Güncelleme Tarihi:
Çok soğuk. Dört duvar arasında değilmişiz, üzerimizde çatı yokmuş gibi soğuk. Sobanın cılız yandığı yan odanın kapısı açıldığında, henüz yeni ayaklanmış bir bebek çıplak ayaklarıyla buz gibi taşa basıyor. Evde koltuk yok. Aralanan kapıya bakılırsa yatak da yok... Anne, baba ve üç küçük çocuğu evde halının üzerinde uyuyor. Burası, Eskişehir’de Suriyeli bir mülteci ailenin evi. İki yıl önce Haseke’den gelmişler. Evin hanımı Ravze Al Muhimid, “Altı aydır bu mahallede oturuyoruz ama evimize kimse gelmiyor. İyi insanlar ama kaynaşamadık” derken ne kadar da iyi niyetli. Hemen karşı apartmandaki komşusunun bize camdan “Bize gelmezsiniz. Suriyeliler olunca hemen gelirsiniz” diye bağırdığından bihaber. (İpek İzci)
Tek hayalim çocuklarımın hayalleri
Betül Davut, 32 - MARDİN
32 yaşındayım, 7 tane çocuğum var. Evlenmeden önce liseye kadar okuyabildim ama hiç çalışmaya ihtiyaç duymadığım için bir mesleğim olmadı. 2015’te Halep’ten geldik. Mardin’i seviyorum, geri dönmeyi düşünmüyorum. Sıraç adında bir oğlum var, hayali Gaziantep’e gidip mesleğini eline almak. Bir diğer evladım ressam olmak istiyor. Hepsi okula gidiyor, çok çalışkanlar. Benimse bir anne olarak tek hayalim onların hayallerini gerçekleştirdiğini görmek.
Suriyeli kadınlar burada özgürleşti
Leen B., 25 - İSTANBUL
Şam’dan 2012’de ayrıldım. Önce Cezayir’e, sonra buraya geldim. Türk kadınları bağımsız ve cesur. Suriyeli kadınlar da burada daha özgür hale geldi, farklı alanlarda kendilerini kanıtlayabildiklerini gösterdiler.
Suriye’de boşanmayı hayal bile edemezdim
Kifah Kıblevi, 42 - MARDİN
2012’de Kamışlı’dan kaçak geldik. Türkiye’ye geldikten sonra eşimden boşandım. Dikiş işinde çalışıyorum ve evlere gündeliğe gidiyorum. Suriye’de eşimden boşanıp, çalıştığım, çocuklarıma kendi paramla baktığım bir hayatı hayal bile edemiyorum.
Kimyagerim, iş bulamıyorum
Ahd Jadouh, 32 - BURSA
Kimyagerim. Suriyeli olduğum için işe almıyorlar. Çocuklarım iyi eğitim görsün diye buraya geldim. Kızım okula ilk başladığında öğretmeni ona kötü davranıyordu. Bir Suriyeli arkadaşı vardı. Öğretmen Arapça konuştuklarını duyunca ona bağırıyordu. Başka bir okula yazdırdım, yeni öğretmeni iyi davranıyor. Hatta kızıma “Sen ne çalışkansın, sen Türkçeyi iyi konuşuyorsun” diyor.
Doğum yaparken doktor beni azarlıyordu
Dilşad Barakat, 28 - BURSA
İki yıl önce Afrin’den geldik. (Kayınvalidesi araya giriyor: “Bir dizi vardı. Aşk-ı Memnu… Bursa adını o dizide duymuştuk.”) Buraya geldiğimizde hamileydim. Bazı günler doktorların yanından ağlayarak çıkardım. Doğumu hastanede Türk doktor yaptı. O gün de kalbimi kırdılar. Soru sordu, cevabını bilmiyordum. Doğum yaparken bana sinirlendi, azarladı. Ama iyi davrananlar çoğunlukta.
