Güncelleme Tarihi:
İnme geçirenlerin ilk üç saat içinde hastaneye götürülmesi ve ilk müdahalenin yapılması hayat kurtarıyor ve sakatlıkların önümli oranda engellenmesine yol açıyor.
KALPTEN ÇIKAN SARHOŞ PIHTI
Dernekler dün düzenledikleri basın toplantısında raporu paylaştı. Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan, AF’nin toplumun yüzde 1-2’sinde görülen bir aritmi olduğunu, 40 yaşından sonra hayat boyu geçirme riskinin yüzde 25 olduğunu söyledi. AF’nin en korkulan etkisinin pıhtı atılması olduğunu belirten Prof. Dr. Kozan “AF’de ‘sarhoş bir pıhtı’ kalpten çıkıyor. Nereye giderse orada şikayetlere yol açıyor. Ama en sık beyne gidiyor. AF inme riskinde 5 kat artışa yol açıyor. AF’ye bağlı gelişen inmede ölüm oranı yüksek. Sağ kalanlarda da başka nedenlerle inme geçirenlere göre nüks olasılığı daha yüksek” diyor.
Toplantıya ayrıca; iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Tufan Tükek, kardiyologlar Prof. Dr. Bülent Görenek, Prof. Dr. Murat Özdemir ile Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Kürşad Kutluk da katıldı. Uzmanlar antikoagülanların (kanı sulandıran) ilaçların AF kontrolünde önemli seçenekler olduğunu vurguladı.
HEKİMLER UZLAŞTI
AF’li hastaların tedavisi kardiyoloji, iç hastalıkları, nöroloji ve hematoloji gibi farklı branşlardan hekimler tarafından takip ediliyor. Bu hastaların inmeden korunması konusunda farklı branşlardaki hekimlerin farklı yaklaşımları olabiliyor. AF ile ilgili Türkiye’deki hekimlerde farkındalığı artırmak, tedavi kılavuzunun oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla Türk Kardiyoloji Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanları Derneği, Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği güçbirliği yaptı ve uzlaşı raporu hazırladı. Rapor AF tanı ve tedavisinde hekimlere yol gösterecek. Genel olarak, AF’li hastalara özel kan sulandırıcı ilaçlar öneriliyor. Multidisipliner yaklaşım gerektiren bir tedavi olmasına rağmen, Türkiye’de her uzmanlığın referans aldığı rehber birbirinden farklı, dolasıyla uzlaşı yoktu. Son uzlaşı raporu bunu sağladı.
60 BİN HASTA
Türkiye’de en az 60 bin kişide AF hastası bulunduğu düşünülüyor. 40 yaşından sonra her dört erişkinden biri, kalp ritim bozukluğunun en sık görülen türü olan “atriyal fibrilasyon”la karşı karşıya kalıyor. Çünkü AF’li hastalarda AF’si olmayanlara göre inme riski beş kat daha fazla. İnme geçiren hastaların yüzde 20’si erken dönemde, yüzde 30’u bir yıl içinde hayatını kaybediyor. Yaşayanların üçte biri de günlük işlerinde başkalarına muhtaç olarak yaşamlarını sürdürüyor.