Ihlamur altında buluşma

Güncelleme Tarihi:

Ihlamur altında buluşma
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2005 00:00

Kanal D’nin sevilen dizisi Ihlamurlar Altında’nın üç oyuncusu, Tuba Büyüküstün, Bülent İnal ve Sinan Tuzcu, son günlerde Türk televizyonlarının ve sinemasının en aranılan isimleri. Genç yetenekler iç dünyalarını Kelebek’e açtı.

Jön yok diyenler çevresine baksın

Dizide Yılmaz’ın (Bülent İnal) elinden nişanlısı Elif’i (Özge Borak) alarak onunla evlenen kötü adam Ömer’i canlandıran Sinan Tuzcu, Ayşe Opereti’nin ekibinde de var... Hem de tam tersi bir karakterde.

1977’de Gaziantep’te doğdum. 7 yaşına kadar orada yaşadım. Lise yıllarından beri tiyatroyla uğraşıyorum. Bilkent’i son sınıfta bıraktım ve İstanbul’a geldim. Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar Bölümü’nde okudum.

Daha sonra Londra’ya gittim ve çeşitli tiyatrolarda çalıştım. Yine Londra’ya gidecekken, Ihlamurlar Altında’dan teklif geldi. Beni biraz da kadro kandırdı. Kötü karakter de cazip geldi. Ömer karakteri verdiği karardan dönmek istemeyen birisi, o huyu bana yakın. Ben bir konuda karar verdiysem onu yaparım. Aşk konusunda da benzeşiyoruz. Yoğun yaşamayı seven birisiyim, sabun köpüğü şeylerden hoşlanmam.

Ben jön değilim, iyi bir oyuncu olmaya çalışıyorum. Jön arıyorsanız Nejat İşler, Bülent İnal, Yetkin Dikiciler, Tamer Karadağlı, Fikret Kuşkan, bunlar çok ciddi jön... ’Jön yok’ diyen biraz sağına soluna baksın.

Oynamak istediğim rol Hamlet. Londra’daki ev arkadaşım Hamlet’i oynadı, bütün dünya onu konuştu. Takığım o adama... Bir de Çağan Irmak’ın son filmi ’Babam ve Oğlum’daki her rolü oynamak isterdim. Çalışmak istediğim yönetmenlerden biri.

Ben şanslı bir adamım. Konservatuvar yıllarında çok değerli insanlarla çalıştım. Murat Karasu ve Mustafa Avkıran gibi.. Bu sırada kişisel hocalarım oldu. Türkiye’den sayabileceğim bir sürü insan var, Hazım Körmükçü, Bülent Kezar çok iyi oyuncular. Ama dünyada en çok inandığım oyuncu Al Pacino.

Sinema formatında çalışıyoruz. Her hafta bir film çekiyormuşsun gibi geliyor. Sadece televizyonda gördüğüm zaman, "Aaa biz dizi yapıyormuşuz" diyorum. Ekonomik şartlar belli Türkiye’de, o kadar hızlı ve çabuk tiyatro yapabilmek mümkün değil. Şu an Ayşe Opereti için çalışıyoruz. Bu proje çok zor şartlarda ortaya çıktı. Uzun süre beklendi.

İlişkimizi açıklamam için Tuba’dan izin almam lazım

Azad dizisinde Urfalı Azad, Kurşun Yarası’nda işgal altındaki Ege’de mert bir kaymakam ve son olarak Ihlamurlar Altında’da varoş delikanlısı Yılmaz olarak çıktı karşımıza Bülent İnal. Vizontele Tuuba ve Anlat İstanbul’da da rol alan İnal, delikanlı imajından rahatsız değil. Tek derdi böyle tanındığı için bıyıklarını kesememesi.

n Ceylanspor amatör takımda futbol oynuyordum, iyi bir sol ayağım vardı. Bir gün tesadüfen Bornova Belediyesi’nin tiyatro kursları afişini gördüm. Kafamda hiç öyle bir şey yokken, üç yıl o kurslara devam ettim. Sonra da konservatuvara girdim.