Kızımla Kürtçe konuşunca rahatsız oluyorlar
Laila Farho, 56 - İSTANBUL
Hem Suriyeli hem Kürt olduğum için komşuların beni sevmediklerini hissediyorum. Kızlarımla Kürtçe konuştuğumda rahatsız olduklarını belli ediyorlar. Türkiye’nin en sevdiğim yanı, siz kadınlar çıkıyorsunuz, giriyorsunuz, kimse bir şey söylemiyor. Türkler burada hepimiz maaş alıyoruz sanıyor. Bizimle konuşurken “Maaş?” diye soruyorlar. Kızıma “Onlara maaş almadığımızı anlat” diyorum.
Yeşilköy’de denizi gördüm, çok güzeldi
Leyla M., 41 - İSTANBUL
Dört çocuğum var. Ev hanımıyım. Altı yıl önce Halep’ten geldik. Çocuklarımın istediklerini alamıyorum. 10, 15, 24 ve 25 yaşındalar. Hayatım böyle olsun istemiyorum. İş kadını olmak, iş ihtiyacı olan kadınlara yardım etmek isterdim. Bir aile apartmanında oturuyorum. Komşular oturmaya gelir. Ev sahibiyle çat pat anlaşıyoruz. “Sen bu evden çıkarsan senden başka kimseyi oturtmam” diyor. Onun ailesinden gibiyim. Yeşilköy’de denizi gördüm, çok güzeldi.
İngilizce öğretmeni olduğuma inanmıyorlar
Randa A., 39 - İSTANBUL
Yılbaşı gecesi küçük bir pasta hazırladık. Müzik açtık ama komşular rahatsız olur diye çok korktuk. Kız kardeşim “Onlar (Türkler) da kutluyor” deyince biraz rahatladım.
Para harcamamak için parklara gidiyoruz. Hava ne kadar kötü olursa olsun, istediğimiz şeyi yapabiliyorsak hava benim için güzeldir. Sizin gibi eğitimli olanlar durumumuzu ve neden geldiğimizi anlıyor. Ama eğitimli olmayanlar, Suriyeli olduğumuzu duyunca öyle bir bakış atıyorlar ki... Eve ilk taşındığımızda komşular, çocuklarının benim çocuklarımla oynamalarına izin vermiyordu. Ancak yedi ay sonra, çok temiz bir kadın olduğumu, çocuklarıma iyi baktığımı anladılar ve oynamalarına izin verdiler. Bizim Türklere nasıl insanlar olduğumuzu, temiz olduğumuzu, onlara zarar vermeyeceğimizi anlatmamız gerekiyor. Komşular benim İngilizce öğretmeni olduğuma bile inanmadı. Komşunun çocuğunu çağırdım, beraber çalışalım dedim. Çocuk evden çıktı, “Evet, İngilizceyi çok iyi biliyor” dedi. Ama bize bir daha gelmedi.
Suriye’de gördüğümle burada gördüğüm Suriyeliler başka insanlar; değiştiler
Yana Al Makhouz, 22 - BURSA
Kızıma ‘Sen artık Türk oldun’ dedim
Meryem C, 41 - İSTANBUL
O yangında fotoğraflarımız da yandığı için ömrümün sonuna kadar üzüleceğim. Hiçbir şeyim olmasın tamam ama keşke fotoğraflarımız olsaydı.
Altı sene önce Halep’ten geldim. İlkokul öğretmeniyim. Suriye’deki evimize bomba isabet etti. Sonra da eşyalarımızı yağmalamışlar, evi ateşe vermişler. Bir kadın “Suriye’de savaş bitti, neden dönmüyorsun” dedi. Gidersem nerede oturacağım? Evim kalmadı ki. Sıfırdan başlamak ne demek biliyor musunuz? Ben ve çocuklarım nasıl yaşayacağız? Evde oturan Suriyeli kadınları dışarı çıkmaya ikna etmeye çalışıyoruz. Hayata atılsın, Türkçe öğrensin, bu ülkeye hizmet etsinler. Üçüncü sınıfa giden kızım, “Vatanımız Türkiye, başkanımız Erdoğan” diyor, Atatürk’ten bahsediyor. En son ona dedim ki, “Sen artık Türk oldun”.
Orada birini çok sevmiştim, savaşta öldü
Roşin B, 29 - İSTANBUL
Eskisi gibi değilim. ‘Mutluluk’ kelimesini unuttum. Bir gün boyunca bana kimse kötü davranmazsa mutlu oluyorum. Sen bana iyi davrandın ya, mutlu oldum.
