Güncelleme Tarihi:
NURGÜL YEŞİLÇAY RÖPORTAJ FOTOĞRAFLARI
Sadık şendil’in tiyatro oyunu “Yedi Kocalı Hürmüz”, sinema filmi oluyor. Filmde Hürmüz’ü canlandıracak olan Nurgül Yeşilçay’la çekimler başlamadan önce buluştuk ve yedi kocayı aynı anda idare eden Hürmüz’ü enine boyuna konuştuk. ışte ünlü sanatçıdan kadın-erkek ilişkileri üzerine samimi açıklamalar.
Ezel Akay’ın yönetmenliğinde çekilecek olan “Yedi Kocalı Hürmüz” filminde, “Hürmüz”ü canlandıracaksınız. Çekimlere başlandı mı?
- Hayır, ay sonu başlayacak ve 27 Kasım’da da vizyona girecek. şu an hazırlık aşamasındayız. Provalar yapıyoruz. Oyuncu koçumuz Çetin Sarıkartal ile birlikte çalışıyoruz. ılk defa bir oyuncu koçu ile çalışıyorum. Çok da hoşuma gitti bu durum...
Neden oyuncu koçu ile çalışmaya ihtiyaç duydunuz?
- Böyle bir fırsat varken neden kaçırayım ki? Bence her oyuncunun bir oyuncu koçuna ihtiyacı vardır. Bir kere Çetin Bey, farklı bir teknik ile çalıştırıyor. Adı da “ıçinden cin çıkarma tekniği...” (Gülüyor)
İlginçmiş. Nasıl oluyor bu “içinden cin çıkarma” tekniği?
- Doğaçlamayı önceden yapıyoruz. Yani metne bağlı kalınmayan bir çalışma sistemi bu... Biz öncelikle ataerkil toplumun üzerimizde yarattığı baskıdan ya da alt metin olarak vücudumuza işlenmiş (kadın şöyle oturur, bunu giymez, şöyle konuşur vs...) bazı hareketlerden sıyrılıp, saf kadını ortaya çıkarmaya çalıştık. Ve bu kadın üzerine metin oluşturduk.
Ortaya çıkardığınız saf kadın nasıl bir tip?
- Bizim gördüğümüz saf kadın, çok eğlenceli. Türkiye’de kimse Hürmüz kadar rahat olamıyor ve kadınlığını bu kadar özgür, bu kadar eğlenceli yaşayamıyor.
FİLM KÖTÜ OLURSA ÇIKAR PARDON DERİM
“7 Kocalı Hürmüz”ü ana hikayeye bağlı kalarak mı çekeceksiniz? Yani bir dönem filmi mi olacak?
- Evet, bir dönem filmi olacak. Ana hikayeye bağlı kalarak çekeceğiz. Bir ara günümüze taşımayı düşündük, fakat çok güzel olmayacağına karar verdik. O lezzeti günümüzde yakalamak çok keyifli olmazdı. Film, bilgisayar efektleri kullanılarak yapılacak. Stilize dekorlar ve kıyafetler kullanılacak. Yani geçmişe bağlı kalan, aynı zamanda günümüze de göndermeler yapan bir iş olacak. Dediğim gibi ana hikayeyi çok değiştirmiyoruz. Sadece günümüze göndermeler yaparak gençleştiriyoruz. Çevremizde bir sürü sevgilisi olan kadınlar var. Bir sürü sevgiliyi aynı anda idare etmeye çalışınca komik bir durum çıkar ya, bizim hikayemizde var işte.
Bir sürü sevgiliyi aynı anda idare etmekten, her zaman komik durumlar çıkmıyor. Tatsız hikaye ihtimali daha çok hatta...
- Tabii ki... Ama biraz önce dediğim gibi biz işin komedi kısmını aktarıyoruz.
Film ekibinden söz eder misiniz?
- Bu projeyi biz bulduk (USTA Film), haklarını da biz aldık. Sonra projeyi Ezel’le buluşturduk. Yapımcımız Sami Dündar, senaryo ise Sadık şendil’in. Ama Ezel’in ekibi tarafından güncellendi o senaryo...
Sinemadaki ilk komedi tecrübeniz olacak bu, değil mi?
- Evet. Televizyonda, tiyatroda komedi oynadım. Ama sinemada ilk olacak ve bu durum beni heyecan-landırıyor. Gerçi bu bir ölüm kalım meselesi değil. Eğlence sektörüne hizmet ediyoruz. Diyelim ki günün birinde kötü bir iş yaptım. Çıkar, “Ya çok pardon, kötü oldu, beceremedim, bir dahaki sefere düzeltirim” derim. Dolayısıyla rahatım yani. Ben işin eğlencesine bakıyorum.
KİM HAYAL ETTİĞİ SEVGİLİYE SAHİP Kİ...
“7 Kocalı Hürmüz” birçok kimliği bünyesinde barındıran bir kadın... Bu kimlikleri sayalım mı?