n Arkadaşlarımla İzmir’de kalıp tiyatro yapma hayallerimiz vardı. Ancak hiç aklımda yokken, okul bittikten iki ay sonra birkaç arkadaşımla birlikte kendimi İstanbul’da buldum. Devlet Tiyatrosu’nda Yücel Erten’in grubunda bir yıl sözleşmeli çalıştık. Oradan aldığınız maaşla yaşamak çok zor. O dönem para kazanmak için dizilerde küçük roller oynuyorduk.

n Benim için çıkış Kurşun Yarası adlı diziyle oldu. Ondan önce Azad adlı dizide başrol oynamıştım ama onun ömrü kısa oldu... Kurşun Yarası bittikten sonra Tomris Giritlioğlu bana Ihlamurlar Altında’nın senaryosunu anlattı. Baştan beri bu projeye inanıyordum.

n Tuba Büyüküstün’le bir ilişkimiz var, ama bunu benim tek başına söylemem doğru değil. Zamanı geldiğinde göreceksiniz. Biz söylemek istemiyorsak bir sebebi var. İzin almadan konuşmak istemiyorum iki kişi adına.

n Seyirci sizi bir yere oturtuyor. Anadolu delikanlısı, cesur, dürüst, namuslu... Öyle bir rol oynadıysanız onun dışında bir şeyi artık çok zor kabulleniyor. Kaşımın biri düşük, kasten yaptığım bir şey değil. Bıyığı ise kendime yakıştırıyorum. Kendimde iyi durduğuna inanıyorum.

Aşık olunca midem ağrıyor

"Çemberimde Gül Oya"nın saf, hüzünlü, güzel Zarife’si Tuba Büyüküstün, Babam ve Oğlum’da da yönetmen Çağan Irmak’la çalıştı. Büyüküstün, Ihlamurlar Altında adlı dizide, zengin bir ailenin iyi eğitim almış kostüm tasarımcısı kızını canlandırıyor.

n Üniversite okurken reklam oyunculuğu yapıyordum. Bir gün yönetmen Tomris Giritlioğlu’yla tanıştım. Tomris Hanım beni oyunculuk serüvenine soktu. Oyunculuk eğitimi almadım. Hissetmediğim anlarda yapamıyorum. Oynamak için tamamen benim hissetmem gerekiyor. O yüzden çok zorlanıyorum.

n Çemberimde Gül Oya bittikten sonra Tomris Hanım bu projeyi gösterdi. Bülent İnal’la tanışmamız bu projeyle oldu.

n Gerçekte de Zarife karakteri gibiyim aslında. Çok inanmak, çok güvenmek isteyen biriyim. Aşk, benim için hayatımın en önemli noktası. Parayla, işle ilgili yetinecek bir noktam vardır; ama aşk konusunda yetinmem. En üst seviyede yaşayamazsam, bilerek öldürürüm o aşkı. Beş duyu organıyla hissedilmek ve sevilmek isterim. Aşık olduğumda mideme ağrılar girer.

n Kamera fobim var ve henüz yenemedim. Ergenlik döneminde oluştu. Tedirgin oluyorum kameralardan. Set dışında da röportaj yaptığım zaman kendimi tedirgin hissediyorum.

n Her yönetmen farklı... Çağan Irmak duygularını sette fazlasıyla yaşayan ve oyuncularına hissettiren biri. Ben oyunculuğa onunla başladım. Çağan olmasa şu anda burada olmazdım büyük bir ihtimalle. Çoktan vazgeçmiştim. Şu an Aydın Bulut’la çalışıyorum, her yönetmenin size vereceği şeyler farklıdır.

n İlk sinema deneyimim ’Babam ve Oğlum’. Çok zorlandım. Özellikle ev içi çekimlerde benim ilk günümdü. Resmen panik yaptım. Hatta titriyordum çekimlerde... Filmin giriş sahnesiydi ve bu bölümler çok önemlidir. Çağan Irmak’ın filmi olmasının da verdiği sorumluluk vardı. Filmde herkes gibi ben de ağladım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!