Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2004 00:00
ÅžiÅŸmanlık üzerine yapılan son biyolojik araÅŸtırmalar zayıflamanın aslında kolay olduÄŸunu gösteriyor. Zor olan ise zayıf kalabilmek... Ortaya çıktı ki, zayıf kalabilmenin önündeki en büyük engel, evrimsel olarak bize atalarımız zamanındaki açlık dönemlerinden miras kalan bedenimizdeki beslenme programı... Zayıf kalmak, kendiliÄŸinden olabilecek bir olay deÄŸil, insanın içimizdeki ‘yemek ye, besin depola!’ emrini altedebilmesi için bilinçli bir irade göstermesi gerekiyor.. Atılan kiloların yeniden alınmaması için yaÅŸam biçiminin de tümüyle deÄŸiÅŸtirilmesi ÅŸart...Yemek yeme alışkanlığının deÄŸiÅŸtirilmesinin yanı sıra:yeni yaÅŸam biçimine alışmak, düzenli ve ölçülü beslenmek, arada sırada atıştırmaktan kaçınmak, spor yapmak, iÅŸ ve özel yaÅŸamda stresten kaçmak, her zaman iyi bir morale sahip olmak ÅŸart.Amerikan UçuÅŸ GüvenliÄŸi Dairesi FAA yeni bir ağırlık formülü geliÅŸtirdi: Aralık 2003’ten bu yana her yolcu için fazladan beÅŸ kilo eklenecek. Bu kararın alınmasında 8 Ocak 2003’te Charlotte’da düşen ve 21 kiÅŸinin ölümüne yol açan uçak kazası etkili oldu. FAA’nın tahminine göre kaza nedeni ‘aşırı yük’ idi. Fazla kilolarla savaÅŸan sadece havayolu birlikleri de deÄŸil, ÅŸiÅŸmanlık konusu hızla yayılan bir trend haline geldi. YetiÅŸkin Amerikalıların %64’ünün beden kitle endeksi 25’in üzerinde ve bundan dolayı da ÅŸiÅŸman sayılıyorlar. Hatta bu grupta beden kitle endeksi otuzu aÅŸan %50’lik kesim aşırı ÅŸiÅŸman olarak kabul edilmekte. Son araÅŸtırmalar ÅŸiÅŸmanlığın Avrupa’da da sorun haline geldiÄŸini gösteriyor. ÖrneÄŸin Ä°spanyolların %40’ı ve Fransızların %30’u artık ÅŸiÅŸmanlar grubuna dahil. Sayı ikiye katlandıAşırı kiloların (Adipositaz) ve ÅŸiÅŸmanlığın hastalıklarla iliÅŸkili olduÄŸu artık kesin. Dünya SaÄŸlık Organizasyonu WHO, Adipositaz’ı 2004 yılının en önemli saÄŸlık sorunu olarak açıklarken, ÅŸiÅŸmanların son 20 yıl içinde ikiye katlandığının da altını çizdi. Peki ÅŸiÅŸmanlığın salgın hale gelmesinin sebebi ne olabilir? Sonuçta artık herkes ÅŸiÅŸmanlamanın ve zayıflamanın ne ÅŸekilde iÅŸlediÄŸini biliyor: Ä°htiyacı olduÄŸundan daha fazla kalori alanlar ÅŸiÅŸmanlıyor, az alanlarsa zayıflıyor. Fakat çözüm bu kadar basit deÄŸil ne yazık ki.Çünkü, içimizde evrimsel olarak çalışan, atalarımızın açlık döneminden kalan, yemek yememizi ve bedenimizde besin depolamamızı öğütleyen bir programın çalıştığının izi üzerinde bilim adamları. Bu nedenle, zayıfladıktan monra ÅŸiÅŸmanlamamak ve zayıf kalmak için, içimizdeki açlık programına karşı savaÅŸmamız gerekiyor, bu da irademizi bilinçli bir ÅŸekilde sürekli uyanık tutmakla olabilir...Alman ve Amerikalı bilim adamları, son bir araÅŸtırmada öğrencilerin beslenme alışkanlıklarını izleyerek diÄŸer araÅŸtırmalarla örtüşen bir sonuca ulaÅŸtı: ‘Yarım ölçü’ iyi, ama..Zayıflamak ‘yarım ölçüyü ye’ formülüne göre gayet basit. Fakat zayıf kalmayı sadece tüm yaÅŸam biçimini deÄŸiÅŸtiren ve bunu bilinçli veya bilinçsiz olarak koruyabilenler becerebiliyor. Yemek yeme alışkanlığının deÄŸiÅŸtirilmesiyle baÅŸlayan Yeni yaÅŸam biçimi düzenli ve ölçülü beslenmek, Arada sırada atıştırmaktan kaçınmak, Spor yapmak, Ä°ÅŸ ve özel yaÅŸamda stresten kaçmak gibi davranışlardan tutun,Her zaman iyi bir morale sahip olmaya kadar uzanıyor.