Hüsnü'yle ekrana çıkmam hataydı

Okan Bayülgen, Hüsnü Şenlendirici ile birlikte ekrana çıkmasının hata olduğunu söyledi: "Eski kız arkadaşımın (Deniz Seki) şimdiki arkadaşıyla ekrana taşındık. Bu durum pek şık kaçmadı."

Erbil gelmeyince mecburen

"Gülben Ergen'le Sürpriz" programının ilk bölümünün ekranlarda dönen tanıtımında Mehmet Ali Erbil, isminin Hüsnü Şenlendirici'den sonra yazılmasına sinirlenip, programa katılmaktan son anda vazgeçmişti. Programın
yapımcısı Okan Bayülgen de Erbil'in yerine canlı yayına katılmak zorunda kalmıştı. Tabii bu da Bayülgen'in eski sevgilisi Deniz Seki'nin şimdiki sevgilisi Hüsnü Şenlendirici ile aynı sahneyi paylaşması anlamına geliyordu. Bayülgen, Tempo dergisine bu konu hakkında özeleştiride bulundu:

Hüsnü de bunu tercih etmezdi

"Mehmet Ali Erbil, 'İsmimi ikinci yazmışlar' diyerek çekim öncesi stüdyoyu terk etti. Özür dilemem gerekmiyordu ama ona bile izin vermeden çıktı gitti. Onun yerine, o anda yayına çıkmak zorunda kaldım. Eski kız arkadaşımın
şimdiki arkadaşıyla üçümüz ekrana taşındık. Belki Hüsnü de bunu tercih etmezdi. Bu durum pek şık kaçmadı. Ama bu, bendeki Mehmet Ali'yi değiştirmez. Ne yaparsa yapsın, onun benim gözümdeki değerini düşüremez..."

Disko Kralı ile dönüyorum
Şu sıralar "Çünkü gördüğüm en güzel kız sensin" adlı sergisi ile gündemde olan Okan Bayülgen, bir yandan da ekrana dönüş hazırlıklarına başlamış. "Makina" programını bitirdikten sonra yapımcılığa ve fotoğraf sanatçılığına ağırlık veren Bayülgen, Tempo dergisine "Ekim ayında ’Disko Kralı’ adlı bir programda olacağım" dedi.

Yeni serginiz "Çünkü Gördüğüm En Güzel Kız Sensin" adını taşıyor. 70’e yakın ünlü-ünsüz kadın, doğal halleriyle sergileniyor. Nedir bu serginin amacı?

- Ben müdahalesiz kadınların daha güzel olduğunu düşünüyorum. Aşık olduğum kadınlara bakıyorum da, hepsi müdahaleli. Serginin amacı, müdahalesiz, kendine güvenen, kendi aile genlerini koruyan, yüzünü, vücudunu ailesinden aldığını bilen, soyunun genlerine ihanet etmeyen kadınları göstermek.

n Bu yüzden mi makyajsız çekildi fotoğraflar?

- Makyajsız derken, evden çıktıkları gibi geldiler. Ben stüdyoda onları makyajla, kuaförle uğraştırmadım. Daha doğal, daha sıradan görünen hallerini göstermek istedim. n Neden fotoğraflar siyah beyaz?

- Siyah beyaz, dramatik ifadeyi çok güzel aktaran bir yoldur. Vietnam fotoğraflarının yüzde 90’ı siyah beyazdır. Savaşın gerçeklerini çok iyi anlatırlar. Irak fotoğrafları dijitaldir, renklidir ve çok kötüdür. Vahşetin izleri silinmiştir.

FAHİŞELİK PHOTOSHOP’TAN DAHA SAYGIDEĞER

n Siz klasik fotoğraf makinelerinden yanasınız. Dijitalcilerle zaman zaman birbirinize giriyorsunuz.

- Evet... Ben onların çalışma yöntemlerini ’hötöröflük’le itham ediyorum. Tabii mecazi anlamda. Aralarından biri çıkıp, "Biz hötöröf değiliz" diyor. "Yahu onu kastetmedim, yöntem olarak söyledim" filan diyorum. Böyle geçinip gidiyoruz.

n Ara Güler, photoshop için "fahişelik" tabirini kullanmış.

