İki iyi insan sinema için bir araya geldik

Güncelleme Tarihi:

İki iyi insan sinema için bir araya geldik
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2010 00:00

Kerem Alışık'la SASİN Film adlı şirket kuran Yavuz Bingöl, "Nuri Bilge Ceylan'ın filminde oynayacaksın" diyerek kendisini işleten ve bu yüzdensaçlarının kesilmesine neden olan Yılmaz Erdoğan'dan intikam alma peşinde: "Şimdi Yılmaz'a fena bir şey düşünüyorum. Bu kez prodüksiyonlu, büyük bir işyapacağım. Onunki küçük bütçeli bir prodüksiyondu, benimki büyük bütçeli olacak. Görecek o gününü."

Haberin Devamı

Tiyatro ve sinema dünyasının iki ünlü ismi Kerem Alışık ile Yavuz Bingöl, “SASİN Film” adında bir yapım şirketi kurdu. Ünlü Türk yazarlarının eserlerini sinema perdesine taşımayı hedefleyen iki yakın arkadaş, ortaklık hikâyelerini Kelebek’le paylaştı...

 “SASİN Film”, adını Sadri Alışık’tan ve Yavuz Bingöl’ün kızı Sinem’den alıyor. Peki ortak bir film şirketi kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Kerem Alışık: Ben, bir film şirketi kurma konusunda çok geç kaldım. Bir okulum, bir tiyatrom var ama bir türlü sinema sektörünün içine giremiyordum. Oysa Sadri Alışık çatısı altında bir sinemanın olması kaçınılmaz bir durum. Yavuz’la tiyatro yapmaya başlayınca, bunu çok sık konuşmaya başladık. Yavuz da bir yapım şirketi kurmayı istiyordu. “72. Koğuş”un tiyatro provaları devam ederken, Yavuz “Gel Kerem, bu 72’nin filmini çekelim” dedi. Düşündüm, çok iyi fikir olduğuna karar verdim ve ekibe “Arkadaşlar bu oyunun filmini yapmaya karar verdik” dedik. Bu kararımız doğrultusunda birlikte bir film şirketi kurduk.
  
*Ortaklık anlaşması yarı yarıya mı?     

Yavuz Bingöl: Evet, kazanca da zarara da yarı yarıya ortağız. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin altındaki iki katı aldık. Oraya montaj ve dublaj stüdyoları kuracağız. Okulun öğrencilerinden de faydalanacağız.

*Ortak iş yapmak çok zordur...   
 
Y.B: Herkesin ya özel ya da iş hayatında bir kötü insan vardır. O kötü insanla ya çalışmak ya da evlenmek zorunda kalırsın. Kerem de ben de iyi insanlarız. Bu şansı kullanmak zorundaydık. ıki iyi insan bir araya gelince, bir şeyler yapmalı diye düşündüm. Ve iki iyi insan bir yola çıktık. Dürüstüz, vicdanlıyız, samimiyiz, kimsenin hakkını yemedik ama hakkımızı da yedirmeyiz. Kerem’in çok güçlü, geniş bir ailesi var. Benim duruşum da, tavrım da ortada. Bu gücümüzü birleştirmek istedik.
 
BU ORTAKLIKTA ANNE ROLÜ BÜYÜK 

*Evet, bu birliktelik sinema sektörü adına hayırlı uğurlu olsun...

K.A: Ben hem Sadri Alışık Tiyatrosu’nun hem de “72. Koğuş”un uğuruna çok inanıyorum. Bu yüzden ortak ilk film projemizin bu olmasını istedik.

Y.B: Tabii burada anneleri göz ardı etmemek gerek... (Gülüyor)

*Aaa evet, ikiniz de annenize çok düşkünsünüz. Annelerin bu ortaklıkta katkısı nedir?

Y.B: ıkimizin bir araya gelişinde Çolpan ılhan’ın ve benim annemin çok büyük katkısı vardır. Mesela benim annem, “Onu evladım gibi görüyorum, onunla yürü, başarılı olursun” dedi.

*Çolpan Hanım, Yavuz’la ilgili ne söyledi Kerem?

K.A: Annem Yavuz’la dizi yaptığı için, onu çok daha iyi tanıyor. Annemin Yavuz’u çok sevdiğini biliyorum. Ben Yavuz’un annesiyle tiyatroya geldiğinde karşılaştım. Sanki yıllardır tanışıyor gibiydik. O kadar sıcak bir enerji oldu ki aramızda, bizim bir araya gelmemizde bu enerjilerin de mutlaka payı olmuştur.

*SASİN Film olarak bir misyonunuz olacak mı?

