İhsan Yılmaz: Mürekkebi Kurumadan

Cecü’nün Yer Cüceleri

Umberto Eco

Resimler: Eugenio Carmi

Çev. Eren Yücesan Cendey

YKY

Dünyanın en ünlü ve etkili entelektüelleri sıralamasında birinci sırada yer alan İtalyan yazar ve bilim adamı Umberto Eco şöhretini, biliyorsunuz bir anlamda büyüklere anlattığı masallarla yapmıştı. Gülün Adı ve Foucoult Sarkacı gibi önemli romanların yazarı çocukları da unutmamış ve onlar için de masallar kaleme almış. Yapı Kredi Yayınları ’nın Doğan Kardeş serisinde şimdi onlardan üç tanesi Cecü ’nün Yer Cüceleri adlı kitapta yayınlandı. Kitaba adını veren masal, başka dünyaları keşfedip oralara uygarlık götürmek isteyen bir imparatorun Samanyolu Kaşifi ’ni uzaya göndermesi ve onun yer cücelerinin yaşadığı Cecü ’ye inmesini anlatıyor. Tabii uygarlık diye sunulan her şeyin insan hayatını nasıl mahvettiğini gören yer cüceleri böyle bir uygarlığı kabul etmiyorlar ve gezegenlerinde doğayla barışık, mutlu bir şekilde yaşamayı tercih ediyorlar. Kitaptaki bir diğer masal olan Bomba ve General ’de savaşın kötülüğü, Üç Kozmonot ’ta ise karşılıklı anlayış ve empati duygusunun önemini anlatıyor Eco. Üç masalla dünyanın daha iyi, insanların daha mutlu olması için yapılması gerekenleri özetliyor aslında. Hem de bunların sadece masallarda yaşanacak kadar hayali Şeyler olmadığının altını çiziyor. Kaf Dağı’nın ardına kadar gitmeye hiç gerek yok diyor kısaca Umberto Eco.

Balatlı Maria

Haldun Hürel

Dharma Yayınları

Sanki böyle bir romanın geleceğini daha önce haber vermişti bir zamanların ünlü Üç Hüreller’inin Haldun’u. (Anadolu Rock’ının unutulmaz grubu Üç Hüreller ’i bilmeyenler bilenlere anlatsın bu arada.) Günümüzden geçmişe uzanan bir İstanbul gezi kitabı yazmıştı çünkü. İstanbul ’u Geziyorum Gözlerim Açık adını vermişti kitabına da Orhan Veli’ye bir selam çakarak. Efsaneleriyle, söylenceleriyle, gizemleriyle, tarihiyle ve bugünüyle bir cazibe merkezi İstanbul. Haldun Hürel yaklaşık 800 yıl öncesinden bir hikayeyle çıkarıp geliyor daldığı İstanbul tarihinden. Katolik Latin istilasından sonra kendine gelmeye çalışan bir kentte, İstanbul ’da yaşanan iktidar ve aşk hikayesi bu. İmparator VIII. Mikael ve karısı Teodora’nın iktidar kavgasına, Prenses Maria’nın ise bütün kötülüklerin arasında temiz tutmaya çalıştığı aşkına tanık olacaksınız. Bugününü bildiğiniz bir kentte yüzyıllarca önce yaşananları okumak insana garip bir duygu veriyor. Sanki o semtlerde dolandığınızda hikayenin içine girecekmişsiniz hissi. Ama yine de tedbiri elden bırakmamak gerek, Bizans bu, insana ne yapacağı belli olmaz. Tarihi roman okumayı sevenlere çok şey vaat ediyor Haldun Hürel.