Hürriyet'in 11'inci katında bir ‘cumhurbaşkanı’

Güncelleme Tarihi:

Hürriyetin 11inci katında bir ‘cumhurbaşkanı’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2004 00:00

HÜRRİYET binasının 11’inci katındaki oturma düzenimiz şöyledir.Birbirine bağlı iki binadan oluşan katın bir bölümünde İcra Kurulu Başkanımız Vuslat Doğan Sabancı ile ben çalışıyoruz.OTURMA PLANIİkinci binada ise Başyazarımız Oktay Ekşi’nin aralarında bulunduğu arkadaşlarımız var.Oktay Ekşi’nin oda komşusu ise Doğan Hızlan.On birinci katın bu bölümü bizim bulunduğumuz bölüme göre daha eğlencelidir.İkisi arasında çok esprili polemikler yaşanır. Oktay Ekşi ne kadar Cumhuriyet’i temsil ederse, Doğan Hızlan da o kadar Osmanlı’nın meziyetlerini savunur.Mesela her 29 Ekim günü Oktay Ekşi Doğan Hızlan’ın odasına gelir ve ‘Bayramınız kutlu olsun’ der.Doğan Hızlan ise ona ‘Oktaycığım, sizden kim gelip bizi kurtarmanızı istedi’ diye cevap verir.Tabii bütün bunlar, günlük hayatımızı neşelendiren şakalardır.Çünkü Doğan Hızlan da en az Ekşi kadar Cumhuriyet ilkelerine bağlı bir insandır.Önceki akşam eşimle birlikte TÜYAP Kitap Fuarı’nın yemeğindeydik.Doğan Hızlan’a, yazarlıktaki 50’nci yılı dolayısıyla bir plaket verildi.Can Yayınları’nın sahibi Erdal Öz, Doğan Hızlan hakkında bir konuşma yaptı.Ben bilmiyordum. Meğer Erdal Öz’le Hızlan İstanbul Hukuk Fakültesi’nde de birlikte okumuşlar.Edebiyatla ilgileri orada başlamış.Erdal Öz’ün konuşması, Doğan Hızlan’ın kendisi kadar alkışlandı.Gerçekten çok güzel, çok duygulu bir konuşmaydı.Öz konuşmasını şöyle tamamladı:‘Doğan Hızlan, edebiyatımızın cumhurbaşkanıdır.’EKŞİ OLSAYDIDoğan Hızlan’ın edebiyat ve sanat dünyamızdaki yerini bu kadar güzel anlatan bir cümle olamaz.Erdal Öz bu konuşmayı yaparken Hızlan’ın kulağına eğilip, ‘Oktay Ekşi burada olsaydı, ‘Herhalde edebiyatın cumhurbaşkanı değil; padişahı denmesini isterdiniz’ diye düzeltirdi’ dedim.Doğan Hızlan gerçekten bütün bu sözleri hak eden bir insandır.Yönetim Kurulu Başkanımız Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi’ni aldıktan bir süre sonra bana şunu söylemişti:‘Doğan Hızlan’ın künyedeki yerine dokunmayacaksınız. O orada kalacak.’AYDIN BEY’İN ARZUSUHızlan, Erol Simavi’nin oğlu Sedat Simavi’ye yakın bir insandı.Gazete el değiştirdikten sonra Doğan Hızlan’ın konumunda da bir değişiklik olabileceğini bekleyenler çıkmıştı.Aydın Doğan tam aksini yaptı.Bazen kendi kendime soruyorum.Acaba dünyada kaç gazete künyesinin en üst noktalarında böyle bir edebiyat ve sanat insanı vardır? Önceki akşam çok keyifliydi.Erdal Öz konuşurken, öğrencilik yıllarımda onun Ankara Büyük Sinema Pasajı’nın birinci katındaki ‘Sergi’ kitabevini hatırladım.Kitaplığımda hálá oradan aldığım bazı kitaplar duruyor.Ant dergilerini, geçen gün sözünü ettiğim Regis Debray’in kitabını hep oradan almıştım.Bir de 33 devirlik plaklar.Mesela Ruhi Su’nun plağını.TÜYAP Kitap Fuarı giderek uluslararası bir olay haline gelmeye başladı.Masamızda TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal oturuyordu.‘Bu bölgede en büyük rakibiniz kim’ diye sordum.‘Dubai ve Moskova’ dedi.Ama onların ikisinde de büyük devlet destekleri var.TÜYAP ise tam bir özel kuruluş olarak başarısını gittikçe büyütüyor.Önceki akşam eşimle benim 34’üncü evlilik yıldönümümüzdü.Yemek salonunun hemen karşısındaki Sardunya restoranda küçük bir kutlama yaptık.Sardunya’nın dekorunu çok sevdim. Minimal ama çok sıcak bir atmosfer kurmuşlar.İYİ Kİ VARİşte bu güzel gecenin atmosferinde bir kere daha şunu düşündüm.İyi ki Hürriyet var.İyi ki, onun en üst yerlerinde Doğan Hızlan gibi gerçek bir aydın oturuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!