- Tabii... Çok komik bir kadın, işveli, entrikayı biliyor, akıllı... Herkesin açığını da yakalamış. Berber sevgilisi var mesela, adam kekeme... Ama ona “Ne kadar güzel konuşuyorsun” diyor. Bir kabadayı sevgilisi var, ona kabadayı gibi davranıyor. Adamı neresinden, ne şekilde yakalayacağını çok iyi biliyor yani. Senaryoyu okuyunca ortaya şöyle bir sonuç çıktı aslında: Yedi erkek, ancak tek erkek ediyor! Bir kadını yedi erkek, maddi, manevi anlamda ancak doyurabiliyor. Yedi erkeğin tüm özelliklerini taşıyan tek bir erkek yok çünkü...
Gerçek hayat için de geçerli mi bu söyledikleriniz?
- Tabii, ama aynı durum erkekler için de geçerli. Kim hayal ettiği erkeğe ya da kadına sahip ki! Yine de filme çok derin bir anlam yüklememek gerek. Evet, biz bu işi yaparken hikayenin entelektüel, sosyolojik, psikolojik boyutlarını araştırdık. Ama seyirciye vermek istediğimiz sadece şu: Eğlenin, gülün, çok da kafanızı takmayın... Bu, eğlenceli bir iş...
Peki... Filmde, kocalarınızı kimler canlandıracak?
- Mehmet Ali Alabora doktoru, Erkan Can Laz’ı, Sarp Apak kabadayıyı, Cengiz Küçükayvaz berberi, Ezel Akay Redif Çavuş’u, Öner Erkan Hallaç Rüstem’i, Cem Karakaya da bekçi Memo’yu canlandıracak. Haluk Bilginer Kuşçu Cebrail’i, Gülse Birsel de Safinaz’ı oynayacak. Bir de ihtiyar heyetimiz var: Zihni Göktay, Erol Günaydın ve Halit Akçatepe. Kadıyı da Müjdat Gezen canlandıracak. Vokaliz grubu tulumbacıları oynayacak, ayrıca şaman Grubu da danslarıyla bize eşlik edecek.
“Hürmüz’ü sosyolojik, psikolojik açıdan araştırdık” dediniz, ne çıktı ortaya?
- Hürmüz, hedefsiz bir kadın... Bugüne kadar hiç aşık olmamış. Ama doktor hayatına girdikten sonra duruluyor.
Edepsiz bir kadın mı?
- Evet, gayet edepsiz... Ama onda çok tatlı duruyor bu durum.
BENİM DE İKİ ERKEĞİ İDARE ETTİĞİM OLDU
Hürmüz, toplumda her zaman rastlanan bir kadın tipi midir peki?
- Hürmüz’ün hikayesi uç bir örnek... Fakat hepimiz zamanında en az iki sevgili idare etmişizdir, değil mi?
Siz ettiniz mi?
- Ettim, evet...
Neden? İkisine de aşık olduğunuz için mi, yoksa “bu da dursun, diğeriyle olmazsa ona yelken açarım” dediğiniz için mi?
- Birinin bir şeyi hoşunuza gidiyor, diğerinin başka bir şeyi... Fakat sonunda ikisinden de kopuyorsun, çünkü üçüncü birine aşık oluyorsun. Tabii bunlar daha çok gençlikte yapılıyor. Bir yaştan sonra o kadar erkeği kaldırır mısın, bilmiyorum.
Bir erkek, yedi kadını idare edebilir mi?
- Kesinlikle edemez... Ağzına, yüzüne bulaştırır. Kadın olmak demek, başka bir şey. Kadın olmak, çok güçlü olmak demek. Hürmüz de öyle bir kadın işte. Güçlü, zeki, entirikacı, süslü, cilveli...
ALDATMA DURUMU BANA UYMUYOR
Bakıyorum, kadın prenses gibi... Güzel, zarif, eğitimli, kariyer sahibi, masum, temiz, tatlı... Ama sevgilisi ya da kocası yine de onu aldatıyor. Bir kadından daha ne bekliyorsun ki gidip aldatıyorsun? Demek bu durum erkeklerde var. Bir kadında aradığı özelliklerin hepsini bulamayınca gözü dışarı kayıyor. Hürmüz de öyle bir kadın işte... Yedi erkekte, yedi farklı renk buluyor ve hepsini hiç sorgulamadan, rahatça yaşıyor. Ve aradığı aşkı bulunca duruluyor. Gerçi ben aldatmaya genel olarak çok karşıyım. Ne gereği var? Birinden hoşlanmışsan diğeriyle bazı şeyler bitmiş demektir. Bu “aldatma” durumu bana uymuyor. Zaten yalan söylemeyi de beceremeyen bir kadınım.
DÖRT DÖRTLÜK BİR KOCAM VAR
Siz konuşurken aklıma geldi, eşiniz Cem Özer, bünyesinde yedi erkeğin özelliklerini barındırıyor mu?
- Yedi olmasa da, dördünü barındırıyor...
Hangileri mesela?
- Bir kere kafadan doktor, çünkü çok romantik. Diğeri kekeme... Kafası 12’den sonra çalıştığı için Laz... Bir de Trakyalı... Yedide dört fena bir rakam değil yani. Dört dörtlük benim kocam... (Gülüyor)
Filmdeki kadar eğlenceli olacağını bilseniz, yedi kocayı aynı anda idare etmek ister misiniz?
- Bu kadar eğlenceli olacaksa evet... Ama, bu kadar eğlenceli olmayacağı kesin. Birini idare edemezken, yedisini idare etmek! Aman Allah’ım, korkunç bir şey...