İki seneye kadar holdingim olacak

Güncelleme Tarihi:

İki seneye kadar holdingim olacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 1998 00:00

Haberin Devamı

Yeşim Salkım, baktığınız yere göre, seksi bir kadın, iyi bir yorumcu, hırslı bir insan, başarıyı kovalayan bir iş kadını olabilir. Bana sorarsanız o, hepsinin ötesinde, babasıyla ‘‘meselesini’’ çözememiş bir kız çocuğu.

Babalarıyla ‘‘meselelerini’’ çözemeyen kız çocukları ya yalnızca mutsuz, ya da başarılı, ama mutsuz oluyorlar. Yeşim Salkım'ın 30 yıllık hayatı da babasıyla olan ‘‘meselesi’’ etrafında dönüp durmuş. Bu dönüş ona önce mutsuzluk sonra başarı getirmiş: ‘‘Hep ona sarılmayı, doya doya öpüp seni çok seviyorum demeyi istedim, ama hiç yapmadım. Hala yapamıyorum. En kavgalı zamanlarımızda bile sevgim azalmadı. Hatta kızgınlık o sevgiyi büyüttü.’’ Babası, genç yaşında Türk Sanat Müziği'nin en şöhretli isimlerinden biri olan, Zeki Müren'e rakip gösterilecek kadar müthiş bir patlamayla çıkan Dursun Salkım. Baba şöhretli, peşinden bir sürü kadın koşturuyor. Yeşim, babaya aşık, daha on yaşlarındayken bile, onu başkalarına kaptırmamanın savaşını veriyor: ‘‘Babam ailesini şöhretli yaşamının dışında tuttu her zaman. Hayranları onu yıllarca bekar sanmış, onlar gelirken, annem bir adım geri çekilirmiş.’’

Baba böyle bir dünyanın içine daldığından, annesi Sevim Hanım iki arada bir derede kaldığından, Yeşim'e anneanne, dede bir de teyze bakar. Ankara Kavaklıdere'de büyür, Fransız anaokuluna gider. İlkokuldan sonra St. Benoit'da okur. Dursun Salkım, kızının ticarette başarılı olacağına inanır ve ticaret lisesine gönderir. Oysa o zamanlar Yeşim'in kafası bir tüccar gibi değil, bir dedektif gibi çalışmaktadır. ‘‘Hayatımdaki en büyük pişmanlık’’ dediği olayı 14 yaşında yaşar: ‘‘Annemle babamın arası pek iyi değildi, ama evlilikleri sürüyordu. Yazlığa gitmiştik. İki yaşlarında çok şeker biz kız çocuğu vardı. Onu kucağıma alıp gezdiriyordum. Ne zaman babamın yanına gitsem, ‘bırak elalemin çocuğunu' deyip azarlıyordu. Çocuğun annesi öyle tek başına oturuyordu, kocasını soranlara ‘askerde' diyordu. Adını koyamadığım bir şüphe içindeydim. Arada o kadınla babamı gizli gizli konuşurlarken görüyordum. Bir ay içinde olayı çözdüm, o çocuk babamındı. O kız çocuğu da şimdi 18 yaşında olan kardeşim Durçin. Daha sonra babam annemden boşanıp Durçin'in annesi Hülya Hanım'la evlendi.’’ Yeşim bu durumu annesinden bir süre saklayabilmiş. Söylediğinde ise annesine istemeden de olsa hayatının en kötü gününü yaşatmış.

Şimdi herşeye daha hoşgörülü bakıyor Yeşim Salkım. ‘‘Size göre günah olanı başkaları sevap olarak yaşayabiliyor. İnsan önüne geçilemez şekilde aşık olabiliyor. Bu olaylardan dolayı onu suçlamıyorum artık.’’

Psikiyatrın kapısında

Yeşim, babasına duyduğu aşk-nefret hisleriyle büyüdü, genç kız oldu. 17 yaşında konservatuarın Türk Müziği bölümüne girdi. Son sınıfta babasının onaylamadığı bir evlilik yaptı. Bir sene sonra da 13 günlük kızıyla koca evini terketti, yeni bir hayata başladı. Yanında babasından boşanmış olan annesi, erkek kardeşi Serhat, kızı Gizem vardı. Yeşim'in paraya ve güce verdiği önemin sebepleri biraz da bugünlerde yatıyor: ‘‘Boşandıktan sonra 6 ay psikolojik tedavi gördüm. Ben deliriyorum, bana yardım edin diyerek psikiyatristin kapısına tekme attığım zamanlar oldu. Bir gün meme verirken gözüm döndü herhalde, Gizem'i kucağımdan attım. Kardeşim zor tutmuş. Kızıma mama alamayacak kadar parasız kaldım. Öyle iniş çıkışlı günler yaşadım ki... Güçlü olmalıyım, ayakta durmalıyım duygusu o zamanlardan kaldı galiba. Para hayatımın amacı değil, ama onsuz asla olmuyor.’’

