Güncelleme Tarihi:
Nedim Saban’ın sahibi olduğu Tiyatro Kare’nin 20. yılı şerefine kondu sahneye. Ama aslında asıl mesele 20. yıl değildi.
Sosyal ve politik açıdan tam zamanıydı Nedim Saban için bu eseri sahnelemek.
Neden mi...
Belki de önce eserin küçük bir özetini yazmak lazım, sözü Nedim Saban’a bırakmadan önce...
Emile Ajar’a ait eser, biri Arap kökenli Müslüman, diğeri de Afrika kökenli Hıristiyan bir çocuğu asıl kimliklerine uygun olarak büyüten yaşlı bir Musevi kadının üzerine kurulu. Belki de Simone Signoret’inn başrolünü oynadığı filmden hatırlarsınız eseri.
Anlayacağınız üzere tam bir kimlik, din ve barış teması hakim oyuna ve esere.
“Peki, neden şimdi barış?”, “Neden şimdi dinlerin kardeşliği konusu” diye soruyorum ister istemez Nedim Saban’a. Bakın neler anlatıyor...
“Barış, uyumlu yaşama kültürüdür. Ancak çoğunluklar, barışın yerine hoşgörüyü koymayı nedense çok severler. Oysa hoş görmek, ezici çoğunluğun azınlığa sağladığı bir hak olarak görülür ve benim sevmediğim, üstten bakan bir sözcüktür. Kapitalizm ve barış çok uyumlu sözcükler değil. Dünyada petrol ve toprak olduğu sürece, kendi silahlarını, arabalarını, cep telefonlarını satmak isteyen birileri halkların kardeşliği ve uyumlu yaşama kültürüne ve barışa göz dikecektir. Sözgelimi yüzde 20’ye varan zamlar, kendi insanını kapitalizm sisteminde vurmak, Suriye dostları toplantısıyla ört bas edilir. Barış, 1960’larda hippilerin lüksüydü belki, şimdiyse çocuklarımıza bir vicdan borcu! Din de aslında bir alt kimlik. İnsanlar kardeş. Dinler, insanların üzerine giydirilen kimlikler olduğu için, onlar da kardeş. Yayılımcı bir biçimde doğrularını empoze etmek isteyenler, dinleri savaş, propaganda ya da rant aracı olarak kullanıyor. Biz dinlerin kardeşliğinden öte, insanın üst kimliğinde buluşmalıyız. Oyundaki çocuk gözü bu anlamda çok önemli. O çocuk alt kimliğini, anası, babası, doğacağı yer ve tarihi seçemez! Biz de çocuklara seçemedikleri bir şeyden dolayı kötülük yapma hakkına sahip olamayız.”
Zamanında Küçük Prens eseri ne kadar etkilediyse Onca Yoksulluk Varken de o kadar etkilemiş Nedim Saban’ı. Çünkü bir çocuğun kimlik arayışı olduğu kadar, büyüme sürecine ayna tutuyordu. Hiç büyümek istemeyenler için acıklı bir masal, büyüdüğünü sananlar için alaycı bir cevap, büyüdüğünden memnun olanlar için dayanılmaz bir yüzleşmeydi. Romanın adaptasyonu çok ses getirdiğinde Türkçeye çevirmeye karar verdi eseri. Ama okumasını şimdinin, 2012’nin Türkiye gözünden yaparak hazırladı. Tek sıkıntısı, çocukken okuduğu bu romanı, yetişkin olarak tekrar okumasıydı. Ona çok acı vermişti...
Evet, eser bir yandan çocukluğu, bir yandan da günümüzün acı gerçeklerini anlatıyor. Ama bakın Nedim Saban durumu nasıl özetliyor, “Oyunu izlemeden çok mu hüzünlü diye soranlara, yaşam kadar acıklı değil cevabını veriyorum. Komik mi diyenlere ise cevabım, dünyada kötülükleri komiklik olarak görmek alışkanlığımız olduğundan, bu oyun da çok komik.”
Oyunu, 7-8 Nisan’da İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde. 14 Nisan’da Profilo Alışveriş Merkezi’nde, 17 Nisan’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz. (212) 217 70 97.
BAHAR KONSERLERİ BAŞLIYOR
Üç denizin sesi Tekfen Filarmoni Orkestrası bahar konserleri kapsamında bu yıl, devlet sanatçısı ve usta piyanist Gülsin Onay’ı ağırlıyor. Konser, Tekfen Filarmoni Orkestrası daimi şefi Saim Akçıl yönetiminde 10 Nisan’da İş Sanat Kültür Merkezi’nde verilecek.
(212) 316 10 83.
İLHAMI DOĞADAN
Çoğunlukla doğadan yola çıkan konu seçimleriyle dikkat çeken sanatçı Neslihan Zabcı Erdal’ın son kişisel sergisi, Bakraç Sanat Galerisi’nde. 13 Nisan’a kadar görülebilecek sergide sanatçının mozaik ve seramik çalışmaları dikkat çekiyor. (216) 362 18 26.
MODERN CAZ DİNLEYİN
Shirley Horn, Jimmy Smith, Christian McBride, Erykah Badu, John Mayer gibi birçok farklı türden müzisyenle çalışan modern caz sahnesinin önemli trompetçilerinden Roy Hargrove, İstanbul’a geliyor. İki Grammy ödüllü cazcıyı, Garanti Caz Yeşili 15 Yıl Konserleri kapsamında 13-14 Nisan’da Nardis sahnesinde dinleyebilirsiniz. Giriş: 70 lira.
BU RESİMLERİ BİLİYOR MUSUNUZ
Yapı Kredi Yayınları, 13. yüzyıldan bugüne kadar bilinmesi, görülmesi gereken bin resim biraraya toplayan ‘1000 Muhteşem Resim’ kitabını yayımladı. İçerik, Rönesans’ın ilk kıpırtılarından, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’de Soyut Dışavurumcuların sınırları zorlayan deneylerine kadar uzanıyor. Fiyatı 75 lira.
DÖRT ALBÜM BİRARADA
Türk Pop müziğinin güçlü ve bence yeri doldurulamamış sesi Tanju Okan’ın en sevilen şarkıları, Odeon Müzik & Avrupa Müzik etiketiyle dört albümde toplandı. Hasret, Koy Koy Koy, Hancı, Hayat Üç Perdedir gibi en sevdiğiniz Tanju Okan şarkılarını arşivlemek için harika bir albüm.
İLHAM GENCER SEVENLERE
Pera Palace Hotel’in geleneksel çay saatleri nisan ayı boyunca ünlü müzisyen İlham Gencer’i ağırlayacak. Her perşembe, cuma ve cumartesi günü 15.00-18.00 saatleri arasında canlı piyano eşliğinde çay keyfi yapabilirsiniz. (212) 377 40 00.