İkoncan ile İkonman

Güncelleme Tarihi:

İkoncan ile İkonman
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2010 00:00

Eda Taşpınar, namı diğer ikoncan. Bora Kozanoğlu, Slalom Rüzgar sörfü 2007 Resmi Dünya ikincisi ve son 10 yılın Türkiye Şampiyonu. Bu ikili biraraya gelince ne olur? Tabii son zamanların en popüler çifti olur. Nitekim aşkları başladığı ilk günden beri medyanın gündeminde. Partilerde giydikleri, yan yana çektirdikleri pozları bile haber. Ama onlar bugüne kadar ilişkilerini hep kapalı tuttu. Sorulan soruları geçiştirdi. Şimdi bir yandan oyunculuk tekliflerini değerlendiren Bora Kozanoğlu, 15-19 Haziran tarihleri arasında Hollanda’da yapılacak Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyor. Bu yarış vesilesiyle ikiliyle Çeşme’de buluştuk. İlk kez bir gazeteye içlerini döktüler.

Nasıl tanıştığınızla başlayalım?
EDA: Ben Bora’nın sörf okulunda onun yetiştirdiği hocalardan ders alıyordum. O sırada tanışıp arkadaş olduk. Derslerimi izlemeye başladı ve yetenekli olduğumu görünce taktikler verdi. Yaz sonuna doğru arkadaşlığımız koyulaştı bugünlere geldik.

Birbirinizden daha önce haberiniz var mıydı?
EDA: Bu kadar başarılı bir Türk sporcunun adını tabii duymuştum. Ama o kadar.
BORA: Benim magazinle pek alakam yok. O yüzden Eda’nın adını hiç duymamıştım.

İlişkinize çok zaman tanınmamıştı. Herkesi yanılttınız...
EDA: Bir ilişki hakkında varsayımlarda bulunabilmek için bu ilişkiyi yaşıyor olmak lazım. Dışardan konuşmak her zaman kolay. Çok sıcak olmama rağmen bena kendini beğenmiş diyenler oluyor. Bunlar önyargılı yaklaşımlar önce insanı tanıyıp sonra karar vermek lazım.

Bu aşk sayesinde birbirinizden ne öğrendiniz?
BORA: Hayatımda aşık olduğum ilk ve tek insan Eda oldu. Bunu onunla bişeyler yaşadıkça, ortak bir zaman paylaşınca hissediyorum. Bir de sabrı öğrendim tabii... (Gülüyor)
EDA: Bora çok özel bir insan. Gerek davranışlarıyla gerekse yaşam tarzıyla onun rüzgarına kapılınca alabora olmamak mümkün değil.

Evde hanginizin sözü geçiyor?
BORA: Şöyle bir laf var: “Son sözü her zaman erkek söylermiş. O söz de ‘Evet karıcım haklısın’ olurmuş”... (Kahkalar).

Birbirinizi üç kelimeyle anlatır mısınız?
EDA: Bora; derin, duygusal ve tutkulu.
BORA: Eda; özel, büyüleyici ve bağımlılık yaratıcı.

BEN İKONCANSAM BORA İKONMAN

Basında hakkınızda birçok haber çıkıyor. Bunlar içinden sizi en etkileyen hangisi oldu?

EDA: Kalın derili oldum. Yazılanlar masal gibi geliyor. Bora zaten hiç okumuyor.

İkoncan lakabı ikinizi rahatsız ediyor mu?
EDA: İkoncan Buz barın sahibi Ender Sanal’dan çıktı. “Herkese ikon diyorlar. Ben sevdiklerime can ismini eklerim, sana da ikoncan diyelim” dedi. Bu lafın üstüne bardan dışarı çıktık ve bir arkadaşım arkamdan “İkoncan” diye bağırdı. Gazeteciler duydu. İlk zamanlar sempatikti. Sonra iş ilerledi. Anlamını yitirdi.

