İlik nakli bekleyen çocuk öldü

Güncelleme Tarihi:

İlik nakli bekleyen çocuk öldü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2008 15:01

KONYA’da HLH (Hemofogositik Lenfo Histiositosis) adı verilen ağır bağışıklık sistemi hastalığı nedeniyle ilik nakli bekleyen 10 yaşındaki Cevahir Akyol, akciğerlerindeki enfeksiyonun tekrarlaması yüzünden yaşamını yitirdi.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölüm Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümran Çalışkan, yüksek ateş, vücudunda kanama şikayetiyle yaklaşık 8 ay önce hastanelerine gelen Cevahir Akyol‘un HLH (Hemofogositik Lenfo Histiositosis) hastalığı teşhisiyle tedavi altında iken, ağır zaturre nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Ağır bağışıklık sistemi hastalığı bulunan Cevahir‘e ilik nakli yapılması gerektiğini ve dünyada ilik nakili yapılmadan bu hastalıktan kurtulan bulunmadığını vurgulayan Prof. Dr. Çalışkan şunları kaydetti:
“Çocuğa kardeşleri, anne ve babasından ilik nakli yapamadık. dokular uymadı. 2 yaşında ortaya çıkan hastalığa yakalanan hastalar 10 yıl içinde ölüyor. Bizim hastamız 10 yaşındaydı. İlik nakli yapılabilmesi için hastamızın akciğerlerinde mevcut olan ağır zatürresinin önüne geçmek gerekiyordu. Bunun için akciğerler ameliyatla temizlendi. Ameliyat çok riskliydi. Defalarca doktor arkadaşlarla toplantı yaptık. Ailenin izin vermesiyle bu ameliyatı gerçekleştirdik. Çünkü hasta masada bile kalabilirdi. Ancak Cevahir‘in yaşayabilmesi için bu ameliyat şarttı. Bu ameliyatın ardından Cevahir’i taburcu ettik. Ancak çocuğumuz, yaklaşık 10 gün önce vücudunda ve akciğerlerinde tekrarlayan yoğun enfeksiyon nedeniyle tekrar hastanemize geldi. Tedavi altında iken yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.”

BABAANNE'DEN DUYGULANDIRAN SÖZLER

Bugüne kadar hep torununun yanında olduğunu belirten babaanne Cevahir Akyol da şunları söyledi:

“Maddi olanaklarımız çok kısıtlı olduğu için hastanede torunumun isteklerini karşılayamadığım zamanlar oldu. Birçok kez torunumun ‘çikolata‘ diye ağladığını bilirim. Hep yalanlar söyleyerek onun isteklerini unutturmaya çalıştım. Elden gelen bir şey yok. En çok beni etkileyen küçük Cevahir‘in acıları arttığında elimi tutarak, ‘Ne olur elimi bırakma babaanne’ diyerek ağlamasıydı. Ben aç kaldım, ancak onu hiç aç bırakmadım. Ben uyumadım, onun rahat uyuması için elimden geleni yapmaya çalıştım. Biz birbirimize söz vermiştik. Hiç ayrılmayacaktık. Ancak o sözünü tutamadı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!