Güncelleme Tarihi:
“İçinde şişko olduğunu söyleyen bir sesle yaşamak çok zor.”
Anoreksiya başladığında 12 yaşındaydım. Aslında hiç çok kilolu bir çocuk olmadım. Ama nedense bilinçaltıma işlemiş bir kilolu olma korkusu vardı.
Arkadaşımın benimle kilo rekabetine girdiğini hissetmem bardağı taşırdı. Ölümü dahi göze alarak hayatımı olabileceğim en zayıf halime ulaşmaya adadım.
Her şeyin kalorisini ezberliyordum, deli gibi spor yapıyordum. Aileme, “Yemek yedim” diye yalan söylüyordum.
1.60 boyunda, 40 kiloydum. Bir ayda 28’e düştüm. Önce reglim kesildi, sonra organlarım harap olmaya başladı. Kalp ritmim uyku halindeyken neredeyse durma seviyesine iniyordu.
Şu an eski halime göre çok daha iyiyim fakat o zaman kalın gördüğüm bacaklarımı şimdi de kalın görüyorum. Ama güzel olan artık bunun normal olduğunun farkındayım.
Maalesef sosyal medya erişiminin gitgide artmasıyla genç kızlar güzelliği tamamen zayıflığa yoruyor. Yaklaşık sekiz ay önce anoreksiya sürecimi paylaştığım bir YouTube kanalı açtığımda bana gelen mesajların sayısı akıl almazdı. Çoğunluğu kız da olsa erkeklerde de görülebilen bir hastalık bu...
Kendimi bildim bileli iriydim. Ortaokulda çok zorbalığa uğradım. İçime atıyordum. Lisede hoşlandığım çocuk da kilolarımla alay etti. O gün karar verdim zayıflamaya... En zayıf ben olup ona laflarını yutturacaktım!
75’ten 37 kiloya indim. Kan değerlerim bozulmuştu. Sürekli bayılıyordum. Bacaklarım titriyordu, üşüyordum, gözlerim madde bağımlıları gibi bakıyordu. Saçlarım döküldü, tırnaklarım kırıldı, dişlerim kırıldı, kalbim hasar gördü. Yaşayan bir ölü gibiydim, ruhum bedenimi hissetmiyordu.
Arkadaşlarım tek tek beni bıraktı. Ailemle sürekli kavga ediyordum. Çok yalnız hissediyordum.
Şu an 51 kiloyum ve daha da almak istiyorum. Görünüşümle mutluyum, kilo almak beni korkutmuyor. Aksine vermek üzüyor.
Anoreksiya hayatımı rayından çıkaran bir deprem gibiydi. Algı bozukluğuyla başlayan psikolojik bir problem bu. Eski fotoğraflarıma bakınca hastalıklı bir kız görüyorum. Genç bir kız değil, gençliğini yaşayamamış bir kız...
Benim gibi gençlerde artış var. Bunun sosyal medyadaki bazı figürler gibi olma isteğine dayalı olduğunu düşünüyorum. O kadar çok mesaj geliyor ki! Nasıl ölüme gideceklerini soruyorlar resmen.
Anoreksiya olduğumda 14 yaşındaydım. 67 kiloydum, 54 kiloya düştüm. Çok hızlı kilo verdiğim için bağışıklık sistemim çok zayıfladı, kan değerlerim normalin altına düştü ve psikolojik sıkıntılarım başladı.
Benim yaşlarımdaki çoğu genç kız çevresinden dolayı dış görünüşünü çok düşünüp en iyi olmayı amaçlar. Gördükleri ünlülere benzemek isterler. Benim için de zayıf olmak bir güzellik göstergesiydi. Hiçbir zaman kendimi yeterince zayıf hissetmiyordum.
Zayıflamaya başladığımda anneme söylemiştim. Bu sürecin tamamını yakından izledi. Yemek yemeyi bıraktığımda çok kızıyordu ve bana biraz olsun bir şeyler yedirmeye çalışıyordu. Durumun daha fazla ilerlememesinde büyük rolü var.
Arkadaşlarımdan bazıları kendimi çok halsiz hissettiğim için mesafeli davrandığımı düşünüyordu. Bazı arkadaşlarımı sırf bu yüzden kaybettim. Kendimi çok çirkin, şişman ve gereksiz hissediyordum. İçime kapandığım için çok yalnızdım.
Yavaş yavaş kendiyle barışık biri olmaya başlıyorum. Dış görünüşüme hâlâ önem veriyorum ama bunu eskisi gibi takıntı haline getirmiyorum.