Artık bu laftan sıkılmıyor musunuz?
- Sıkılsam ne olacak? İsteyen istediğini söylüyor. Umursamıyorum. Ben ikoncansam Bora da ikonman veya sörfcan.

En romantik anınızı hatırlıyor musunuz?
EDA: Benim doğumgünümde güneş doğmadan Bora beni uyandırdı. Saçıma çiçeklerden yaptığı tacı taktı. Elinde gitarı bir gölete götürdü. Üzeri çiçeklerle kaplı bir sal hazırlamış. Sabah güneş doğarken bana yazdığı şarkıyı söyledi. Çatlayın kadınlar! (Gülüyor)

Tartışmalar ne yüzünden çıkıyor?
EDA: Ben inatçıyım. Bora hatalarını pek kabul etmeyen biri. Ama ciddi kavgalarımız yok.
/images/100/0x0/55eb2dd9f018fbb8f8b07754

Birbirinizde en çok nerenizi beğenirsiniz?
BORA: Her yerini beğeniyorum. Ama en çok bacaklarını ve alnını.
EDA: Bora zaten çok yakışıklı bir adam. Alıcı gözüyle yine baktım ilk ellerine takıldım. Erkeksi ve güzel elleri var.

Birbirinizi seksi buluyor musunuz?
BORA: Evet. Bence gördüğüm en seksi kadın.
EDA: Çoook güzel adam!

Evlilik teklifi edildi mi?
EDA: Evet. Üç hafta sonra teklif etti. Akşam sahile yere çakılan mumlar koydurmuştu. Onların arasında teklif geldi.

Neden evlenmediniz?
BORA: Bence çocuk yapılacaksa evlenmek gerekir. Ona o kadar aşık olmuştum ki onun da bana aşık olduğunu hissederek teklifte bulundum. Ama biz şimdi anı yaşıyoruz.

BORA KOZANOĞLU: AŞK SPORDA ENERJİ VERİYOR

Sörfe nasıl başladınız?
- 10 yaşında başladım. Hiç denize girmeyen bir çocuktum. Babamın bana aldığı sörf tahtasıyla ilk denememi yaptım, rüzgarın gücü ve özgürlük duygusuyla bu iş bende tutku oldu. Sabah akşam çalıştım. Girdiğim ilk yarışta Türkiye üçüncüsü geldim. Ardından dünya ikinciliğine kadar 15 kere slalom kategorisinde Türkiye şampiyonu oldum.

Geçim kaynağınız bu spor mu?
- İnşaat mühendisliği mezunuyum. Ama sporu seçtim. Alaçatı’da kendi sörf merkezim var. Sony iki senedir sponsorum. Aynı zamanda Alaçatı Beach Resort ortaklığıyla bir sörf okulu açtım. Yani hem sporcu hem iş adamıyım.

Sörf merkezine sadece sizinle tanışmak için kayıt olan kızlar varmış...
- Fizik önemli ama en önemli şey başarı. Burada bir sürü okul var ama benim de çocuğum olsa, sahibinin Türk bir şampiyon olduğu ve aileyle yönetilen bir okulda ders almasını tercih ederdim.

Eda Taşpınar nasıl bir sörfçü?
- Kız arkadaşım olduğu için söylemiyorum gerçekten spora yatkın bir vücudu var. Bir senelik seviyeye bir ayda geldi. Zaten Eda’nın beni en etkileyen yanlarından biri spora olan ilgisi ve yatkınlığı oldu.

EN GEÇ 01.00’DE EVDEYİZ

Peki Eda Hanım sporda hata yaparsa azarı işitiyor mu?

EDA: Bağırıyor bana!

Aşkın sporunuza katkısı oldu mu?
- Size değer veren birinin karada beklediğini bilmek ekstra güç veriyor. Karşınızdakinin size gerçekten aşık olduğunu hissediyorsunuz bu da ayrı bir enerji kaynağı oluyor.

