İki teker üstünde maaile

İstanbul’un gözde semti Maslak’taki gökdelenler gölgesi altında kalmış Atatürk Oto Sanayi Sitesi’ndeyiz. Günde her çeşitten yüzlerce aracın tamir gördüğü, yenilendiği sitedeki iki katlı garajlardan birine giriyoruz. İçeride hummalı bir çalışma var. Bir yanda bakım sırası bekleyen sürat motosikletleri, diğer yanda atölyeden henüz çıktığı belli pırıl pırıl modifiye Harley Davidson’lar... Yarış tulumlu gençler ortalıkta dolanıyor. Genç bir adam elinde telefon, katıldığı son çöl yarışının değerlendirmesini yapıyor, gençlere talimat veriyor, aynı anda elden geçmiş motosikletleri gözden geçiriyor.
Bu garaj tam bir motosiklet üssü. Üssün başında da motosiklet camiasının yarışçı olarak tanıdığı Şakir Şenkalaycı var. Şenkalaycı pistte ve motokros parkurlarında defalarca Türkiye şampiyonluğuna ulaşmış bir yarışçı. 8 yaşından beri motokros parkurlarında ve pistlerde yarışıyor. Sayısız şampiyonluğu var. Kupalarının bir kısmını atölyesinde tutuyor ama tam sayısını kendi bile hatırlamıyor.
Ama Şenkalaycı ailesindeki tek motosiklet meraklısı değil. O, dededen motosikletçi. Ailenin geri kalanı da en küçük kardeşi Emircan’dan (11) annesi Suna Hanım’a kadar aynı tutkuyla yatıp kalkıyor. “Ailem yarım asırdır motosiklet işinde. Dedem Gaziantep’te motosiklet tamircisi olarak kendi işini kurmuş, ustaların ustası olarak nam salmış. Sonra ailesini ve atölyesini İstanbul’a taşımış. 1970’lerde işi babam Memduh’a devretmiş. Atölyeyi Maslak semtine taşıyan babam da Honda Goldwing ve Harley’ci olarak tanınmış İstanbul’da” diye anlatıyor hikâyelerini Şenkalaycı.

YARIŞA DOLMA VE SARMA İLE GİDİYOR

Bu gelenek ailenin tüm fertlerine işlemiş. Mesela Şakir’in küçük yaşta yarışmaya başlamasıyla annesi Suna Hanım da sıkı bir motosiklet seyircisi oluvermiş: “Çok yarışını seyrettim. Elbette heyecanlanıyorum. Ama
bu işi ne kadar çok sevdiğini de biliyorum. Zamanla benim görevim seyircilikten, ‘motosikletçilerin annesi’
rolüne dönüştü. Her yarışa dolmalar, sarmalar yaparak giderim. Bu sebeple adım yarışçıların manevi annesine çıktı. Herkes de yemeklerine bayılır” diyor.
Birkaç yıldır Şakir’in yaşattığı heyecanı bu kez küçük kardeşi Emircan (11) yaşatıyor. O da 6 yaşından beri yarışlarda. Şimdi tüm aile onun başarısı için yarışlara koşuyor. Keza kız kardeş Duygu (25) da motosiklet kullanmayı erken yaşta öğrendi ve de evlenene kadar da iki sezon motokros yarışlarına katıldı. Halen atölyede idari işlerle ilgileniyor.
Tabii bu kadar motosikletle iç içe bir aileye iki tekerleği sevmeyen bir gelinin girmesi pek düşünülemezdi. Şakir de eşi Aylin’le 2007’de yine motosiklet vesilesiyle tanıştı. Aylin  tanışma hikâyelerini, “O zaman bir Harley Davidson’ım vardı. Ders almak için Şakir’e geldim. Birkaç ders aldım. Dört yıllık beraberlikten sonra geçen yıl evlendik” diyerek anlatıyor.
Şakir Şenkalaycı ailedeki bu ortamdan da faydalanarak birkaç yıl önce kendi motosiklet takımını da kurdu. Aralarında kardeşi Emircan’ın da bulunduğu 11-15 yaşındaki gençleri burada buluşturdu.
Bu sezon Edgy Racing Team adıyla yarışıyorlar.

7’DEN 70’E MOTORCU AİLE

En küçük kardeş
Emircan (11): Altı yaşından beni yarışlara katılıyor. Süper moto ve motokrosta 65cc kategorisinde yarışıyor.
Kız kardeş Duygu (25): Evlenmeden önce motokrosta iki sezon yarıştı
Eşi Aylin (31): Yarışmıyor ama sıkı bir motosikletçi. Şakir’le motosiklet için ders alırken tanıştı.
Teamtürk: Şakir Şenkalaycı’nın genç sürücülerden oluşan yarış takımı. Furkan, Effan, Galip, Uluğkan ve Batıkan motokrosta ve süper motoda yarışıyor.

MOTOKROSTAN DAKAR’A

Şakir Şenkalaycı Motokros, Süpermoto, Süperspor, Enduro klasmanlarında yarışıyor. 80 cc’de 1989’dan 1995’e kadar kendi kategorisinde Türkiye şampiyonuydu. 250 cc’de 1998-2006 arasında Türkiye şampiyonu. Enduro’daysa 2001’den 2006 sezonuna kadar Türkiye şampiyonu oldu. Süpermoto’da ise 2002’den 2008’e kadar Türkiye şampiyonluğunu kaptırmadı, hatta 2006’da Avrupa üçüncüsü oldu. Son yıllarda çöl rallilerine yönelen Şenakalaycı Dakar 2012’de iyi etap sonuçları almasına karşın 10. etapta düştü ve kolunu sakatlayarak yarışı terk etmek zorunda kaldı.