ANKA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2007 09:54
İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS) Eş Başkan Yardımcısı Tandoğan Tokgöz, eş değer ilaç kullanımının artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, “Fiyat odaklı tedbirler yerine, eşdeğer ilaç kullanımını teşvik eden politikaların uygulanmaya başlaması endüstrimizin gelişimine katkıda bulunacak ve kamu harcamalarında daha fazla tasarrufa neden olacaktır” dedi.
Tandoğan Tokgöz, haftalık İngilizce ANKA Review Dergisine ilaç sanayinin durumunu değerlendirdi. Tokgöz, eşdeğer ilaç üretiminin toplam pazarda payının kutu sayısı itibariyle yüzde 51’lerin üzerine çıkmasına karşın, parasal karşılık olarak toplam pazarın yüzde 33’ü düzeyinde kaldığına söyledi.
“EŞDEĞER İLAÇLA BÜYÜK TASARRUF SAĞLARIZ”
Tokgöz, geri ödeme sistemini belirleyen düzenlemeler kapsamında reçeteleme kurallarına getirilen çeşitli kısıtlamaların, kamunun sunduğu sağlık hizmetini olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. Geri ödeme sisteminde tasarruf amaçlı düzenlemelerin rasyonel ve gerçekçi yönde planlanması gerektiğine dikkat çeken Tokgöz, “Ülkemizde, ilaca erişimi kolaylaştıran uygulamaların kamuya getirdiği maliyetin azaltılması amacına yönelik tasarruf tedbirleri sadece ilaç fiyatlarına odaklanmaktadır. Oysa fiyat odaklı tedbirler yerine eşdeğer ilaç kullanımını teşvik eden politikaların uygulanmaya başlaması bir yandan endüstrimizin gelişimine katkıda bulunurken diğer yandan da kamu harcamalarında daha fazla tasarrufa neden olacaktır” dedi.
“EŞDEĞER İLAÇ İÇİN DOKTOR VE HASTALAR TEŞVİK EDİLSİN”
Tandogan Tokgöz, birçok ülkenin ekonomi açısından ilave tasarruf sağlayan eşdeğer ilaçlar için daha büyük teşvikler geliştirdiğine dikkat çekerek “Sağlık sistemine kattığı artı değerlerden dolayı, birçok ülke eşdeğer ilaç kullanımını çeşitli uygulamalarla desteklemektedir. Bu uygulamalar aracılığıyla elde edilen tasarrufla daha çok insana ilaç ulaştırıp, daha çok insana sağlık hizmeti götürülmekte, yeni ve pahalı tedaviler için ek kaynak yaratılmaktadır. Kısıtlı kaynaklara sahip olan ülkemizde eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaşması daha da büyük önem taşımaktadır” diye konuştu. Eşdeğer ilaç kullanımının artırılması için öncelikli olarak, eşdeğer ilaçların ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılması ve gecikmeksizin geri ödeme listelerine girmelerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Tokgöz, eşdeğer ilaç kullanımı doktor, eczacı ve hastalara yönelik çeşitli teşvik mekanizmalarının yaratılmasının yararlı olacağını dile getirdi.
Türk ilaç sektöründe, AB ile mevzuat uyumu çerçevesinde fiyatlandırma, ruhsatlandırma, üretim, fikri mülkiyet hakları, biyoeşdeğerlik, ambalaj, tanıtım gibi birçok konuda gerekli düzenlemeler yapıldığını kaydeden Tokgöz, “Avrupa Komisyonu 2006 Yılı İlerleme Raporu’nda belirtildiği gibi, beşeri tıbbi ürünlerle ilgili mevzuat, bazı eksiklikleri olsa da ileri seviyeye ulaşmıştır. AB mevzuatına uyum sürecinin sektörün ortak çabasıyla ve devletin doğru yönlendirmesiyle başarıyla tamamlanabileceğine inanıyoruz” dedi.
TÜRKİYE’DE 300 İLAÇ ŞİRKETİ VAR
Türkiye’de 53’ü çok uluslu şirket olmak üzere toplam 300 ilaç şirketinin faaliyet gösterdiğini belirten Tokgöz, 42 üretim tesisinden 14’ünün yabancı sermayeli firmalara ait olduğunu söyledi. Tokgöz, sektöre ilişkin şu bilgileri verdi:
“2006 yılında, Türkiye reçeteli ilaç pazarı bir önceki yıla göre tutar ölçeğinde yüzde 11.5 büyüyerek 9.5 milyar YTL’ye, kutuda ise yüzde 7.5 büyüyerek 1.2 milyara ulaşmıştır. Kişi başı ilaç tüketimi 2006 yılında 95 dolar olmuştur. Eşdeğer ilaçların pazar payı 2006’da, kutu ölçeğinde yüzde 51, tutar ölçeğinde ise yüzde 33 düzeyindedir. 2006 yılında pazarda 3.11 milyar YTL tutarında ve 603 milyon kutu eşdeğer ilaç reçetelenmiştir. Eşdeğer ilaç pazarında büyüme tutarda yüzde 5.7 kutuda yüzde 5.9’da kalırken referans ilaç pazarında büyüme sırasıyla yüzde 14.7 ve yüzde 9.2 olmuştur. Bu sonuç ülkemizdeki mevcut geri ödeme sisteminin eşdeğer ilaçlar lehine işlemediğini ortaya koymaktadır.”
“EŞDEĞERİN PAZAR PAYI 2007’DE DEĞİŞMEDİ”
Eşdeğer ilaç kullanımıyla 2006 yılında, Türkiye’de 797 milyon YTL tasarruf sağlandığını ifade eden Tokgöz “Eşdeğer ilaç pazarı 2007 yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre kutu ölçeğinde yüzde 7.7, tutar ölçeğinde ise yüzde 22 oranında büyümüştür. Ancak tutar ölçeğinde yaşanan büyümedeki en önemli etken, ilaç fiyatlarının 2006 yılının ikinci yarısında yüzde 5 artmasıdır. 2007 yılının ilk 6 ayında, eşdeğer ilaç pazar payı kutu ölçeğinde yüzde 50.6 dan yüzde 51.4’e yükselirken; tutar ölçeğinde ise fiyat erozyonu nedeniyle pazar payı değişmeyerek yüzde 33’te kalmıştır” diye konuştu.
İlaç sanayinde ithalat-ihracat dengesi hakkında da bilgi veren Tandoğan Tokgöz, 2006’da ilaç ithalatının yüzde 5.8’lik artışla 3 milyar dolara ulaştığını, ilaç ihracatının ise yüzde 10’luk büyüme ile 311 milyon dolarda kaldığına dikkat çekti. Tokgöz, “2006’da ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 10.3 olarak gerçekleşti. 2006’nın ilk altı ayında yüzde 9 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 2007’nin aynı döneminde yüzde 11’e çıktı” dedi.
Sendika olarak eşdeğer ilaçların önemine sürekli vurgulayan Tokgöz, sağlık profesyonellerinin, kamuoyunun ve ilgili tarafların eşdeğer ilaç kavramı hakkında bilgi düzeyinin artırılması amacıyla “Eşdeğer İlaç Tanıtım Kampanyası” başlattıklarını söyledi.
Tandoğan Tokgöz, bilimsel ve teknolojik altyapısıyla, kaliteli insan kaynağıyla, yüksek üretim kapasitesiyle ve yüzyılı aşan tarihiyle Türk ilaç endüstrisinin ilaç üretimi itibariyle dünyada kendi kendine yeter az sayıda ülkeden biri olduğunu sözlerine ekledi.