İki iktisatçıdan Türk resim piyasası analizi

Güncelleme Tarihi:

İki iktisatçıdan Türk resim piyasası analizi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2008 00:00

İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Yar. Doç. Dr. Aylin Seçkin’in koleksiyonerlik ilgisini çekti, ekonomi bilgisiyle birleşti. ETH Zürih Üniversitesi’nde çalışan Dr. Erdal Atukeren ile ortak bir çalışmaya girdiler. Türkiye’nin sanat ekonomisini araştıracaklardı. Veri bulmakta zorlandılar. Lebriz Veri Bankası’ndan yararlandılar. İkilinin makaleleri, dünyada yerel sanat piyasalarıyla ilgili yapılmış az sayıdaki araştırma arasına girdi.

İlk çalışmalarında 13 ressamın 1030 resmini temel alarak bir endeks oluşturdular. Ocak ayında da tüm müzayede envanterlerinin girildiği 30 bin verilik bir buçuk yıl sürecek bir çalışmaya başladılar. Bu veri setiyle Kanada resim piyasasını kıyaslayacaklar. Seçkin "Biz sanat eleştirmeni değiliz" diyor. "Arzı, talebi olan, parayla dönen bir piyasayı analiz ettik. Türkiye’nin ekonomik açıdan boyu bosu neyse, sanat piyasası da onunla uyumlu."

Nuri İyem’e göre ressamları kıyasladık emlak ve otomobil piyasası için yapılan endeks tekniğinin aynısını uyguladık
/images/100/0x0/55eb2097f018fbb8f8aceed7

Ressam kategorisinde 1989-2005 dönemini inceledik. Nuri İyem’i baz aldık. Hem genç kuşakla paralel eserleri var hem de yaşlı. Resimlerin fiyatına etki eden boyut, materyal, tarz gibi faktörlere göre ressamları İyem ile karşılaştırdık. Doğrudan satış fiyatlarının getirisini karşılaştırmadık, niteliksel özellikleri de hesaba kattığımız "hedonik fiyat" denilen fiyat ortalamasını karşılaştırdık. Nuri İyem’le mukayese ettiğimizde Osman Hamdi Bey (Kaplumbağa Terbiyecisi hariç), Fikret Mualla, İbrahim Çallı’nın seçme eserlerinin hedonik fiyat değişimi, Nuri İyem’in üzerinde çıktı. Burhan Doğançay, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun resimleri, İyem’in getirilerine yakın çıktı. Abidin Dino, Avni Arbaş, Bedri Baykam, Komet, Mehmet Güleryüz ve Nejat Devrim’in resimleri, İyem’in ortalamalarının altında kaldı. Emlak veya otomobil piyasası endeks tekniğinin aynısını uyguladık. Bunu iddia etmiyoruz ama, ortalama fiyat farkları, ortalama getiri farkı gibi yorumlanabilir. Bu sonuçların ressamların bir sıralamasını verip vermediği tartışmaya açıktır.

EKONOMİK KRİZ SANATI ANINDA ETKİLİYOR

Piyasada iki grup var, biri spekülatif grup, diğeri de koleksiyoner grup. Piyasaya koleksiyonerler hakim olursa getiri daha az oluyor, spekülatörler baskın olunca fiyat hareketleri daha yüksek, piyasa daha dalgalı. Sanat yatırımı, kendi başına riskli, dalgalı ama bir yatırım sepetinin içine girdiğinde toplam riski azaltan bir unsur. Uzun vadeli bir yatırım. Piyasaya kısa dönemli giren, netice alamayabiliyor. Türkiye’de yüksek bir dalgalanma var. Bunun Türkiye’nin dengeleriyle de ilgisi var. Yüksek ve ısrarcı bir enflasyon, sık finansal krizler yaşadık. Çalışmamızda, 1994 krizinin de, 2001 krizinin de sanat piyasasına yaptığı etkiyi tespit ettik. Mesela 2001 krizine resim piyasası bire bir cevap vermiş. Endeks 97,4 iken, eksi 2.2’ye düşmüş ama sonra piyasa çabuk toparlanmış. Mesela 2004’te Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi 3.5 milyon dolara satıldı.

BANKALAR RESİM FİYATLARINI ARTIRDI

1990’larda bazı özel banka ve işadamları resme yatırım yapmaya başladı. Birçoğunun da bunu spekülatif amaçlı yaptığını biliyoruz. Fiyatlar bu şekilde yukarı çıktı. Türkiye’de toplam koleksiyonerler belki 200’ü bulmaz. Gelir oldukça, borsa büyüdükçe, kaliteli modern binalar yapıldıkça sanata ilgi artıyor. Artık müzeler de resim fiyatlarını yukarı çıkarabiliyor. Mesela portre koleksiyonu yapıyorlar, eksik olan iki portre varsa onu almak için fiyatları yukarı itiyorlar. Bazı sanat eleştirmenleri Kaplumbağa Terbiyecisi’nin böyle bir kızışmadan dolayı bu fiyatı bulduğunu, uluslararası piyasaya çıksa bu fiyatlara satılamayacağını söyledi.