‘Fakat bu yaÅŸam biçimini sürdürmek çok ama çok zor’ diyor uzmanlar.Bir kere ilk baÅŸta evrime baÄŸlı temel koÅŸullar buna karşı geliyor. Ä°nsanlığın hayatta kalması için geçerli olan kural bin yıllar boyu ‘yiyebildiÄŸin kadar ye, kıtlık zamanları için enerji depolayabilmek için de mümkün olduÄŸunca az hareket et’ ÅŸeklinde iÅŸlemiÅŸti. Kolay besinin cezasıFakat bu durum evrimin bir noktasında birdenbire deÄŸiÅŸti. Besinler en azından endüstri ülkelerinde kolay ve ucuz bulunur hale geldi. Hazır yiyecekler ‘armudum piÅŸ aÄŸzıma düş’ misali önümüze geliyor. Modern insan besine kolay ulaÅŸmanın bedelini bedeni ve saÄŸlıyla ödüyor. Günümüzde karnını doyurmak isteyen insan avlanmak veya ekip biçmeden sadece paketi açıp mikrodalga fırınına sürerek karnını doyurmakta. Batıdaki endüstri ülkelerinde artık açlık sorunu kalmadı hatta en alt sınıflarda bile. Fakat genetik olarak programlanmış açlık korkusu hala yerli yerinde duruyor. Ve bu nedenle de sadece yemek saatlerinde deÄŸil, iÅŸten önce, iÅŸten sonra, yolculuk ve dinlenme sırasında vb zamanlarda durmadan yenilip içiliyor. Ä°nsanlar neredeyse açlığın ne olduÄŸunu bile unuttular. Bazı diyetler boÅŸ vaatBüyümekte olan kilo sorunu ister istemez masallardaki ziyafet sofralarının çekiciliÄŸini de yok etti. Ä°nsanlığın yeni hayali ÅŸiÅŸmanlamadan yiyebilmek ve bu düş gıda endüstrisi, bilim ve reklamlar tarafından biçimlendirilmekte. Binlerce küçük tatlar ‘açlığın bastırılması’ için geliÅŸtirilmiÅŸti. Tabii hepsi de düşük kalorili ve az yaÄŸlı idi: Åžekersiz tatlandırma, yaÄŸsız tereyağı, alkolsüz bira ve açlık hissi duymadan diyet. Oysa son yıllarda yapılan araÅŸtırmalar insanları durmadan ÅŸiÅŸmanlatanın boÅŸ vaatlerle süslenen diyetler olduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Peki ÅŸimdi ne olacak? Ä°nsanlık, besin bolluÄŸuna uygun olarak evrim geçirmeyi mi bekleyecek? Beslenme uzmanları tam tersini öneriyorlar: Davranışlarımızı ve iliÅŸkilerimizi deÄŸiÅŸtirerek uyum yetimizi hareketlendirelim. Tütün ürünlerine konan ek vergiler neden çikolataya da konmasın? Ya da kondisyon aletiyle birlikte çalışan bir televizyon nasıl olurdu?‘Beslenmeye’ çıkınAma bu konuda en önemlisi bireysel davranışlarımızı deÄŸiÅŸtirmektir. Mesela iÅŸe aklımıza ‘yemek yemenin’ güzel ama saÄŸlıksız, ‘beslenmeyle’ ilgili her ÅŸeyinse saÄŸlıklı olduÄŸunu yerleÅŸtirmekle baÅŸlayabiliriz. Yoksa siz hiç arkadaÅŸlarıyla ‘beslenmeye çıkan’ insanlar gördünüz mü? Zayıflamak isteyenler ilk önce doÄŸru dürüst yemek yemeyi öğrenmeli, hem de çocukluktan itibaren. Ve ister aile içinde, arkadaÅŸ grubu veyahut da tek başına kendi evinizde olun dengeli beslenme sanatından asla uzaklaÅŸmayın diyor uzmanlar. Bunun için yemek yemeye daha fazla zaman ayırıp, yediklerinizin tadını çıkarın ve açlık ve tokluk gibi hisleri gerçekten duyumsamayı öğrenin. Tabii bu iradenizi asla kaybetmemeniz de çok önemli. Â
button