OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 08, 2005 00:00
Demlikten Süzülen Kültür: Çay Deniz Gürsoy
OÄŸlak YayınlarıBira, rakı, rakı mezeleri, ÅŸarap, lüks tatlar derken Deniz Gürsoy yeme içme kitaplarına çayı da ekledi. Bütün dünyada en çok tüketilen alkolsüz içecek olan çayın Çinliler tarafından keÅŸfinden dünya üzerindeki yolculuÄŸuna ve ülkelere göre farklılaÅŸan kültürüne dair renkli bir çalışma. Pek çok ÅŸeyde olduÄŸu gibi çayın keÅŸfi de tesadüf eseri. İÖ 2737 yılında Çin Ä°mparatoru Shen Nung bahçede kaynayan kazanın başında otururken bir rüzgar çıkar ve çay yaprakları kazanın içine düşer. Ä°mparator kaynayan sudan güzel kokuların geldiÄŸini görünce dayanamaz ve bu suyu içer. Ä°ÅŸte böyle baÅŸlar çayın macerası ve sonra bütün dünyayı esir alır. Çay denilince bugün ilk olarak akla Ä°ngilizler gelir ama 2002’de yapılan bir araÅŸtırmaya göre kiÅŸi başına yıllık çay tüketiminde 2.3 kilo ile Türkler birinciliÄŸi almış durumda. Ä°kinci, 2.2 kilo ile Ä°ngilizler, üçüncü ise Hindistan. Çayın demlenmesi ve içilmesiyle ilgili de faydalı bilgiler var kitapta. Ne gerek var, zaten onları biliyoruz demeyin, bu konuda da öğrenecek çok ÅŸey varmış. Mesela en iyi demi elde etmek için kış mevsimini, yani kar yaÄŸmasını beklemeniz gerekiyor. Çünkü en iyi çay kar suyuyla demlenirmiÅŸ. İçmenin dışında demlikte kalan çayın kullanıldığı yerleri ve faydalarını da mutlaka okumalısınız. Antibiyotik etkisinden ayak kokusunu giderici özelliÄŸine kadar pek bilinmeyen faydalarını öğrenebilirsiniz. Ä°nce belli bardağınıza tavÅŸan kanı bir çay koyup baÅŸlayın kitabın sayfalarını karıştırmaya.Kar Yağıyor HayatımaSelim Ä°leri DoÄŸan Kitap‘Kısacası, iblisin söylediklerini dinlemedim’ diyor Selim Ä°leri kendisinde iz bırakmış sanatçıları anlattığı anı kitabının önsözünde. Polemiklerin, kavgaların, küslüklerin deÄŸil dostlukların öne çıktığı anılar bunlar. Zeki Faik Ä°zer’den Halide Edip Adıvar’a, Kemal Tahir’den YaÅŸar Nabi Nayır’a, Yakup Kadri’den Sevim Burak’a kadar edebiyat ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinin Selim Ä°leri galerisinden çıkmış portreleri. Daha çok bir vefa duygusu hakim olsa da kitaba bire bir yaÅŸanmış pek çok özel ÅŸeyi öğrenebiliyor insan. Kemal Tahir’in kendini nasıl azarladığından Belgin Doruk’un kiloları nedeniyle fotoÄŸraf çektirmek istememesine, Ahmet Muhip Dranas’la Fahriye Abla ÅŸiirinin senaryo çalışması için Türkan Åžoray’ın evinde buluÅŸmalarına ve Åžoray’a olan platonik aÅŸkına kadar... Â
button