Güncelleme Tarihi:
* “Başka Şeyler” hayırlı olsun öncelikle. Bu albümde size müzikal açıdan yol gösteren biri var mıydı?
Sinan Kaynakçı: Yol göstericimiz her zaman Akın Eldes... Akın Abi’nin dışında kayıt yapan Erim Akman, kayıtta katkıda bulunan Turgut Alp Bekoğlu, İlkin Deniz ve Demirhan Baylan da yol göstericilerimizdendi. Bu isimler yaşça bizden büyükler. İlginç bir şekilde, akranlarımızdan çok büyüklerimizle iletişim kurabiliyoruz.
* Bu iletişimin nedeni müzikal deneyimleri mi?
Sinan Kaynakçı: Tabii ki onlarla çalışmanın sonuca olumlu etki yapacağını düşünüyoruz ama bir de şu var; belli bir yaşın üzerindeki insanlar, bazı şeyleri aşmış oluyorlar. Bazı projelerde yer almak konusunda pozitif davranıyorlar diyelim.
* Müziğinizi daha geniş kitlelere sevdiren, ekibe katılan bu isimlerin müzikal olgunluğu mu sizce?
Selim Aydın: Kesinlikle. Müzikal olgunluğu kaydedebiliyorsunuz. Sinan’ın yazdığı sözler de insanlara yakın geliyor.
Sinan Kaynakçı: Kendi aramızda yaptığımız düzenlemeyi, bu işi daha iyi yapabilecek kişilere emanet ediyoruz. Böylece daha ciddi bir iş ortaya çıkıyor.
ŞARKILARIN DİZİYLE DUYULMASI DEZAVANTAJ
* İkinci albümden sonra 3,5-4 yıl kadar ara verdiniz sanırım...
Zeynep Eylül Üçer: Aslında hiç ara vermedik. İnternet sitemizde şarkılar yayınladık, “Kapı Parası” adlı şarkımız Akın Eldes’in albümünde kullanıldı, Feridun Düzağaç’ın albümü için de “Çok Aşık”ı cover’ladık...
* Sinan Kaynakçı: Zeynep’in saydıklarının yanı sıra Sertab Erener’in albümüne de üç şarkı verdik. Aslında elimizde bir akustik albüm çıkarabilecek kadar şarkı vardı. Ama o dönem ben ve Hami askere gittik. “Kavak Yelleri”nden sonra da bir albüm yayınlamak istedik, çünkü yeni şarkılarımızın diziyle değil, kendi kendine duyulmasını arzu ettik.
“Başka Şeyler”de daha dik duran sözler, daha keskin müzikler var.Akın Eldes: Sözleri Sinan yazdığı için bu konuyu o değerlendirmeli ama haklısınız, müzikler daha keskin. Değişik renkler de var bu albümde.
Yeni şarkılarınızın dizide kullanılmasını istemediğinizi söylediniz ama bu sizin avantajınıza değil mi aslında?
Sinan Kaynakçı: Hayır, bu bizim için bir dezavantaj. Çünkü bizim kendi yolculuğunu üstlenen bir grup olarak görülmemiz gerekiyor. Ama diziyle özdeşleştirildiğimizden, bunun için zaman geçmesi gerekiyor. Bundan sonra popülerliğimiz belki bir parça aşağı düşecektir ama bu bizim için bir tehlike arz etmiyor.
TV PROGRAMLARINA KATILMIYORDUK
* Peki daha önce neden “Kavak Yelleri”yle böyle bir işbirliği yaptınız?
Sinan Kaynakçı: Biz, her şeyden önce kendi önceliklerimizle hareket ediyoruz. Dolayısıyla hiçbir üretimimiz, müzik kanallarında yer bulmuyor. En başından bu yana bunun sıkıntısını çekiyoruz. İlk albümümüz çıktığı gün satış rekorları kırmadı. Tüm Anadolu’yu otobüs ve trenlerle geze geze dinleyici kitlesi oluşturduk. Bundan 13 ay sonra da “Kavak Yelleri” dizisinden teklif geldi. Kendimizi geliştirmek maksadıyla kabul ettik. Kimse şarkılarımızın bu kadar tutulacağını öngörmedi.
* Diziyle gelen şöhret sizi kızdırdı mı?
