Güncelleme Tarihi:
- Pilatesle nasıl tanıştınız?
- Her zaman bir sporcuydum. Thai chi, yoga ve dansla da ilgileniyordum. Üniversitede beden eğitimi okudum ve egzersiz fizyolojisi üstüne uzmanlaştım. Ardından dans kariyerim başladı. Bir yandan da fitness teknikleri dersleri veriyordum. 20’li yaşlarımın ortasında Londra’da dans dersleri verirken pilatesle tanıştım. İyi dansçıların hepsi pilates yapıyordu. Doğu düşünce tarzıyla Batı’yı birleştirdiği için çok ilgimi çekti. Yoğun fiziksel aktivitesi, esneklik ve koordinasyona verdiği önem ve zihinsel içeriğin uyumu beni büyüledi. Joseph Pilates, pilatesi hiçbir zaman sadece egzersiz üzerine kurmadı. Bunu hayat tarzı olarak benimsedi. Ben de aynı şeyi yaptım.
- Kendi pilates akımınızı ne zaman başlattınız?
- 1989’da Avustralya’da çalışırken kendi stüdyomu kurdum. Müfredatla eğitim veren ilk pilates hocalarından biriyim. Aynı zamanda pilates dersi vereceklerin çok sıkı bir eğitim almasını istedim. Programın adını Uluslararası Beden Sanatı ve Bilimi (BASI) koydum. Programın temeli, insan hareketlerinin, her zaman bilim ve sanatın birleşimi olması gereğine dayalı.
- BASI pilatesin klasik pilatesten ne farkı var?
- Klasik yaklaşım, 100 yıl önce pilatesin kurucusu Joseph Pilates’in yaptıklarının tümüyle aynısı olmasına önem verir. Halbuki vücudumuzun hizası eskisi gibi değil. Toplum farklı; Joseph Pilates yaşarken günde 14 saat bilgisayar ekranına bakmıyorduk. Klasik pilatese daha çağdaş bir yaklaşım geliştirdim. BASI pilateste bilimsel verilerden faydalanıyoruz; sırt uzanımları, alt karın kasları ve diyaframı kuvvetlendirmek gerekiyor. İçten kuvvetli bir destek sistemi oluşturuyoruz. Buna ‘güç evi’ diyoruz. Vücutla zihinsel ve ruhsal uyuma da önem veriyoruz.
SEKS HAYATINA FAYDASI VAR
- Pilates hep bir zengin sporu ve statü sembolü gibi görülüyor... Gerçekten öyle mi?
- Bunda medyanın da suçu var. Gazeteciler, daha çok hangi ünlünün pilates yaptığıyla ilgileniyor. Oysa pilates herkes için. İnsanların hayatlarına nasıl dokunduğu önemli. Tabii bu algıyı yıkmak için stüdyoların da uygun fiyatlı programlar koyması gerekiyor. Ama belli bir eşikten daha ucuz olması da zor çünkü pilates emek ister. Çünkü pilates dersleri birebir veriliyor. Bir spor salonundaki kişisel fitness hocası gibi...
- Daha ucuz bir yöntem seçip stüdyoya gidemeyenlerin evde DVD’yle çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sakatlık riski var mı?
- Yıllarca buna karşı çıktıktan sonra ben de kendi DVD’mi çıkardığım için kötü bir şey diyemeyeceğim! Artık dünya değişti. ABD’ye ilk taşındığımda pilates yapan 5 bin kişi vardı. Şimdiyse bu rakam 20 milyon! DVD’ler iyi yapıldıysa bir zararı yok. Pilatesi daha erişilebilir kılıyor.
- Erkekler neden pilatesle fazla ilgilenmiyor?
- Aslına bakarsanız, pilates erkekler için yaratılmıştı! Joseph Pilates’in derslerinin fotoğraflarında stüdyoda 30 erkek ve yalnızca bir kadın olduğunu görürsünüz. Erkeğin ağırlık merkezi yukarıda olduğundan, pilatesteki ağır hareketlerin çoğu erkeklere yöneliktir. Ama pilatesin günümüze kadar gelmesini sağlayan da kadınlar oldu. Pilatesi pilates yapanların çoğu dansçı kadınlardı... Şimdiyse imajından dolayı erkekler pilatesle ilgilenmiyor.
- Peki kadınlar ne için pilates yapıyor?
- Sadece güzel görünmek için! Özellikle ABD’de herkes bir gram yağ vermek konusunda o kadar saplantılı ki büyük resmi kaçırıyorlar. Pilates nasıl hissettiğinizle de ilgili ama pilatesi bir hayat tarzı gibi görmeyenlere karşı da ayrımcılık yapmıyorum. Pilatesin yarattığı iyi hissi keşfettikten sonra ilişkilerinizde bile farkı hissediyorsunuz. İnsanlar çoğunlukla eşlerini veya çocuklarını da getirmeye başlıyor. Tabii, seks hayatına da faydası var.
EŞİM PİLATES YAPMIYOR
Disiplinli bir hayatım var. Sabah 4.30-5.00 gibi uyanıyorum. Son 30 yıldır haftanın en az üç günü pilates yapıyorum. Ayrıca hayatımda hep denge olmasına çalışıyorum; ailem, işim, egzersizlerim... Ayrıca eşimle her gün yürüyoruz. Onun da daha önce pilates deneyimi vardı ama çok hoşuna gitmemişti. Benimle tanıştıktan sonra birkaç dersime katıldı ama şu an pilates yapmıyor. O, spor yaparken kendini vücudundan ayırmayı seviyor. Spor salonunda müzik dinleyerek çalışıyor. Dokuz yaşındaki oğlumaysa yeni başlattım. Okulunda bir seans yaptık. 10 kişinin gelmesini beklerken tam 50 kişi geldi!
20 ÜLKEDE 100’DEN FARKLI STÜDYO
Rael Isacowitz Güney Afrika’da doğdu. 16 yaşında İsrail’e taşındı. Askerliğini yaptıktan sonra üniversite eğitimini İsrail’in saygın Wingate Enstitüsü’nün Spor Akademisi’nde tamamladı. 1989’da BASI pilates (Body Arts and Science International- Uluslararası Beden Sanatı ve Bilimi)’i kurdu. Bugün, basi pilates eğitim ağında 20 farklı ülkede 100’den fazla stüdyo ve binlerce eğitmen bulunuyor.