Müzikle hep ilgiliydi, ama şarkı söylemeye tesadüfen başladı. Barlarda çalıştı, ünlendi kaset yaptı. Son senelerde ‘‘genç popçu’’luktan, başkalarına prodüksiyon yapan ‘‘patroniçe’’liğe terfi etti. Yaptığı ve yapacağı işlerde iddialı: ‘‘Şirket kurup kendi kasedimi kendim yapacağım dediğimde gülüyorlardı. Şirketi kurdum, şimdi üç yeni prodüksiyon yapıyorum. ‘İki sene sonra burası holding olacak' diyorum, yine gülüyorlar. Ama olacak.’’ Holdingin ilk adımı tekstil olacakmış. İç giyim üreticisi olan teyze kızıyla bir Yeşim Salkım iç giyim ve gecelik koleksiyonu hazırlığında.

Bu arada sanat dünyasındaki trendlerin dışında kalmamayı da beceriyor. Pop müzik inişe geçti, şimdi müzikaller dönemi başlıyor diye düşünüyor. Mayıs ayında sahneye konacak olan ‘‘Atları da Vururlar’’ müzikalindeki başrole hazırlanıyor.

En yakın arkadaşı diye biri yok

Yeşim Salkım'la, geçen senelerde kurduğu plak şirketi Yeşil Production'da buluştuk. Küçük ofisindeki küçük odasında ‘‘patron’’ masasında oturup belki yüzlerce kere anlattığı hayat hikayesini bir kere de bana tekrarladı. Arkasındaki raflarda, hakkında çıkan tüm yazı ve fotoğrafların olduğu 14 ciltlik arşive bakarken benim duygum ve dileğim, Yeşim'in farklı bir yanını keşfetmekti. Onun sesi ise benim heyecanıma katkıda bulunacak tondan hayli uzaktı. Artık röportajlarını ‘‘profesyonelce’’ yaptığını düşündüm, kendi ‘‘amatör’’lüğüme yandım. Sonra da bu halimi sevimli buldum. Yeşim Salkım'a en yakın arkadaşını sordum. Öyle biri yok dedi. Hayatta

en çok kime güveniyorsunuz dedim, kendime, diye cevap verdi. Gücünü yalnızlıktan alan kadınlara özgü bir tavırla, hayat grafiğinin iniş çıkışlarından bahsetti.

Dursun Salkım kızının hayatında hep başroldeydi. Yeşim'in hayatı, babasını kıskanmakla, onu kaybetme korkusuyla, ondan nefret etmekle, onu ölesiye sevmekle geçti. 30 yaşında bu duygularını sakin kafayla tahlil ediyor. Şimdi daha huzurlu.

4 yaşından sonra Yeşim'in saçları bir daha hiç bu kadar uzun olmadı. Saçlarını erkek gibi kestirmeden önce bu hatıra fotoğrafını çektirdiler.

Yeşim 1968'de Ankara'da doğdu. Dursun Bey'le Sevim Hanım'ın ilk çocuğuydu.

40 günlükken çekilen ilk fotoğraflarından biri.

Yeşim Salkım, 40 günlük kızı Gizem'le: ‘‘Gizem 13 günlükken evi terkettim. Bir elimde eşyalarım öbür elimde kızım vardı. Teyzemin evine geldim. ‘Bana hiçbir şey sormayın' deyip odaya çekildim. Bir saat durmadan ağladım.’’

Soldan sağa: Yeşim Mıncık Teyze'nin (solda) köfteleriyle büyümüş. Annesi Sevim Hanım ve anneenne, Yeşim'i besliyor.

Yeşim Salkım 20 yaşında evlendiği Mustafa İmre'den (ayakta) bir sene içinde boşandı. Bu evlilikten olan kızı Gizem şimdi 9 yaşında.

Kızım ve ben

İki yıldır birlikte olduğu İnterstar veliahtlarından Hakan Uzan'la olan ilişkisini ‘‘sakin, huzurlu, saygılı’’ diye tanımlıyor. Önemli kararlarına sevgilisi de dahil kimseyi karıştırmıyor: ‘‘Yoğun çalıştığım zamanlarda Gizem'in beni ne kadar özlediğini biliyorum. Hayatımdaki en büyük fedakarlığı kızımdan vazgeçmekle yaptım. Bazen benim babama hissettiğim kızgınlığı Gizem de bana hissediyor sanki. Ben böyle bir noktadayken, kimsenin kısıtlamalarını kaldıramam.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!