İhmal çocuğu bir gözünden etti

Sivas'ın Şarkışla İlçesi’nde gözünde çıkan nokta büyüklüğündeki leke nedeniyle hastaneye götürülen 3 yaşındaki Mustafa Cemil Yıldız, iddiaya göre muayene eden doktorun ‘Zamanla geçer’ teşhisi nedeni ile sol gözünden oldu. Gözü alınan küçük çocuğun ailesi doktordan şikayetçi oldu.

Şarkışla İlçesi’nde yaşayan ve 4 yıl önce evlenen 22 yaşındaki Fariz Yıldız ile 20 yaşındaki Deniz Yıldız çiftinin, 2007 yılında Mustafa Cemil adını verdikleri çocukları dünyaya geldi. Doğuştan itibaren hiç bir sağlık sorunu bulunmayan Mustafa Cemil, bir inşaat şirketinde aşçı olarak çalışan babası ile ev hanımı annesinin mutluluk kaynağı oldu. Ancak bu mutluluk uzun sürmedi. Bu yıl nisan ayında küçük Mustafa Cemil’in sol gözünün içinde nokta büyüklüğünde beyaz leke fark eden annesi, çocuğunu Şarkışla Devlet Hastanesi’nde görevli Uzman Göz Doktoru H.İ.Ö.’ye götürdü. Yaklaşık yarım saat muayene eden doktor aileye göz zarında incelme olduğunu ve büyüdükçe geçeceğini belirterek 6 ay sonra kontrole gelmelerini söyledi.

Leke büyüdü doktor yine 'geçer' dedi

Ancak aradan geçen 2 ay sonunda çocuğun gözünde oluşan leke büyümeye başladı. Bunun yanında sol gözdeki refleks kayıplarını da fark eden anne Deniz Yıldız çocuğunu yeniden aynı doktora götürdü. İkinci incelemelerde de önemli bir şey olmadığını ve sorunun geçeceğini söylemesi üzerine çaresizce evine dönen anne, kendi kendine testler uyguladı. Çocuğunun sağlam gözünü kapatınca diğer gözüyle kendisini göremeyerek ağladığını fark eden aile tekrar doktora koştu. Aile ısrarla çocuğun başka bir hastaneye sevkini istedi.

Gözde tümör oluşmuş

Bunun üzerine Ağustos ayı içerisinde Mustafa Cemil Yıldız’ın sevki Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yapıldı. Burada yapılan detaylı incelemede sol gözün arkasında tümör oluştuğu belirlenerek, hemen Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevki yapıldı. Ankara’da Prof. Dr. Hayyam Kıratlı yönetiminde yapılan testler sonunda ‘Retinoblastom’ denilen göz içi kanser türünün son evresine geldiği belirlendi. Hastalığın son aşamasına gelmesi nedeniyle kemoterapi uygulanması mümkün olmayınca gözün alınmasına karar verildi. Aksi durumunda oluşan tümörün beyine de zarar verebileceği belirtildi. 24 Ağustos günü Ankara’da yapılan ameliyatla minik Mustafa’nin sol gözü alındı.

Çocuğunun artık eksik bir insan olarak yaşantısını sürdüreceğini belirten baba Fariz Yıldız, “Oğlumun bu sağlık sorunu nedeni ile işimden ayrılmak zorunda kaldım. Zamanında doğru müdahale yapılsaydı çocuğumun gözü kurtulabilirdi. Ben askerliğimi Doğuda yaptım. Şimdi oğlum büyüdüğünde askerlik bile yapamayacak. Arkadaşları ona ‘Kör’ diye hitap edecek. Yaşamı boyunca bunun zorluklarıyla karşı karşıya kalacak. Bu nedenle doktorun gerekli cezayı almasını istiyorum” dedi.

Anne Deniz Yıldız ise, çocuğunun gözünün alınacağına karar verilmesinden sonra Şarkışla Devlet Hastanesi’nde görevli doktor H.İ.Ö.’yü ziyaret ederek çocuğun gözünü alınacağını, ihmali nedeni ile kendisine dava açacağını söylediğini belirterek şunları anlattı:

“Oralı bile olmadı. ‘Git istediğin yere şikayet et’ diyerek beni gönderdi. Çocuğumun gözünün alınacağını doktorlar bize söylediği zaman ne yapacağımı şaşırdım, dünyam başıma yıkıldı.”

Aile, Şarkışla Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak doktor H.İ.B. hakkında suç duyurusunda bulundu. Bayram tatili nedeni ile izne ayrıldığı belirtilen doktora ise ulaşılamadı. Sivas Sağlık Müdürü Dr. Vakkas Özmercan, şikayetin henüz kendilerine gelmediğini, söz konusu doktorun mesleğinde başarılı biri olduğunu belirterek, savcılıktan gelecek yazı sonrası gerekli incelemeyi başlatacaklarını söyledi.

Retinoblastom nedir

Göz tümörleri çocukluk çağında da görülebilir. Çocukluk çağında en sık görülen göz içi tümörü Retinoblastomdur. Kötü huylu bir tümör olan retinoblastomun en sık görüldüğü dönem, doğumdan sonraki 3 yaşa kadardır. Hastalık genellikle tek bir gözde sınırlıdır. Geçmişte Retinoblastom tedavisi sadece gözün alınmasıyla sonuçlanırken, son yıllarda önemli aşamalar kaydedilmiştir. Geliştirilen kemoterapi (ilaçla tedavi) protokolleri, gözü kurtarma ve diğer tedavi yöntemlerinin uygulanmasına imkan verecek şekilde tümörde küçülme (kemoredüksiyon) oluşturarak başarıda önemli rol oynamıştır. Kemoredüksiyon adlı yöntem ile tümör küçüldükten sonra radyoterapi (plak tedavisi veya dışardan verilebilen ışın tedavisi), kriyoterapi (dondurma tedavisi) ve lazer tedavisi gibi yöntemlerin başarı şansı artmaktadır. Tedavide geç kalınması halinde gözün alınması kaçınılmazdır. Bunun yanında gecikmiş olgularda yaşamsal risk de artmaktadır.