Hz.Nûh, oğluna ‘lütfen’ demiş

Güncelleme Tarihi:

Hz.Nûh, oğluna ‘lütfen’ demiş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2005 18:17

Olmamalı çünkü, 1500 ilâ 3000 yıl önce koyulmuş kuralların, verilmiş örneklerin çoğu, bugüne tatbik edilebilir gibi değil.

Bugün gazetesinin Sonsuz Hayat köşesinde ‘Baba oğul ilişkiniz nasıl?’ diyen yazıyı okurken bunu düşündüm.

Nuh Peygamber’le ilgili bir ‘ders’ veriliyordu yazıda.

Nuh Peygamber bin yıldan fazla yaşamış, 950 sene peygamberlik yapmış (muhtelif dinlerin ve İslâm’ın inancıdır bu) ama bu kadar uzun sürede bile kendine sadece 80 kişi iman etmiş, oğlunu ve karısını bile ‘Tanrı’nın varlığına ve birliğine ve ölümden sonraki sonsuz hayata’ ikna edememiş.

Tufan başlayınca, Nuh Peygamber kendine iman edenleri (bu arada işte her türden bir çift hayvanı) gemisine davet etmiş. Oğlu Kenan yine reddetmiş.

Sonsuz Hayat’ın editörü diyor ki, “Yıllarca hak dine davet ettiği halde, baba yüreği oğlundan vazgeçecek değildir. Son olarak tekrar yalvarır, gemiye binmesini ister:

- Haydi yavrum, oğulcuğum, bizimle beraber gemiye bin ve kâfirlerden olma!”

Ama oğlu, sulardan dağa çıkarak kurtulacağını zannederek reddeder ve tabii ki boğulur gider.

Baba-oğul ilişkisine örnek verdiği, Kuran’da da yer alan bu hikâyeden şöyle bir ders çıkarıyor editör:

“Her hareketiyle babasının karşısında yer alan, ona karşı gelen, dinlemeyen, aleyhinde olanlarla birlikte hareket eden oğluna, Hz.Nuh bir baba olarak hiçbir zaman nezaketini bozmuyor, yalvarır bir üslupla selâmet gemisine davet ediyor. Ona karşı sert tavır ve tutum takınmıyor, Kuran’ın ifadesiyle ‘Evladım, yavrucuğum’ anlamında ‘Yâ buneyye diyor.” (Bugün, 12 aralık)

Binlerce yıllık bu efsane veya hikayeler, bugünün şartlarında, zamanda ve mekânda değişmez ve geçerli kurallar olabilemez.

Böyle bir benzetme yapılamaz tabii ama, (hani ‘hâşâ’ dedikleri türden) ben olsam... oğlumu tanrının gazabına, sellere terk edeceğime, ağzımı bozar, gerekirse saçından sürükler ve kurtarırdım. Olmadı, onunla kalır ve mücadele ederdim. Gerçekleri anlamamakta, yanlışta direnen (yahut da babasının öyle düşündüğü) oğlunu ölüme terk etmenin nezaketi, zarafeti mi olur?

Diyeceksiniz ki, bu tartışma beyhude, daha konuya girerken öne sürdüğün hipotez yanlış bir defa:

Sen peygamber olamazsın!

Allah’tan!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!