- Bence fahişelik, photoshop’a göre daha değerli ve saygıdeğer.

n Ara Güler, "Fotoğraf bir sanat değildir, ben foto muhabiriyim" diyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Doğrudur. Ara Bey’in bu cümleyi fotoğrafın temel prensiplerinden uzaklaşan fotoğrafçılar için söylediğini düşünüyorum. İsminin önündeki sanatçı tanımını kaldırıp, muhabir sözcüğünü koyarak, güya kendini alçaltıyor. Halbuki bu bir yüceltmedir. Muhabir olarak kendisini yüceltir. "Ben gördüğümü çekerim, gerçeği çekerim, size yıllar yıllar sonra bile unutamayacağınız fotoğraflar koyarım ortaya" der. Bugün Ara Güler fotoğraflarının, Türkiye’de en değerli fotoğraflar olmasının nedeni budur.

n Fotoğraf makinelerine bir servet yatırdınız. Maddi karşılığını alabildiniz mi?

- Fazlasıyla aldım. Dünyadaki çok özel makinelerden sıradan makinelere kadar uzanan, profesyonel olarak kullandığım bir makine hazinem var. Bunlara yatırdığım paranın hepsini kazandım.

n Yani bu iş bir hobi değil sizin için...

- Katiyen değil. Bir bu kadar daha makine alacak parayı kazanmış durumdayım.

n Peki ekranda sizi ne zaman göreceğiz?

- Ekim ayında "Disko Kralı" adlı bir programda olacağım. Şu anki halim için "Neandartal dönemim" diyorum. Saçlar, sakallar, biraz kilo filan...

n Ekrana çıkınca Neandartallikten vazgeçecek misiniz?

- Mecburen...

n "Disko Kralı"nda Hakkı Devrim de olacak mı?

- Mutlaka. Onun bana ve seyircime katkısı çok büyük. Seyirci, farklı kuşaktan iki sivri adamı yan yana görüyor. Ben Hakkı Ağabey ile diyalog kurduğum için övgü alıyorum, Hakkı Ağabey gençlerle bu kadar güzel diyalog kurduğu için övgü alıyor.

n Sizin ekranda olduğunuz programlarla, yapımcısı olduğunuz programlar arasında bir reyting farkı var. Yapımcı olarak imza attığınız programlardan bir kısmı yayından kalktı.

- Büyük kanallar, sezona 50-60 dizi ve programla başlıyor. Sezon sonuna kadar pek çoğu kalkmış oluyor.

n Ama Okan Bayülgen’in ismi ve iddiası var.

- Evet... Gülben Ergen ile yaptığım ilk programdan sonra, beni lanetleyen 13 köşe yazısı çıktı. Üçüncü program beğenildi, dördüncüsü daha çok beğenilecek. Seyircim, bana açtığı krediyi, benim programlarıma açmadı. Ben ekrandayken, programı sunan kişi olarak direniyorum ve ısrar ediyorum. Gülben de ısrar ediyor. Ama Ata Demirer direnmedi. "Ağabey ben bu işi sevmedim" dedi. Talk show yapmayı sevmeyen bir adamla ben nasıl devam edeyim? Bir de şu var. Yayından kalksın kalkmasın, reyting adına utanılacak hiçbir şey yapmadım.

Mehmet Ali bana özür dileme fırsatı vermedi

n Gülben Ergen’in ilk programına Mehmet Ali Erbil, ismi Hüsnü Şenlendirici’nin ardından yazıldığı için katılmamıştı. Aranızda kırgınlık var mı?

Ben Mehmet Ali’ye bayılırım. Her konuda çok severim. Türkiye’de gişe sinemasını kurtaran insan olmuştur. Ayrıca Türkiye’de, gelmiş geçmiş en iyi seslendirme sanatçısıdır. Ben de iyiyimdir, ama kendimi onunla karşılaştırmam bile. Ayrıca Mehmet Ali tiyatroda bir külttür. Çok gençken "Küheylan"da oynadığı rol, efsane haline gelmiştir. Televizyonculara çok büyük paralar kazandırmıştır. O gün benimle ilgili olmayan bir konudan dolayı, "İsmimi ikinci yazmışlar" diye çekim öncesi stüdyoyu terk etti. Özür dilemem gerekmiyordu, ama ona bile izin vermeden çıktı gitti. Onun yerine, o anda yayına çıkmak zorunda kaldım. Eski kız arkadaşımın (Deniz Seki) şimdiki arkadaşıyla üçümüz ekrana taşındık. Belki Hüsnü de bunu tercih etmezdi. Bu durum pek şık kaçmadı. Ama bu, bendeki Mehmet Ali’yi değiştirmez. Ne yaparsa yapsın, onun benim gözümdeki değerini düşüremez...