor.
Defne’den önce hayatta sizi mutlu eden şeyler nelerdi?
- Ben hep küçük şeylerden mutlu olan biriyimdir. Bir ilkbahar ya da yaz akşamı güneşin batışını izlemek bana mutluluk verir. Tabii kızımla bu mutluluğu kıyaslayamam bile! Hele sağlıklı olursa, aile içinde huzur varsa, tüm bunları babasıyla paylaşabiliyorsam, üç kişilik bir aile olarak birbirimize sımsıkı kenetlenebiliyorsak, en büyük mutluluk bu işte... Yoksa çocuk sadece anneye ait bir şey değil. Tabii ki anneye muhtaç, ama sütten kesilene kadar! Babanın
İlk Anneler Günü’nüzü kutlayacaksınız. Neler hissediyorsunuz?
- Daha öncekiler bana değil, anneme ve anne olan tanıdıklarıma hitap eden bir gündü. Şimdi direkt bana hitap ediyor. O yüzden daha heyecanlıyım. "Ben de anneyim artık" diye durumun ağırlığını hissediyorum. Bugüne kadar hep "Anneme, kayınvalideme ne hediye alsam" diye düşünmüşümdür. Bu yıl da bu durum değişmedi. Yine "Bizimkilere ne alsam acaba" derdindeyim. Benim Defne’m var. Bu bana en güzel hediye zaten.
Defne’yi ne şekilde yetiştirmek istiyorsunuz?
- Defne’nin çok mutlu olmasını istiyorum. Çok mutlu, sevecen, huzurlu, insan ve hayvanları seven biri olmalı... Çünkü ben ve eşim de öyleyiz. Zaten ne görürse öyle büyüyecek diye düşünüyorum. İçine şeytan kaçmadıktan sonra farklı biri olmayacak.
Hayata dair vereceğiniz başlıca öğüt ne olacak?
- Ben hayatım boyunca annemin "Kızım biraz politik ol" öğüdüyle büyüdüm. Defne çok politik olmasın. İçinden ne geliyorsa onu yapsın. Kimin ne dediğine, ne diyeceğine takılmasın istiyorum. Doğru bildiği şekilde yaşamasını arzu ederim.
Sizin anne-kız ilişkiniz nasıldı?
- Küçük yaşımdan beri evden uzak olduğum için çok sıkı fıkı bir ilişkimiz yok. Aile olarak birbirimize bağlıyızdır
Defne’yle nasıl olur acaba ileride?
- Bilmiyorum ama ben çok kuralcı bir anne olurum. Çok neşeli, eğlenceli bir anne olduğum gibi kurallarım da olacağını düşünüyorum. İnşallah yakın ve sıcak bir ilişkimiz olur. Kendisini bana çok yakın hissetmesini arzu ederim.
Gençlik yıllarımızda "Ben anne olduğumda asla annem gibi davranmayacağım" dediğimiz şeyler olmuştur hep. Sizin için de geçerli mi bu?
- Annem çalışmak zorunda olan bir kadındı. "Yanlıştı" demek çok ağır olur. Günün şartları öyleydi. O haftanın 6 günü çalışmasaydı karnımız doymayacaktı. Benim ekonomik durumum çok şükür iyi. Çalışmak zorunda değilim. Mümkün olduğunca çocuğumu kendim büyütmek istiyorum.
Çocuk, eşler arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor mu?
- Eğer karı-koca arasında güçlü bir ilişki varsa, çocuk bunu perçinliyor. Zaten ortada gitmeyen bir şey varsa, onu kotarmak adına çocuk yapmak bence dünyanın en yanlış şeyi. Böyle bir durumda insanın çocuktan soğuması işten bile değil.
Eşinizden "Bebekten sonra beni ikinci plana attın" şeklinde bir yakınma duydunuz mu peki?
- Kedimiz Kırpık’ta oldu bu! "Sen Kırpık’ı benden çok seviyorsun" dediği oldu bir-iki kere. Ama Defne’de böyle bir söz çıkmadı ağzından hiç...
Defne’ye kardeş istiyorum
İleride Defne’ye bir kardeş daha düşünüyor musunuz?
- Ben iki tane daha istiyorum. Atatürk Türkiye’sine layık üç çocuğum olsun istiyorum. Bakalım eğer eşimi kandırırsam, öyle bir niyetim var! Defne’ye bir kız kardeş istiyorum mesela.
Siz tek çocuk muydunuz?
- Benim ağabeyim vardı. Biz de birbirimize çok düşkün iki kardeşizdir. Ama iki hemcins çok güzel olur.
Çocuğumu korumak için adam bile öldürürüm
- Eskiye göre daha sabırlı biriyim. Ben her zaman şefkatliydim zaten... Çocuklara, hayvanlara, yaşlılara içim titrer. Gözümün dolmasını hiçbir şey engelleyemez. Elimden ne geliyorsa yapmaya çalışırım. Güçsüz kadın daha mı güçlü olur bilemem, ama bir anne çocuğu için adam öldürür mü? Öldürür! Cidden o kadar kıymetli ki... Birinin ona zarar vereceğini hissedersem, kendimde o potansiyeli görüyorum, çünkü tırnaklarım kesin çıkar!
Röportaj: Pınar YILMAZERLER