Sporla ilgilenen adamların gece hayatında olmasına olumsuz bakılıyor. Bu ilişkiyle sizi sık sık etkinliklerde görür olduk...
- İçki, sigara kullanmıyoruz. Çıktığımızda da dansımızı edip en geç 01.00’de eve dönüyoruz.

Avrupa şampiyonasından sonra sırada neler var?
- Eylül ayında Brezilya’da dünya şampiyonasına gideceğim. Türkiye Şampiyonası da Eylül ayında Seferihisar Teos’da yapılacak. Bu yarışlar yılın tek resmi yarışları.

EDA TAŞPINAR: BORA RÜZGARIN OĞLU BEN GÜNEŞİN KIZIYIM

Modayla ilişkiniz nasıl başladı?

- Küçük yaşlarda başladı. Annem uslu durmam şartıyla her hafta beni ayyakkabıcısına götürür orada çizdiğim ayakkabıları yaptırmama izin verirdi. Ben de yıllar içinde moda okumaya karar verdim. Londra’da Royal College Of Art’ın heykel bölümüne kabul edildim. Fakat tasarım okumak istediğime karar verip London College Of Fashion da bir sene okuduktan sonra School Of Central Saint Martins’e girdim. Vivienne Westwood, Armani, Maxmara gibi firmalarda staj yaptım.

Kıyafetlerinizi beğenenler kadar eleştirenler de var. Bu sizi rahatsız ediyor mu?
- Eleştirmen dediğiniz insanlar, kendi sıradanlıkları ortaya çıkmasın diye farklı olanı eleştiriyor. Ayrıca eleştirebilmek için moda eleştirmeni olmak lazım Türkiye’de de moda eleştirmeni seviyesinde gördüğüm kimse yok o yüzden ilgilenmiyorum.

Kıyafetlerinizin sayısını biliyor musunuz?
- Hayır. Evimizin bütün duvarları dışarıdan belli olmasa da aslında dolap. Bu arada bir kıyafeti bir kere giyip rafa kaldırmam. Üzerinde değişiklikler yapıp yeniden kullanırım.

Bora Kozanoğlu’nun kıyafetlerine karıştığınız doğru mu?
- Bora gayet güzel giyinen bir adam ve her şeyini kendi seçiyor. Bana mutlaka sorar ama ısrarcı bir kadın değilim sadece fikir veririm.

İsminizin başına artık sporcu sıfatını koyuyor musunuz?
- Ne haddime! Ben hiçbir sıfat kullanmıyorum. Neden zevk alıyorsam onu yapıyorum.

SEZLONGUMA 1500 EURO VERDİLER

Güneşlenmeye devam ediyor musunuz?

- Bora rüzgarın oğlu ben güneşin kızıyım. Büyürken annemler 8-9 kadın ellerinde reflökterlerle yatarlardı. Negrita diye bir güneş kremleri vardı. Onu sürerlerdi. Sonuçta ne görürseniz öyle oluyorsunuz.

Günde kaç saat güneşleniyorsunuz? Hiç mi korkmuyorsunuz?
- Canım istediği kadar güneşleniyorum. Ama yüzüme ve göğüs kısmıma 40 faktör koruma sürüyorum. Şapka takıyorum. Her sene cildime de baktırıyorum.

Sizi görmek için gezi turları yapıldığı doğru mu?
- Evet. Bir adamcağız gelip benim güneşlendiğim şezlonga ikoncanın şezlongu diye yatmak istemiş. “Garsonlar veremeyiz” demişler. Adam 1500 Euro vermek istemiş. Keşke verselerdi.

Bu kadar gündemde kalmanızın sırrı ne?
BORA: Mesela Paris Hilton’a bakın o da öyle! Bazı insanların böyle bir enerjisi var.
EDA: Beni Paris’le mi karşılaştırıyorsun? Alın size kavga! (Gülüyor)

CNN Türk’deki Trendikon programınızda durum nasıl?
- Umarım yakında yeni bir programla ekranda olacağım. Teklifleri değerlendiriyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!