Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2022 07:00
Bir yandan kapımızdaki açlık, kıtlık, diğer yanda gıda israfı... Pandemide gıda israfının arttığına dikkat çeken Gıda Kurtarma Derneği’ne göre israftan kurtularak hem açlığı azaltabilir hem de gezegenin geleceğini koruyabiliriz.
İtiraf etmeliyim ki kendimi doğaya ilişkin konular içinde en çok eleştirdiğim kısım gıda israfı. Her hafta kafamda ‘Bir gün bu yemeği yaparım, ertesi gün şunu’ diye yaptığım program nasıl oluyorsa her defasında şaşıyor. Gıdaları kullanım ömrü içinde tüketemediğim için ziyan ediyorum.
Biliyorum ki bu durumun doğaya da biz insanlara da maliyeti ağır. Nitekim gıda israfı konusunda hepimizin daha ciddi bir disipline ihtiyacı olduğunu rakamlar da açıkça ortaya koyuyor.
Bugün her üç gıdadan biri tüketilemeden çöpe atılıyor. Oysa bu miktarla dünya üzerinde açlıkla savaşan 828 milyon insan doyabilir. Rakamlar Türkiye’de de endişe verici boyutta çünkü her yıl 19 milyon ton gıda sofralarımıza ulaşamadan kaybediliyor. Yani gıdalarımız daha tabağımıza gelmeden yüzde 50 kayba uğruyor. Sonrasını da hesaba katınca Türkiye’de bir yılda toplam gıda israfı toplam 26 milyon tonu buluyor.
İlk adım planlı alışveriş
Birleşmiş Milletler
Gıda İsrafı Raporu’na göre kişi başına oluşan gıda atığımız yıllık 93 kiloya ulaştı, bu da dört kişilik bir ailenin her yıl iki asgari ücreti fark etmeden çöpe attığı anlamına geliyor. Üretim ve tedarik zincirinde de kayıplar endişe verici. Tarlalarda dalında kalan gıdalar ve işletmelerde doğru atık yönetimi yapılamadığı için oluşan maddi kayıplar toplandığında ekonomimiz 555 milyar lira zarara uğruyor.
Gıda israfı, iklim krizi konusunda da önemli bir role sahip. İklim değişikliğine sebep olan karbon ayak izinin yüzde 8-10’u gıda atığı kaynaklı. Bu haliyle iklim değişikliğiyle küresel mücadelede de gıda israfının önlenmesi kilit önem taşıyor. Yani özetle; Birleşmiş Milletler’in küresel ölçekte,
Gıda Kurtarma Derneği’nin ülke çapında açıkladığı bilgiler toplumun gıda israfı konusunda bilinçlenmesi ve çözüme ortak olarak gıdayı savunmasının soframızdaki bereketi arttıracağını ve gezegenin korunmasında önemli rol oynayacağını gösteriyor. Peki, biz neler yapabiliriz?
Ben kendimce çeşitli yöntemler geliştiriyorum. Örneğin pazardan aldığım tüm yeşillikleri artık eve gelir gelmez salatada kullanacağım şekilde yıkayıp, kurutup uygun şartlarda dolaba koyuyorum. Böylece salata yaparken ‘Hadi maydanozla da uğraşmayayım’ gibi israfa neden olacak bir düşünceyi baştan bertaraf etmeye çalışıyorum.
Yemek yaparken dolaptaki malzemenin durumunu gözetiyorum. Yine de almam gereken çok yol, dikkat etmem gereken çok konu var. Bunları da Gıda Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berat İnci’ye sordum.
İnci “Öncelikle gıdayı atık yaptığımızı kabul etmemiz gerekiyor. Her işletme ve her birey bu gerçeği kabul ederek gıdasını savunmaya başlamalı. Ardından gıdayı atık haline getirmeme yollarını kurumsal ve kişisel
yaşam kültürünün parçası haline getirmeli” diyor ve bireysel olarak israfın önüne nasıl geçebileceğimizi altı maddede sıralıyor:
* Planlı bir alışveriş ilk adım. Öğünlerinizi planlayın ve buna uygun alışveriş yapın.
* Tavsiye edilen tüketim tarihiyle (TETT) son tüketim tarihi (STT) farkını anlamak gerekiyor. Etiket okumayı bir alışkanlık haline getirin. Ertesi gün yapmayı düşündüğünüz bir yemeğin malzemesini son tüketim tarihine en yakın olandan seçin.
* Hayvansal gıdalar yerine, mevsiminde bitkisel gıdaları tercih edin. 1 kilo domatesin 214 litre su ayak izi, 1 kilo etinse 15 bin litre su ayak izi var (TEMA, 2019).
* Satın aldıklarınızı saklama koşullarına uygun bir şekilde muhafaza edin.
* Tüketebileceğiniz kadar yemek yapın, küçük porsiyonlar hazırlayın. Yemekleriniz bitmeden yenisini yapmayın. Kalan yemekleri de yeniden değerlendirmeye çalışın. Örneğin, artan pilavdan yayla çorbası yapın.
* Fazla gıdalarınızı sevdiklerinizle, canlılarla paylaşın. Kompost, organik her türlü atığın çürütülmesi yoluyla geri kazanımıdır. Çiçeklerinizin, bahçenizin gübre ihtiyacını kompostla karşılayabilirsiniz.
Şirketlerin para kazanarak israftan kurtulması mümkünFazla Gıda, firmalar için bütüncül atık yönetimi yapan bir teknoloji girişimi. Kurduğu atık yönetimi sisteminde bugün 79 firma var. Bu kurumlar, atık yönetiminden tasarruf sağlarken aynı zamanda yaptıkları gıda bağışıyla vergi avantajlarından da yararlanıyor. Fazla Gıda CEO’su Olcay Silahlı “Biz şirketlere para kazanarak iyilik yaptıkları bir denklem yaratıyoruz. En kıymetlisi de bu zaten” diyor.