İftar ve sahurda ziyafet çekilmez

Güncelleme Tarihi:

İftar ve sahurda ziyafet çekilmez
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2005 00:00

Müzik dünyasının duayenlerinden Ali Kocatepe, yıllardır orucunu aksatmayan ünlülerden... Beslenmesine çok dikkat ettiğini, iftar ve sahur sofralarında ziyafet çekenlere şaşırdığını söyleyen Kocatepe’yi çıldırtansa, camilerin kötü ses tesisatları!

- Ramazan ayında yaşamınızda neler değişiyor?

Uzun yıllardan beri tüm Ramazan boyunca, hiç aksatmadan orucumu tutarım. Bu nedenle hayatımda yılın bir ayı farklı geçer. İnsanın yaşam şekli değişiyor. Sahura kalkmak, akşamüstü iftar saatini beklemek, randevularınızı ve çalışmalarınızı ona göre ayarlamak... Ramazan bunun yanı sıra iç huzur ve dinginlik demek bana göre.

- Çocukluğunuzda Ramazan’lar nasıl geçerdi?

Çocukluğumun Ramazan’ları daha başkaydı. Ama elbette ortak noktalar var. Bunların başında dediğim gibi huzur geliyor. Çocukluğumda da zaman zaman oruç tutardım, bundan keyif alırdım.

- Evde sizden başka oruç tutan var mı?

Hayır, evde bir tek ben oruç tutuyorum. Eşim Aysun’un kan şekeri düşük, bu yüzden tutamıyor. Ama iftarlarda bana eşlik ediyor. Sahura kalkmayı da ihmal etmem.

ÇAĞA AYAK UYDURMAK LAZIM

- Bu ay içinde özel bir beslenme düzeniniz oluyor mu?

Özel bir düzen yok ama iftar ve sahurda midemi fazla zorlamamaya dikkat ederim. Oruç tutan insanların mükellef sofralara oturup da kendilerine ziyafetler çekmesi, beni şaşırtıyor. Onca saat boş kalmış bir mideyi bu kadar zorlamak doğru değil çünkü.

- Neler olur mesela iftar sofranızda?

Ben sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum. Kırmızı eti az yiyorum, balık seviyorum. Eğer evde akşamdan pişirilmiş güzel bir balık pilakisi varsa onu sahurda da yerim. Anne tarafından Giritli olduğum için Ege yöresinin otları ve sebze benim vazgeçilmezimdir.

- Eski Ramazan’ları anımsatan değerler, alışkanlıklar, gelenekler birer birer kayboluyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Çağa uymak lazım. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok. Ramazan davulunun çalındığı dönemlerde, evlerde çalar saat yoktu. Şimdi insanların uyandırılması için davul çalmaya gerek yok. Çünkü ertesi gün işine gidecek, oruç tutmayan insanlar var. Ayrıca bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. Kimsenin onların uykusunu bölmeye hakkı yok. Bu gelenekleri unutturmayacak, ama kimseyi de rahatsız etmeyecek bir formül bulmak gerekiyor. Ben ‘Geleneklerimizi unutalım’ demiyorum. Ama hoparlörler camiye girdiği günden beri ezan dinleme zevkim yok oldu! Ortaokul dönemimde yatılı okurken, yatakhanenin yakınında bir cami vardı. Sabah ezanıyla uyanırdım. Ama müezzini hoparlör olmadan dinlerdim. Bugün ise hoparlörden çıkan ses sinir sistemimi altüst ediyor. Gürültüye karşıyım. Ramazan davullarının gümbürdeyerek gece vakti çalınmasına, camilerin kötü ses tesisatlarına karşıyım.

41’İNCİ YIL SÜRPRİZİ YOLDA

- Biraz da müzikten söz edelim. Bildiğim kadarıyla önümüzdeki aylarda 41 şarkınızın yer aldığı üç CD’lik bir albüm çıkaracaksınız.

Bu benim en büyük hayalimdi. Ticari olarak baktığınızda büyük cesaret. Çünkü yapımcılar son zamanlarda en popüler sanatçılara bile albüm yapmakta zorlanıyor. Çünkü yatırımlarının karşılığını alamıyorlar.

- Bu zor dönemde böyle bir proje için kolları sıvamak nereden aklınıza geldi?

Sanat hayatımın 41. yılı. O yüzden girdim bu işe... Kaç satacak, ne olacak düşüncesinde değilim. Tek istediğim, bir kısmı plaklarda kalan ve dijital ortama geçmeyen eserlerimi gelecek kuşaklara miras bırakabilmek. 300 şarkım arasından 41’ini seçtim. Çok zaman alan bir iş. Üstelik bu kadar starla çalışmak da gerçekten yorucu.

2006’YA DAMGA VURACAĞIM

- Kimler okuyacak bu albümde şarkılarınızı?

Çok isim var... Sezen Aksu, Işın Karaca, Sertab Erener, Ferhat Göçer, Nilüfer, Ayşegül Aldinç, Özdemir Erdoğan, Nükhet Duru, Emre Altuğ, Deniz Seki, Mirkelam, Bülent Ortaçgil, Keremcem, Sefarad, Nev, Aylin Aslım, Haluk Levent, Doğan Canku, Gripin, Manga...

- Görüştüğünüz isimler nasıl yaklaştılar bu projenize?

Hepsi de çok sıcak baktı. Şimdiye kadar ülkemizde gerçekleştirilmiş en büyük müzik prodüksiyonu çıkacak ortaya. 41’den fazla sanatçı olacak, çünkü kimi şarkı düet olarak okunacak.

- Ya albüm fiyatı?

Ben bu albümü büyük bir damping’le satacağım. Ortalama bir CD’nin fiyatını 10 YTL diye düşünürsek, üç CD 30 YTL yapar. Ben bunu yarı yarıya satacağım. Amaç, müzik dinlenen her eve girsin. Bu albüm çok konuşulacak. Albümün konserleri de 2006 yılına damgasını vuracak. Ben şimdiden emeği geçen tüm sanatçı dostlarıma teşekkür ediyorum.

KURAN BANA HUZUR VERİYOR

Eskiden aile ortamı, yaşam biçimi çok daha farklıydı. Ramazan’da birlikte keyifli iftarlar, sahurlar yapardık. Bugünkünden çok daha güzeldi. Şimdi ise farklı güzellikler yaşıyorum. Yaşar Nuri Öztürk’ün çok sayıda kitabını aldım. Ramazan ayı gecelerinde yatmadan önce mutlaka okurum. Kuran ise başucu kitabımdır. Onu okuduğumda kendimi daha huzurlu hissediyorum. Her okuduğunda başka şeyler keşfediyor ve öğreniyorsun. Ufkun açılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!