Güncelleme Tarihi:
Balıkesir’e 75 kilometre mesafedeki Gönen’deyiz. Süheyla&Savaş, temiz ve modern bir kuaför salonu. Patron Süheyla Kılıç ve ekibi işin başında. Salon hiç boş kalmıyor. Müşteriler saç, manikür, pedikür derken büyük bir ihtimamla hizmet alıyor. Sıradışı olan kuafördeki ustalardan, daha doğrusu ortaklardan birinin durumu. Çünkü Savaş Kılıç (30) uzaktan da yakından da baktığınızda kadın gibi gözüküyor. Ama aslında o bir erkek. Hem de 11 yıldır evli ve 4 yaşında bir oğlu var.
Peki Savaş Kılıç nasıl oldu da kendi halinde bir Anadolu şehrinde bu kimliğiyle kabul gördü ve halen de mutlu bir hayat sürüyor? Bunun için biraz geçmişe gitmek lazım. Bulgaristan göçmeni, işçi babayla esnaf annenin tek çocuğuydu Savaş Kılıç. Biraz ana kuzusuydu, kendi ifadesiyle “anasının dizinin dibinden pek ayrılmayan tipte bir çocuktu”. Bu kadar değil, giyimi, kuşamı da biraz farklıydı. Sıradan giyinmezdi, gösterişi severdi. Annesinin konfeksiyon atölyesinde, kendine yakıştırdığı kıyafetleri bizzat dikerdi. Moda ve güzelliğe çok meraklıydı.
SESSİZ SEDASIZ KIYDILAR NİKÂHI
Balıkesir Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümü’nü kazanınca okul için Gönen’e geldi. Ama aklı fikri o iki merakındaydı. Şimdiki eşi Süheyla ile tanışmasına da bu merakın vesile olduğunu anlatıyor: “Şimdiki kadar olmasa da süslenmeye meraklıydım. 2001’de Gönen’e geldiğim henüz ilk ayda modern bir kadın kuaförü arıyordum. Esnafa sordum, Süheyla’nın yerini önerdiler. ‘Hiç yadırgamaz çok modern bir kadındır. Ne istersen yaptırabilirsin’ dediler. Gerçekten de beni inanılmaz pozitif karşıladı. Hemen arkadaş olduk, birbirimizi çok sevdik. Bir öğrenci evim vardı, o bana geldi, ben ona gittim...”
Demir bu ortamda doğdu, bir bocalama yaşamıyor
Çocuk yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Aslında hiç istemiyordum, Süheyla’nın da düşkünlüğü yoktu. Beş yıl önce bir gün kız kardeşim arayıp “Abi hamileyim” dedi. O kadar özendim ki “Hadi biz de yapalım” dedim. Süheyla 40’ındaydı ama doktor, yumurtalarının bu kadar sağlıklı olmasına şaşırdı. Zaten birinci ayda hamile kaldı.
Babalık sizi değiştirdi mi?
- Çocuk o kadar farklı bir şey ki oğlum Demir her şeyin önüne geçti. Telefonda bile “babacığım” dediği an içim eriyor. Hayatta yaptığım en güzel şey. Yemin ediyorum doktor Süheyla’ya “hamilesiniz” dediği an babaydım.
Demir 4 yaşında ama kadın görünümlü iki ebeveyni var. Bocalama yaşıyor mu?
- Sürekli pedagog takibi altındayız. Demir’in fazla etkilenmeyeceğini, bir dönem çok soru soracağını ama atlatacağını söylüyor. İki sihirli kelimem var: Sevgi ve samimiyet. Oğluma içimden gelenin peşinden gittiğimi anlatacağım. Hayatta tutku ve özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu açıklamaya çalışacağım. Beni anlayacağını düşünüyorum. Çünkü aramızda müthiş bir ilişki var. İddia ediyorum Türkiye’de benim kadar çocuğuyla ilgili bir baba yoktur. Oğlum gece baba diye uyanır. Evden çıkarken onu ağlatmamak için bir buçuk saat dil döktüğümü bilirim.
İleride size benzemek isterse ne olacak?
- Bu, genlerle ilgili. Bu hisle doğuluyor, sonradan olunmuyor. Demir şu anda çok maço bir çocuk. Pembe renkli bir eşya ya da giysi alamıyoruz, “O kız şeyi” diyor. Tabii nasıl yaşayacağını seçmekte hep özgür olacak.
Bize tepki gösterenleri Süheyla hep püskürttü
11 yıl hiç de kısa bir süre değil. Evlilikteki istikrarı neye borçlusunuz?
- Süheyla çok zeki ve çok güçlü bir kadın. Tepki gösterenleri hep geri püskürttü. “Böyle görünmek Savaş’ın tercihi. Ben kabul ediyorsam size söz söylemek düşmez” dedi. Ayrıca beni haftada bir gün özgür bırakıyor. Kendisi beş vakit namazında, asla içki içmez ama içmeme de karışmaz.
Bu 11 yılda hiç mi isyan etmedi, hiç mi “Şu saçı başı düzelt, erkek gibi görün” demedi?
- Hiç demedi çünkü beni çok iyi tanıyor. Hatta geçen gün Demir’in sünnetini konuştuk. “Ne giyersin?” dedi. “Çok güzel bir kot giyerim, üzerine de dar kesim bir gömlek... Saçımı da at kuyruğu yaparım” dedim. Hayatımızı karşılıklı bir özgürlük anlayışı üzerine kurduk.
Hâlâ aynı yatakta mı uyuyorsunuz?
- Tabii ki! Bu çok önemli. Elemanlarıma da hep “Öyle biriyle evlenin ki akşam ‘bu adamın yanına nasıl yatacağım’ demeyin” derim. Her gece aynı yatağa giriyoruz. Evlendiğim ilk günden beri Süheyla’nın göğsünde uyurum.