Güncelleme Tarihi:
Fotoğraf, icadından beri, anı ölümsüzleştirmenin ve belgelemenin en güçlü yollarından biri olarak kabul edilmiş. Bugün sadece profesyonel makinelerle değil, cep telefonlarıyla birbirinden başarılı kareler yakalayabiliyoruz. Ancak fotoğrafçılığın derinliğine inmek, ışıkla ve kompozisyonla ustaca oynamak, anı doğru bir şekilde yakalamak hâlâ büyük bir ustalık gerektiriyor. Hem profesyonel hem de amatör fotoğrafçılar her yıl 19 Ağustos’u Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutluyor. Dünya Fotoğrafçılık Günü, fotoğrafın sadece bir görsel değil, aynı zamanda bir iletişim aracı, bir sanat formu ve belki de zamanın akışını durdurmanın tek yolu olduğunu bize hatırlatıyor. Bu özel gün vesilesiyle portre, yemek, doğa ve manzara fotoğrafı çekmek isteyenler için işin inceliklerini uzmanlarına sorduk.
'Güzel ışıkları takip edin’
Ercan Arslan-Fotomuhabiri, öğretim görevlisi
Fotoğraf dünyada trend ve popüler bir uğraş, üstelikte dünyanın en çok konuştuğu ortak dil. Bugün cebinde akıllı telefonu olan herkes iyi ya da kötü fotoğrafçıdır. Ancak iyi fotoğraf çekmek her zaman zordur.
Fotoğrafçılığını geliştirmek isteyenler için İstanbul en uygun şehirlerden. Üstelik İstanbul’u bir otobüs, vapur, metro biletiyle keşfetme ve deneyimleme şansımız var. Ortasından deniz geçen, iki kıtayı birleştiren, farklı medeniyetlere başkentlik yapmış, kültürel anlamda zengin bu şehir, fotoğrafçıların, gezginlerin olmak istediği yerlerden biri.
Siz de pergelin bir ucunu Tarihi Yarımada’ya koyarak İstanbul’u fotoğrafçı gözüyle keşfetmeye başlayabilirsiniz. Fotoğraflarınızda ‘an’ı yakalamaya çalışırken, bazı fotoğrafları gözlerinizle çekmeyi deneyin ve ‘an’ı yaşayın. Unutmayın, zaman akıp gidiyor ve zamanı durduran tek şey fotoğraftır. İstanbul’da güneşin altında fotoğrafı çekilmemiş konu ve hikâye kalmadı diye düşünebilirsiniz;
◊ Güzel ışıkları takip edin, tekrara düşmeden kendi hikâyelerinizi yazın.
◊ İyi bir fotoğraf, fotoğrafçının niyetiyle başlar.
◊ İyi bir fotoğrafın iyi bir öznesi olur.
◊ İyi bir fotoğraf iletişim kurar.
‘Doğada sabit odaklı objektif kullanın’
Şebnem Coşkun-Anadolu Ajansı fotomuhabiri
◊ Doğanın kendi içinde denge arayışı biz fotomuhabirleri için önemli, özel ve ayrıcalıklı bir anlatım alanıdır.
◊ Kırılgan bir ekosisteme ortak olduğumuzda o dünyayı korumak için de ayrıca bir sorumluluk taşıyoruz. Bu nedenle yaptığımız projelerin ve fotoğraf çekimlerinin etik kurallara bağlı olmasına dikkat etmeliyiz.
‘En önemlisi ruhu yakalayabilmek’
Murat Şaka-Hürriyet fotomuhabiri
Portre fotoğrafçılığında temel hedef Henri Cartier-Bresson’ın dediği gibi ‘Suretin arkasındaki ruhu yakalamak’ olmalıdır. Portre çekiminde ışık, kompozisyon, arka plan, odak noktası, pozlama, alan derinliği, lens seçimi ve açılar büyük önem taşır. Bu teknik bilgileri bilmek zorunlu ve önemlidir; fakat daha önemlisi, bu bilgileri o ruhu yakalamak için kullanabilmektir. Portre fotoğrafçılığı teknik bilgi kadar empati kurma sanatıdır. Kişinin karakterini, yaşam biçimini hatta mesleğini yansıtmalıdır. Örneğin bir yazarın portresini çekiyorsak, onun yalnızca yüz hatlarını değil zihninin izleri, gerçek karakteri ve yaşamına dair bilgiler verecek ama aynı zamanda karmaşadan uzak atmosfer belirlenir. Diğer tüm teknik bilgiler bu doğrultuda kullanılır.
‘Sahne ne kadar gerçekse fotoğrafı da o kadar iyi olur’
Aydan Üstkanat-Yemek fotoğrafçısı ve yazarı
Yemek fotoğrafı çekmek, diğer tüm konulardan, özellikle de portre ve doğa fotoğrafçılığından farklı. Konu olan objelerin istediği ışık çok başka. Mesela aynı ışığı portre çekerken kullanamazsınız. Yemek fotoğrafında da fotoğrafçılığın tüm alanlarında olduğu gibi ışık, renk bütünlüğü ve açı çok önemlidir.
Her yiyeceğin iyi göründüğü açı farklıdır.
O yüzden çalışırken farklı açılarla çekim yapmayı alışkanlık edindim. Doğru açıyı yakalamak fotoğrafçının işi oluyor çünkü karşındaki kıpırdamıyor. Öyle anlar yaşıyorum ki minicik bir sağa kaydırma için çıktığım merdivenden 10 kere iniyorum. Yemek fotoğrafçılığında maket kullanmayı veya boya vesaireyle oynamayı da sevmiyorum. Çekerim ve yerim! Kareler çok gerçek olmalı, hedefim bakan kişinin canını çektirmek, uzanıp alma hissini sağlamak. Her şey gerçek olmalı. Bence sahne ne kadar gerçekse fotoğrafı da o kadar iyi olur yemeğin.
Lens seçimi elbette çok önemli. Elinizdeki makinenin sınırını bilmek de... Bunu telefonlar için söylüyorum. Telefonlardan çekilen (en iyi teknoloji bile olsa) fotoğraflar profesyonel ekipmanla ölçülemez. Günü kurtarmak için iyi bir gözünüz varsa çekip uygulamalarda renk ayarı, keskinliğiyle oynarsınız. Sonuç kötü olmaz hatta sosyal medyada rahatlıkla kullanılabilirler. Özellikle doğru alan derinliği önemli; cep telefonundaki yakın çekimlerde bu mümkün değil.