11 EYLÜL İSLAMİ ÖĞELİ ESERLERİ VURDU
/images/100/0x0/55eb2097f018fbb8f8aceed9


Fiyatlardaki dalgalanma tesadüfi şeylere de bağlı, örneğin 11 Eylül krizinden sonra İslami öğeli eserler Amerika’da alıcı bulamadı, fiyatları düştü.

ALTIN VE DOLARDAN DAHA İYİ GETİRİ

1989-2005 döneminde resme yapılan yatırımlardan elde edilen getiri, enflasyondan arındırılmış olarak ortalama yıllık yüzde 54.9. Bu reel olarak enflasyonun az da olsa üstünde. Bu dönemde altın yıllık ortalama yüzde 47.5, banka mevduatı yüzde 57.5, dolar yüzde 46.1 geliri getirmiş. Yani resmin, altın ve dolardan daha iyi bir getirisi olmuş.

RESMİN PSİKOLOJİK GETİRİSİ YÜZDE 28

Genelde borsanın getirisi sanattan daha yüksektir. İnsan sanat eseri almak için aracı kurumlara komisyon, KDV ödüyor, sigorta, taşıma, saklama maliyeti gibi ekstra harcamalar yapıyor. Diğer yatırım araçlarına göre, yüzde 25- 28 oranında daha fazla masraf yapıyor. İşte biz bu yüzde 28’in, sanat eserinin psikolojik getirisine karşılık geldiğini düşünüyoruz. Yani, bu yatırımın ileride sağlayacağı prestij, yaratabileceği iş ortamı, estetik zevkin tatmini. İşte bu görüşlerimizi, Economics Bulletin dergisinde 2007’de bir makalede yayınladık.

ARTİUM’A GÖRE MÜZAYEDE EVİ KIYASLAMASI

2006’da yayınlanan "Yatırım olarak sanat" araştırmamızda Artium Sanatevi’ni temel olarak aldık, diğerlerini onunla kıyasladık. Sıralama yapmak için bir kriter seçmeliydik, Artium da bize ortalamayı verenlerden biri olduğu için onu seçtik. Portakal, Antik, Artı Mezat, Bali, Eskidji, Alif Art müzayede evlerinin satış fiyatlarının Artium’un üstünde olduğunu bulduk. Artium’un, Maçka, Koleksiyon, Pera ve Burak ile arasında ise çok fazla fiyat farkı olmadığını gördük. Müzayede evlerinin daha yüksek fiyatla resim satması, illa daha başarılı oldukları anlamına gelmiyor. Başka faktörler de var. Daha yüksek fiyatla satanların, daha değerli resimleri koleksiyonlarına kattıklarını gördük.

Bir resmin fiyatını neler belirliyor

İsmi ve konusu olan resim yaklaşık yüzde 30 daha pahalı. Çünkü bir hikaye satın alıyorsunuz.

Yapım tarihi ve boyutları etkili. Bir standart var. Örneğin çok dar uzun resimler tercih edilmiyor. Resim büyüdükçe fiyatı artıyor ama boyutun büyümesi bir noktadan sonra fiyatını aynı hızla artırmıyor.

Resim kağıt üzerine yapılmışsa 50 sene sonra problemler çıkabiliyor. Kanvas üzerine yapılmış resimlerin mukavvadan daha pahalıya, mukavvanın da kağıttan daha pahalıya satıldığını bulduk.

Sulu boya, yağlı boya, guaj ve karma tekniklerin fiyatlarına baktık. Karışık tekniğin daha kıymetli olduğunu bulduk. Mürekkeple yapılmış resimlerin diğer tekniklerle çok fiyat farkı olmadığını gördük.

Ressamın tarzı oryantalist mi, minimalist mi dışavurumcu mu? Toplam kaç resim yapmış? Ölmüş mü yaşıyor mu? Bunlar önemli. Bir ressamın dönemleri de önemli, sanat eleştirmenlerine göre aynı ressamın bazı eserleri diğerlerinden sanat açısından daha kıymetli.

SON YILLARIN SANATI HENÜZ SADECE GALERİLERDE

Müzayedelere genelde klasik eserler, antikalar ve nispeten çağdaş eserler çıkıyor. Türkiye’nin resim zevki hálá cumhuriyetin ilk dönemlerine ait. Genç ressamları teşvik için çalışan, marjinal eserlerin de sergilendiği bir grup galeri var. Gerçi video art araştırmamızda yer almıyor; ama gözlemlerime göre çoğunlukla müzayedelerde değil bu galerilerde yer buluyor. Kimileri bu piyasanın gelecekte patlayacağına inanıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!