Güncelleme Tarihi:
Türk Sanat Müziği sanatçısı Ziya Taşkent ve ailesi de depremde hayatlarını kaybettiler.
Binlerce insanın yaşamının sona ermesine neden olan deprem felaketi, Taşkent ailesini de Yalova’da yakaladı. Ses sanatçısı ve bestekar Ziya Taşkent, eşi Ulviye Taşkent, kızları Rengin Dalmanoğlu ve torunları Efe ve Ece bir süredir Yalova’da tatillerini geçiriyorlardı. Ne yazık ki pazartesi gecesi herkesi uykuda yakalayan deprem, onları da yaşamdan kopardı.
67 yaşındaki Ziya Taşkent, tam 45 yıl TRT Ankara Radyosu’nda ses sanatçısı olarak görev yaptı. Geçen yıl emekli olan sanatçı, görevine koro şefi olarak devam ediyordu. Bu arada 4 yıldır TRT Ankara Televizyonu’nda TRT Radyo Sanatçıları Konseri Programı’nda şeflik yapan Taşkent, eylül ayında yeni yayına başlayacak bir programın da hazırlıklarını sürdürüyordu.
Geçen yıl Devlet Sanatçılığı unvanı verilen Taşkent, sanat yaşamındaki 45 yıla rağmen her programını büyük bir heyecan ve titizlikle hazırlıyordu. Türk Sanat Müziği’ne ve ailesine yürekten bağlıydı.
Sanatsız, müziksiz ve bestesiz bir gün geçirmeyen Ziya Taşkent’in eşi Ulviye Taşkent de yıllarca Radyoevi’nde görev yaptı. Eşi ile birlikte sanat müziği aşığı olan Ulviye Taşkent, Radyoevi’nden emekli olduktan sonra artık torunlarıyla mutluluk buluyordu.
Bütün ülkeyi sarsan deprem, Taşkent ailesini aramızdan aldı.
Radyoevi’nde tören
Pazar günü Ankara'da düzenlenen cenaze töreni ardından toprağa verilen Taşkent için TRT Ankara Radyosu önünde bir tören düzenlendi. Taşkent'in cenazesi Kocatepe Camisi'nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in katıldığı tören ardından toprağa verildi.
Ziya Taşkent ve eşi Ulviye Taşkent’in naaşları, TRT Ankara Radyosu’nda bekleyen acılı dostları tarafından karşılandı. Taşkent’in cenazesi Radyoevi koridorlarından geçirilerek, törenin yapılacağı stüdyoya getirildi.
Törene katılan Kültür Bakanı İstemihan Talay, burada yaptığı konuşmada, sanatçı Taşkent’in Türk Sanat Müziği’ne icrası, yorumu ve besteleri ile usta bir öğretmen olarak çok büyük katkılar verdiğini belirtti. Sanatçının her zaman gönüllerde yaşayacağını belirten Talay, ‘‘Yaşamlarında bizleri birlik ve bütünlük içerisinde sanatlarının etrafında birleştirmişlerdir. Onlara Allah’dan rahmet, hepimize ulusça başsağlığı diliyorum’’ dedi. TRT Genel Müdürü Yücel Yener de kurum olarak büyük bir acı içinde bulunduklarını belirtti.
Törene aralarında Mustafa Sağyaşar, Zekai Tunca ve Osman Yağmurdereli gibi isimlerin bulunduğu çok sayıda sanatçı katıldı. Kocatepe Camisi'nde düzenlenen törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda cenazeler toprağa verildi. Cenazede deprem felaketi sırasında ölen Taşkent kızı Rengin Dalmanoğlu ve torunları Ece ve Efe Dalmanoğlu da toprağa verildi.
Ziya Taşkent kimdir?
TRT Ankara Radyosu ses sanatçısı. 1932 Ankara doğumlu. Lise mezunu. Hukuk Fakültesi’nde bir yıl okudu. Depremde yaşamını yitiren eşi Ulviye Taşkent de ses sanatçısıydı. Ziya Taşkent, sanat hayatına 1953 yılında Ankara Radyosu’nda başladı. 1967 yılında ilk defa Ankara’da Japon Bahçesi’nde sahneye çıktı. ‘‘İzinde Dolaşır Bulamam Seni’’, ‘‘Dinmiyor Bu Akşam Ne Göz Yaşım Ne Acım’’ isimli bestelerle birlikte çok sayıda bestesi var.
Mehpare Çelik (TRT spikeri)
Bana sözü vardı
Büyük bir kayıp. Çok üzgünüm. Ziya Taşkent, Türk Sanat Müziği repertuvarı ve şefliği en titiz insandı. Herkese göre yorumculuk tartışılabilir, ama o çok iyi bir yorumcuydu da... Ziya Taşkent, hayatımda gördüğüm en iyi repertuvarcıydı. Çok güzel besteler yapmıştı. İşinin ustasıydı. Ailesine, Türk Sanat Müziği’ne ve torunlarına tutkundu. Dört yıldır TRT’de birlikte program yapıyorduk. 1 Eylül’de yayınımız vardı. İlk program canlı yayınlanacaktı. Hep ilk günkü kadar heyecanlıydı. Perdenin arkasında gidip gelir, ‘‘Bir tek senin anonsunla rahatlıyorum’’ derdi. Bana sözü vardı. Son programı benim en sevdiğim Sultan-ı Yegah makamındaki bestelerden oluşturacaktı. Olmadı. Şimdi her şey bantlarda kaldı.
Osman Yağmurdereli
(Sanatçı, yapımcı)
Yeri doldurulamayacak
Benim 26 yıllık dostumdu. Sahneyi ilk adım attığım yıllarda bana büyük destek olmuş bir ağabeyimdi. Sırlarımızı paylaştığımız bir dostumdu. Türk Sanat Müziği’ni ve şov dünyasını çok iyi bilirdi. Yeri doldurulamayacak bir sanatçıydı. Hicazları, hüzzamları öksüz bıraktı. Büyük şanssızlık. Böyle bir ölümü hak etmiyordu. Devlet Sanatçısıydı, çok iyi bir besteciydi. Demek ki kaderi böyleymiş. Sanat dünyasının başı sağolsun. Onu çok arayıp özleyeceğiz.