Güncelleme Tarihi:
‘Doğaya ve insana zarar veren tarım zehirleri yasaklansın’ isteğiyle bir araya gelen 95 kurum ve inisiyatif ‘Zehirsiz Sofralar’ kampanyası başlattı. Kampanyayla birlikte Türkiye genelinde sahaya inecek olan sivil toplum kuruluşları pestisitlerin yasaklanması için 1 milyon imza toplayarak bakanlığa iletecek.
Zehirsiz Sofralar sivil toplum ağının Tarım Bakanlığı’ndan üç talebi bulunuyor.
Bunlardan ilki; Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken maddenin (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) yasaklanması.
İkincisiyse; pestisitlerin tamamının 2030’a kadar yasaklanıp doğa dostu, zehirsiz tekniklerle tarımsal üretim yapılması için gerekli adımların atılması. Doğa dostu tarım yöntemlerinin ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticilerin desteklenip zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edilmesi. Tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimlerin artırılması da bu talepler arasında.
İlaç değil zehir
Pestisit; tarımsal arazide yetiştirilen ürün dışında kalan çeşitli etkenlere karşı kullanılan zehirli kimyasallar için verilen bir isim. Zehirli Sofralar bu kimyasallara verilen ‘ilaç’ ismine de itiraz ediyor ve ilacın insanları iyileştirmeye yönelik madde olduğunun altını çizerek pestisitlerin doğaya ve insana zarar verdiğini söylüyor. Bu kimyasallar insanlarda obezite, kısırlık, kanser gibi ciddi hastalıklara sebep oluyor, çocuklarda nörolojik bozukluklara yol açabiliyor.