Sinan Kaynakçı: Bütün bunlar olduktan sonra ülkelerin birbirini tanımaları gibi müzik kanalları da bizi tanıdı. Biz de bunun böyle olmasını istemezdik, keşke müzik kanalları kliplerimizi yayınlasaydı. Ama yayınlamadıkları halde kliplerimiz internette 2 milyonluk izlenme oranlarına ulaşıyor.
* İlk albümünüz çıktığınızda nasıl bir beklentiniz vardı?
Sinan Kaynakçı: Sektördeki herkes bilir ki, bütün dava ne çaldığınız değil, albümünüzü ne büyüklükte bir firmadan çıkardığınızdır. Bu kadar basit. Bu işle uğraşan bir sürü arkadaşımın klibi, firmaya göre dönüyor. Bizim şarkılarımız, “Kavak Yelleri” ile Türkiye’nin en önemli kanallarında defalarca yayınlandı. O patlama sırasında “Bir de biz sıkmayalım” diyerek televizyon programlarına katılmama kararı aldık. 2007’den bu yana sadece üç-dört programa katıldık. Onlar da kıramayacağımız kişiler olduğu için.
BÜYÜK ŞİRKETLER RESMEN KAN EMİYOR
* Sizi çok önceden takip edenler, şarkılarınızın dizide kullanılmasına tepki gösterdi mi?
Sinan Kaynakçı: Gösterdiler ama dizinin bu kadar büyüyeceği kimin aklına gelirdi ki! Biz çok ünlü olmak istemedik, hep ikinci ligde var olmak istedik. Çünkü öbür türlü toplu taşıma araçlarına bile binemeyiz. Bizim derdimiz rahat etmek. En başından bu yana yaptığımız şeyi de beğeniyoruz. Demek ki içinde bulunduğun akvaryumun suyunu değiştirmemen gerekiyor. Ama yarın öbür gün davayı satıp karşı tarafa geçer miyiz, bilmiyorum.
* Aranızda hiç “Artık ünlü olalım” diyen yok mu?
Sinan Kaynakçı: Onu dese dese Zeynep der. Kızlar sever ünlü olmayı. Ama ondan bile böyle bir yorum gelmedi.
* İlk iki albümün ardından o büyük şirketlerden birini seçecek pozisyona gelmiştiniz. Teklifleri neden kabul etmediniz?
Sinan Kaynakçı: Sonuç istediğiniz gibi olmayabiliyor... O şirketlerden bir tanesiyle talep üzerine bir festivalde yer almıştık. Mahvettiler bizi! Büyük şirketler kan emiyorlar resmen. Çalışma düzenleri çok acımasız. Şu an ise kimse bize karışmıyor, o yüzden şarkının sonrasına iki dakika solo koyabiliyoruz. Kimse “Neden albüme fotoğrafınızı koymadınız?” demiyor ya da “Albümünüz önümüzdeki ay çıkacak” sözlerini duymuyoruz.
Sizi seven geniş bir kitle varken ikinci ligde kalmak istemeniz beni şaşırttı...
Sinan Kaynakçı: Yetiyor demek ki. Bu işin hakka göre değil de güce göre dağılımda olmasına da sinir olmuyor değiliz.
Selim Aydın: Herkese müziğimizi dinletmek istemiyor değiliz, sadece bunun daha alternatif yollarını arıyoruz.
SİNAN ETLİ EKMEK AKIN ABİ SÜTLÜ NURİYE
Birbirinizi nasıl tanımlarsınız?
Zeynep Eylül Üçer: Akın Abi general, Sinan yüzbaşı, Selim üsteğmen, Selim’le ben de teğmen.
Selim Aydın: Hepsi çok güzel, çok başarılı insanlar desem...
Hami Ünlü: Sinan etli ekmek, Akın Abi Karaköy Güllüoğlu’ndan sütlü nuriye, Selim Abi filtre kahve, Zeynep de balık kraker.
Sinan Kaynakçı: Selim sakin, Zeynep neşeli, Hami agresif, Akın Abi tecrübeli. Hami’nin agresifliğinden davulda yararlanıyoruz...
Akın Eldes: Hepsi çok güzel anlattı ama keşke Hami beni sütlü nuriyeye benzetmeseydi! (Gülüyor) Hepsi pırıl pırıl.
Fotoda soldan sağa: Selim Aydın, Zeynep Eylül Üçer, Akın Eldes, Hami Ünlü ve Sinan Kaynakçı