İki kişilik tek bir yazarız

Güncelleme Tarihi:

İki kişilik tek bir yazarız
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2012 01:50

Can Temiz’i Model grubundan tanıyoruz. Grubun söz ve müziklerinde de imzası var. Herkesin diline dolanan ‘Pembe Mezarlık’ şarkısını lise arkadaşı İsmail Türküsev’le romana dönüştürdü. Sizi bir kaç ciltlik büyük bir macera bekliyor.

Haberin Devamı

Nasıl tanıştınız?
Can Temiz: Lise 2’deydik. Sınıfın iki ayrı ucunda oturan çocuklardık. Bir gün edebiyat öğretmenimiz kompozisyon yazdırmıştı. İlk defa İsmail bir yazısını okudu. Çok kıskandım. Sonraki derslerde biz ikimiz de bu kompozisyon olayında sivrildik.

Yazma merakı olan asosyal tipler miydiniz?
İsmail Türküsev: Sevilen tiplerdik ama sevilen dediysek bu yüzden kimse bize aşık olmadı. Daha çok “Ne şeker, eve götürüp beslerim ben bunu” hissi uyandırıyorduk kızlarda. Çok çektik çok, öyle hemen kitap yazmıyor insan.  

Peki Pembe Mezarlık şarkısını kitap yapmak nereden esti?
C.T: ‘Pembe Mezarlık’ kavramı aklıma geldiğinde şarkının köprü kısmına söz yazıyordum. Sonra yazmak istediklerim oraya sığmadı. Yepyeni bir şarkı oldu ve ben hikayeyi devam ettirmek istedim. Bir senenin sonunda konuyu İsmail’e açtım. O güne kadar hiç ayrı ayrı yazmamıştık. Beraber bir kaç ciltlik şu anki hikayenin taslağını ortaya çıkardık.

Haberin Devamı

Romanının türü için ne diyebiliriz?
C.T: ‘Pembe Mezarlık’ toplamda fantastik bir seri. Ama öyle epik bir fantazi değil bu. Ejderhalar, şövalyeler, saraylar falan yok. Daha masalsı ama oldukça karanlık bir havası var. Yalnızca ilk kitap olan ‘Faz Bir: Pes’in yüzde 75’i gerçek dünyada geçen son derece gerçekçi bir aşk hikâyesi. Okuyucu, başkahraman Müge’nin hislerini anlayabilsin istedik. Kitap, Müge’nin ölümüyle, dahası intiharıyla başlıyor. Daha sonra geriye dönüp biraz da karışık bir kurguyla o noktaya kadar nasıl geldiğini anlatıyoruz. Sonra intahar sahnesine geri dönüyoruz ve bu sefer kitabın Pembe Mezarlık kısmı başlıyor.

Müzik gruplarını anlıyorum da siz şimdi iki kişiden oluşan bir edebiyat grubu musunuz?
C.T: Öyle oldu galiba. Şimdiye kadar iki kişi yazdık. Böyle devam ederiz gibi görünüyor.
İ.T: Edebiyat grubu tanımı iyiymiş! Biz daha çok iki kişiden oluşan tek bir yazarız.

Diğer şarkılar için de kitaplar gelir mi?
C.T: Yok canım. Belki şarkıların içinde yarattığım bazı ufak dünyaları başka öykülerde veya bu hikayenin içinde ufak ufak kullanabiliriz. Yalnız şunu söyleyebilirim içerik olarak serinin Model albümleriyle hep bir organik bağı kalacak.
İ.T: Bunu meslek haline getirirmişiz. Evimizin camına ilan asarmışız: “Albümlerinize, single’larınıza roman yazılır” diye...

Haberin Devamı

Can Temiz
ÖNCELİK KONSERLERİN

Grup arkadaşlarınız kitap yazmanıza ne diyor?
- Hayırlısı, diyorlar. Gurur duyuyorlar ve onlar da heyecanlılar. Özellikle Fatma’nın kadınsı tavsiyeler verme konusunda romanı yazarken çok yardımı dokundu.

Diyelim bir yerde önemli bir konser, diğer bir yerde çok önemli bir imza gününüz var... Ve tarihleri asla değişmiyor... Hangisine giderdiniz?
- Konserde çok büyük bir prodüksiyon oluyor ve en az 20 kişi çalışıyor. Hepsinden önemlisi bir grup işi. Bu yüzden öncelik hep konserlerin olur. İmza günü kolay çünkü bir masa atıp imzalamaya başlıyorsun.

Roman için çekilen fotoğraflarda pembe seruma bağlanıyorsunuz. Neden?
- Pembe kan, kitapta önemli bir malzeme. Kapakta da içi pembe kanla dolu bir kan torbası var. Biz de o dünyadan gelen çarpıcı bir malzemeyle görsel bir oyun oynamak istedik.

Haberin Devamı

İsmail Türküsev
NİYE BİYOLOJİ OKUDUM BİLMİYORUM


Biyoloji eğitimi almışsınız kitap yazıyorsunuz. Ne yapmaya biyoloji eğitimi aldınız?
- Yanıtını ben de tam bilmiyorum. Can da biyokimya okuyor, o da bilmiyor.

Ağustos ayında işinizden ayrılıp İzmir’den İstanbul’a yerleşme sebebiniz bu kitap mı?
- Şu an birincil motivasyonum bu kitap. Bunun dışında yazarlığımı sürdürmek istediğim alanların başında reklamcılık geliyor. Kendi portfolyomu tamamlamak için çalışıyorum.

Kitap çok satmaz ve kötü eleştiriler alırsa biyolojiye geri döner misiniz?
- Biyolojiyle aramızda öyle bir ilişki yok aslında. Severek ayrılmadık yani. Ben giderken ona dönmeyeceğimi kesin bir dille belirttim. Yazmak en büyük tutkum, amacım, besin kaynağım. İnsan bir öğünü tatsız çıktı diye yemek yemekten vazgeçer mi?


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!