İki kafadarın ‘soul’ macerası

Ve itiraf ediyorum, hemen ardından müptelası oldum.
‘Soul Sendikası’ adlı nevi şahsına münhasır programdan bahsediyorum.
Evet, ‘Soul Sendikası’ Afro Amerikan müziğinin (soul, funk, r&b, gospel, blues) en güzel örneklerini çalan, haftalık yayınlanan bir radyo programı.
İstanbul’da Açık Radyo’da (94,9 FM), Ankara’da Radyo ODTÜ’de (103,1 FM), İzmir’de Radyo Dokuz Eylül’de (107,9 FM) ve Eskişehir’de Radyo A’da (101,7 FM) çıkıyor.
Anlayacağınız çevreleri de epeyce geniş.
Ama ismine aldanmayın. Programda öyle politika falan yok. Hatta o tür konulardan çok sıkılıyorlar.
Program için ‘sendika’ kelimesini seçmelerinin tek sebebi, ‘soul’ müziği sevenleri bir araya getiriyor olması.
Programı sunanlarsa Amerikalı Ansel Mullins ve Belçikalı Dirk Vermeiren.
İkisi de 10 yıl önce Türkiye’ye gelip beğenip kalmışlar. Mullins’in geliş sebebi biraz da merak. Aslında altı ay yabancı bir ülkede yaşamak için yola çıkıp geri dönememiş.
Vermeiren’in hikâyesiyse hem tatil hem de dil öğrenme amaçlı başlamış. Şimdiyse Belçika için buradan muhabirlik yapıyor.
Soul Sendikası’nıysa neredeyse beş yıldır aynı heyecanla devam ettiriyorlar.
Çaldıkları müziğin güzelliği dışında en dikkat çekici durum, aksanlı Türkçeleriyle yaptıkları espriler ve tabii ki benzetmeler.
Kendilerine ait geniş arşivden çaldıkları şarkıların anonsunda, sanatçılarla ilgili yorumları bir harika.
Mesela en çok bildiğimiz isim olmasına rağmen James Brown’ı, tanımayan duymayan vardır diye anlatabilmek için Türkiye’deki İbo gibi diyorlar.
Eğer hemen şu an onları dinlemek istediyseniz; www.soulsendikasi.com sitesinden program arşivine ulaşabilirsiniz.
Ama benim size diyeceğim başka...
Bu çılgın ikili, 10 Ekim’de İstanbul Peyote’de şahane bir partiye hazırlanıyorlar: ‘İstanbul Soul Nights’.
Gelecek herkese New Orleans, Detroit, Memphis, New York, Chicago ve Los Angeles’ın ruhunu yansıtacak funk melodileriyle eğlence, keyif ve durmaksızın dans etmeyi vaat ediyorlar.
Saat 21.00’de başlıyor. Giriş, bir içki dahil 10 lira.
Mutlaka uğrayın! (212) 251 43 98.

İLK KEZ GELİYOR

İstanbul’un konser mekânlarından The Hall, yeni sezona bugün Avrupa’nın ünlü DJ’i Jamie Lewis ile başlıyor. 1985’ten beri gerek DJ’liği, gerek house müziğe yön veren prodüktörlüğü ve tüm dünyada ses getiren ‘Purple Music Night’ eventleriyle tanınan Lewis, sabaha kadar çalacak. Giriş 25 lira. (212) 244 87 37.

COELHO’NUN YENİ KİTABI TÜRKÇEDE

Birkaç yüz sayfa içinde eşine görülmemiş seyahatleri yaratan Paulo Coelho, bu kez zamanda yolculuğun kapılarını aralıyor. 14 Temmuz 1099... Kudüs... Jerusalem... Yeruşalim’den bahsediyor. Coelho, Akra’da Bulunmuş Bir Elyazması’nda insanı insan yapan değerlerin aradan geçen bütün senelere ve savaşlara rağmen kolay kolay yozlaşmadığını gösteriyor ve günümüzün keşmekeş dünyasına bir umut ışığı tutuyor.

ÇAĞDAŞ BİR BONNIE & CLYDE MASALI

Dot’un yeni oyunu ‘Sarı Ay’ sahnelenmeye başladı. Çağdaş bir ‘Bonnie ve Clyde’ masalı olan eser, Lee’nin babasıyla hesaplaşmak için Leila’yla birlikte çıktığı yolculuğu anlatıyor. Her çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi saat 21.00’de Dot Salonu’nda. (212) 232 48 28.

DON KİŞOT VE RENKLER

Özdemir Altan’ın yeni sergisinin adı ‘Don Kişot’un Soyağaçları’. İlk defa ileri sürdüğü soyağaçları konusu, 1990’da ele alınmaya başlanmıştı. Şimdi yine bu konuya değiniyor ve renklerle Don Kişot’u birleştiriyor. 4 Kasım’a kadar 44a Sanat Galerisi’nde görülebilir.