Güncelleme Tarihi:
Daniel Dae Kim
* Kısa süre önce CBS’in yeni projeleri için imza attınız. Bize biraz bu işbirliğinden söz eder misiniz?
Daniel Dae Kim: Açıkçası David Stapf ve CBS benimle uzun süreli bir işbirliği yapmak istediği için mutluyum. Bilirsiniz, her zaman yeni hikâyeler anlatmak istersiniz. Sadece kamera önünde olmak değil, yeni projeler yapıp geliştirmenin de kariyerim için önemli olduğunu düşünüyorum.
* Asya kökenli bir oyuncu olarak, klasik rollerden kurtulmayı nasıl başardınız?
- Bu konuda saatlerce konuşabilirim. Ama özetle şunu söyleyeyim; Asya kökenli Amerikalı oyuncular için seçenekler gittikçe artıyor. Bence “Hawaii Five 0” da bu konuda bir öncü. Bu benim Amerika televizyonlarında gördüğüm ve oyuncu ekibinin yarısının Asya kökenli olduğu ilk dizi. Bu da diziyle ilgili gurur duyduğum bir diğer nokta.
* Chin karakterini neler bekliyor bu sezon?
- Chin, bu sezon zor günler yaşayacak. Karısını kaybetti, kuzeni öldü ve neredeyse rozetini de kaybediyordu... Onun önümüzdeki günlerde daha iyi günler yaşamasını umut ediyorum. Biz şimdi dördüncü sezonun çekimlerini tamamlıyoruz. Ve bu sezonda Chin’in yeni bir aşka yelken açacağını söyleyebilirim size sadece...
HAWAİİ, DÜNYAYA ÖRNEK OLMALI
* Ekibinizin en sevdiğiniz özellikleri neler?
- Alex’le ilgili sevdiğim en önemli özellik, çalışma disiplini. Bir şekilde hepimiz bir ekibin parçasıyız ama o başrolde ve diziyi taşıyan kişi. Zor şartlarda dahi yorulmak nedir bilmiyor.
* Diziyi Hawaii’de çekmeniz, hayatınızı nasıl etkiliyor?
- Hawaii birçok ırkın birlikte barış içinde yaşadığı bir yer. Bence dünyaya örnek olmalı. Ben, çocuklarımı burada büyütebildiğim için çok mutluyum. Bir de çok fazla Asyalı yaşıyor. İnanın, çocuğumu okul çıkışı almaya gittiğimde, hangisi olduğunu ben bile karıştırıyorum! (Gülüyor) Burada yaşamayı seviyorum.
* Peki, ün ve iş bağlantısı? Sonuçta adada yaşıyorsunuz...
- Hawaii’de yaşamanın en güzel yanı, orada bir baba ve eş olabilmem. Çünkü ben toplumun gözü önünde bir iş yapmayı seçtim ama bu benim ailemin seçimi değildi. Ailece paparazzi korkusu olmadan etrafta gezebiliyoruz. Bir de çocuklarım daha uzun süre çocuk kalabilme imkanına sahip. Yani canları istediğinde dışarı çıkıp arkadaşlarıyla oynayabiliyorlar. Bana gelince... Los Angeles’a geldiğimde herkesle iş konuşuyorum ama çekimden eve döndüğümde arkadaşlarımın hepsi aynı sektörden olmadığı için onlarla reytingleri, dizileri değil, sörfü konuşabiliyorum. Bir de ada olduğuna bakmayın, Los Angeles’a 5 saatlik uçuş mesafesinde. İstediğim zaman iş görüşmelerine gidip gelebiliyorum.
LOST’UN FİNALİ HÂLÂ KONUŞULUYOR
* Terry O’Quinn ile “Lost”ta birlikte rol alıyordunuz. Bu sezon yeniden bir araya geliyorsunuz...
- Evet, Terry ile çalışmayı seviyorum. Zaten “Lost”ta çalıştığım herkesten çok memnundum. Altı yıl birlikte çalıştığın insanlarla yeniden bir araya gelmek heyecan verici. Hepimiz çalışma stilimizi biliyoruz. Buna kameranın kimyası da ekleniyor. “Lost”tan ne kadar oyuncu gelirse gelsin, bende hepsinin yeri hazır.
* “Lost” da “Seinfeld”in akıbetine uğramış, final bölümü dizinin takipçilerini memnun etmemişti. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- “Lost” biteli dört yıl oldu ve insanlar hâlâ finalini konuşuyor. Kendi adıma ben mutluyum. Çünkü karakterler hâlâ en önemsediğim şey. Finalde ise adada ne olduğu değil, adadaki insanların ne yaptığı sorusu önem taşıyordu. Ama Damon Lindelof’la (Lost’un senaristi) konuştuğumda üzüldüm, çünkü insanları hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyordu. Umarım bunu kendine mâl etmemiştir, çünkü sonu beğenmeyen insanlar yine de bölümden tatmin olduklarını söylemişlerdi. Hâlâ final konuşuluyorsa, bu dizinin ne kadar iyi bir iş olduğunun işareti aslında.