K.A: Tabii ki olacak. Mesela Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Nazım Hikmet’in yanı sıra yeni dönemden Buket Uzuner gibi yerli yazarların edebi eserlerinden her yıl bir film yapmak istiyoruz.

Y.B: Kerem, tiyatrosunda hep yerli yazarların edebi eserlerini sahneye koyuyor. Böyle bir misyonu var. Bizim derdimiz de Kerem’in tiyatroda yaptığını, sinemaya taşımak.

72. KOĞUŞ'UN FİLMİ SONBAHAR DA VİZYONDA

* Ortaklar arasında zaman zaman kavga da olur, ki para her zaman kavga sebebidir...

Y.B: Evet ama ikimizin de parayla işimiz olmadı. Kerem’in çok büyük hırsları olsaydı, Sadri Alışık Kültür Merkezi, bugün Beşiktaş Kültür Merkezi gibi olurdu. Biz her zaman mesajı olan bir şirket olacağız. Abuk sabuk bir film yapıp da, “Bu filme 3-4 milyon kişi gelir, para kazanırız, yapalım” derdinde değiliz.

* Yani gişe filmi yapmanın derdinde değilsiniz...

Y.B: Mutlaka gişe filmi de yapacağız ama bir denge oluşturacağız. Derdi olan filmler çekmeye çalışacağız.

K.A: “72. Koğuş” tamamıyla sanat filmi gibi görünse de o denklemi kuracağız, yani gişesi de olacak.

*“72. Koğuş”un filmi ne zaman çekilecek?

K.A: Mayıs gibi. Biket ılhan çekecek. 2010 sonbaharında da vizyona girecek.

Haberin Devamı

YILMAZ’A BÜYÜK BÜTÇELİ BİR ŞAKA YAPACAĞIM

Haberin Devamı

* Yavuz, Yılmaz Erdoğan’ın sana yaptığı şu şakanın aslını anlatır mısın?

Yavuz Bingöl: Yılmaz’ın Catherine Deneuve hayranı olduğunu biliyordum. Bundan bir yıl önce Bosna Hersek’e gitmiştim. Nuri Bilge Ceylan ve Zeynep Özbatur’la oturuyorduk. O gün Yılmaz’la bir telefon trafiğimiz oldu. O sırada da yanımızda tercümanlık yapan bir kız vardı. Yılmaz’la konuşurken aklıma muziplik geldi ve “Yılmaz bak yanımda Catherine Deneuve var” deyip, telefonu o tercümana verdim. Kız, Catherine Deneuve gibi Yılmaz’la konuştu. şaka olduğunu öğrenince Yılmaz “Bunun acısını senden çıkarırım” dedi, konu kapandı. Aradan tam bir yıl geçti...

*Tabii siz her şeyi unuttunuz...

- Evet... Neyse, bir gece saat 02.30 civarında, cep telefonumda bir cevapsız arama gördüm. Bir baktım, Zeynep Özbatur. Yani Nuri Bilge Ceylan’ın yapımcısı... Sabah ararım dedim. Sabah kalktım, Sanem Altan aradı, “Yavuz’cuğum Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filminde oynuyormuşsun” dedi. Öyle söyleyince kafam Zeynep’in aramasına takıldı. Sanem’den sonra Yılmaz’dan, “Gözün aydın köftehor, doktor karakterini sen oynuyorsun” diye mesaj geldi. Ve tam bir hafta bu oyunu yedim. 

* Sonra nasıl öğrendin?

- Sonra Yılmaz’dan “Catherine Deneuve’e selam söyle” diye mesaj geldi ve anladım. (Gülüyor) Yılmaz’a fena bir şey düşünüyorum. Bu kez prodüksiyonlu, büyük bütçeli bir şaka yapacağım.

Haberin Devamı

SONGÜL SADECE ARKADAŞIM

*Kerem, Songül Öden’le aşk yaşadığın doğru mu? İlişkinizi sakladığın için Songül’ün seni terk ettiği haberleri çıktı...

Kerem Alışık: Songül Öden’i “Kadıncıklar” oyunundan beri tanıyorum. Songül benim arkadaşımdır, öyle yazıldığı gibi başlayıp biten bir şey asla olmamıştır. Biz duygusal anlamda bir şey yaşamıyoruz. Ama sıcak bir arkadaşlık ilişkimiz vardır. Bunun dışındaki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Arkadaşlık ilişkimizin her zaman olduğunu, olacağını söyleyebilirim. Bundan sonra bu arkadaşlık ilişkisi içerisinde bizi bir yerlerde görebilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!