Alex O’Loughlin: Baba olduktan sonra dublör kullanmaya başladım
* Dizide canlandırdığınız Steve karakteri birçok badire atlattı. Kız arkadaşı da öyle. Ufukta bir düğün var mı?
- Çok iyi bir soru ama eminim izleyicilerin hepsi farklı şeyler görmek istiyordur. Kimisi bot daha da sallansın isterken, kimisi “Evlensinler” diyordur ama bu iki karakter arasında neler yaşanacak, gerçekten en ufak bir fikrim bile yok.
* “Hawaii Five-0” dizisinin Hawaii turizmine katkıda bulunduğu söyleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Teşekkürler bu yorum için. Hawaii küçük bir ada ama bir sürü insan yaşıyor. Diğerleri de gelip gidiyor...
* Bunun size etkisi nasıl oldu?
- Artık markete gitmek ve sokakta yürümek eskisi gibi değil Hawaii’de. İnsanlar tanıyorlar. Bu durumdan da mutluyum aslında. Benimle bir gün akşam saatlerinde markete muz almaya gelirseniz, göreceksiniz ki bu iş uzun zamanımı alıyor. (Gülüyor) Ama ailemi bu işin dışında tutmaya çalışıyorum. Özellikle de çocuklarımı. Onların olabildikçe normal bir yaşam sürmesini istiyordum.
ARKADAŞLARIM BANA GİZLİ SAVAŞÇI DİYOR
* Steve McGarrett, fazlasıyla tehlikeli bir rol. Özellikle de geçtiğimiz yıllarda geçirdiğiniz kazayı düşünürsek...
- Evet, fazla tehlikeli.
* Hâlâ dublör kullanmamakta kararlı mısınız?
- Sette çok fazla kaza atlatıyorum. Bazılarını duymuyorsunuz bile. O kazada da kolum üç yerden kırıldı ve tendonum koptu. Bir süre hiç uyuyamadım. Ağrı kesici almadan sete gidemiyordum bile. Ama itiraf etmeliyim, kazada değil ama oğlum Lion doğduğunda bana bir şey oldu. Mucizevi bir şey. O zaman şöyle bir karar aldım; kimseye bir şey ispat etmeme gerek yok. Tabii ki bana neyin parası ödeniyorsa onu yapacağım. Ama sonunda çok tehlikeli sahneleri dublörlere bıraktım. Uzun süredir de normal bir yaşam sürüyorum. (Gülüyor)
* Baba olduğunuz için artık kendinizi tehlikeye atmadığınızı söylüyorsunuz, peki ailenizi korurken rolden öğrendiklerinizin ne kadarını kullanabiliyorsunuz?
- Arkadaşlarım bana “Gizli Savaşçı” diyor. (Gülüyor) Hawaii küçük bir yer. İnsanlar sizin milyon dolarlarınız olduğunu, hatta onlarla yıkandığınızı düşünüyor. O yüzden haneye tecavüz olayları yaşanabiliyor. Benim evime, hele de çocuklarımın yanına kadar gelseler ne yapabilirim, emin ol kestiremiyorum. Öldürürüm herhalde. Sonra çıkar CBS’in başka bir dizisinde oynarım ama, değil mi? (Gülüyor)
* Kaslarınız için spora ne kadar zaman harcıyorsunuz?
- Çok çalışıyorum. İş icabı da çok efor sarf ediyorum. Ama işin aslı, çok kaza geçirdim ve kazaların izlerini silmek için bu kadar spor yapıyorum. Gerçekten fit olmazsam, hareket edemem.
SÖZLERİM YANLIŞ ANLAŞILMIŞ
* Başka bir dizi için daha imza attığınızı söylemişsiniz. Doğru mu bu?
Alex O’Loughlin: Birkaç ay önce kırmızı halıda söylediklerim yanlış anlaşılmış. Konuşmalarımı gazetede okuduğumda hayal kırıklığına uğradım, çünkü bu dizide bulunmaktan dolayı mutsuzum gibi yansıtılmıştı. Ben bu diziye en az altı-yedi yıl devam ederiz diye girdim. Diziyi de, işimi de seviyorum. Başka dizi ve filmlere gitmek için zamanım da yok.
* Yani yakın zamanda başka bir dizi ya da film projeniz yok, öyle mi?
- Doug Liman’ın yeni filminde iyi bir karakter vardı ama kabul etmedi...