Suriye’deki beni çok özledim. Orada birini çok sevmiştim. Savaşta öldü. Seni ağlattığım için çok özür dilerim, üzmek istemedim. Benim gözyaşlarım artık gözlerimden çıkmıyor. Beş sene önce buraya ilk geldiğimde bir yerde yemek yapmaya başladım. Patron bana göz koydu. Yüz vermeyince hakaret etti. Çok da az para verdi. Bu şekilde yedi ay çalıştım. Artık bir gün bayıldım. Beni hastaneye kaldırdılar, işi bıraktım. Sonra bir kuaförde çaycı olarak işe girdim. Suriye’de makyaj yapmayı öğrenmiştim. İşimi gördü, beğendi. Ama dedi ki: “Müşteri geldiğinde hiç konuşma, kimse senin Suriyeli olduğunu bilmesin.”
Çocuğum bana ‘umi’ değil, ‘anne’ diyor
Reem A. 27 - İSTANBUL
Çocuğum bana Türkçe “Anne” diyor. Şimdiye kadar hiç ‘umi’ ya da ‘mama’ (Arapçada anne) demedi. Üzülmüyorum, Türkçe bilmesi, benim insanlarla iletişimimi kolaylaştıracak, bana yardımcı olacak. Bir Suriyeli yanlış bir şey yaptığında hepimiz yapıyormuşuz gibi davranılıyor. Kimse bize “Ne sıkıntın var” diye sormuyor. En çok çocuklarımın fotoğraflarına üzülüyorum. Akrabalardan çıkan bir-iki kare dışında hiç fotoğraf yok elimizde. Çocuklar, “Anne, benim yüzüm nasıldı” dediğinde, gösteremiyorum. Biz çok şey kaybettik, anlatamıyoruz.
Yaşamıyoruz ama ölü de değiliz
Ravze Al Muhimid, 33 - ESKİŞEHİR
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir aydır çok şiddetli başım ağrıyor. Evde ilaç her zaman yok. (Çantamdaki ağrı kesiciyi uzatıyorum. Almıyor. Arapça bir şeyler söylüyor. Çevirmen, ‘Sizin ihtiyacınız olmasından korkuyor’ diyor. Evde başka ilaçlarım olduğunu söylüyorum, o zaman alıyor.) Ev çok soğuk. Buzdolabı, yatak, koltuk yok. Çocuklar çok sık hasta oluyor. En son oğlum suçiçeği geçirdi. Doktor “Dil bilmiyorsun” diye bağırdı. Savaş olan bir ülkeye nasıl dönülür? İnsan oraya ancak kefeniyle gider. Biz burada yaşamıyoruz da ölü de değiliz. (“Aç uyuduğunuz oluyor mu” sorusuna “Cevap vermek istemiyorum” diyor. Birkaç saniye sonra halıdan başını kaldırmadan: “Kocam çalışmadığı için bazen yemek olmuyor.”)
Daha 10 günlük damattı, onun evinde kaldık
Necah Muhammed, 40 BURSA
En son Bursa’ya geldik. Komşularımla aramız iyi. Cuma günleri sizdeki gün gibi, Kur’an kursu var. Gitmezsem arayıp “Neden gelmedin” derler.
Kilis’te bir köyde üç gün kaldık. Türkler bizi evlerine aldı. Kocamın İstanbul’da Türk bir arkadaşı vardı. Göktuğ Öztürk. 10 sene önce kocam otobüs şoförüyken o da Suriye’ye gezmeye gelmiş. Taksici onu gezdirip soyacakmış. Kocam yardımcı olmuş. Evde iki gün misafir ettik. Sonra da telefonlaşmaya devam ettiler. Türkiye’ye gelince aradık. Daha 10 günlük damattı. Beş çocukla bir hafta onun evinde kaldık. “Siz de yeni evlisiniz” dedik, ev tuttuk. İlk üç ay kiramızı o ödedi. Evimize 12 bin liralık eşya aldı. Ne yapsak hakkını ödeyemeyiz.
Dünyaya bir daha gelsem Ankaralı olmak isterim
Cihan İsa, 29 - BURSA
Bana “Dünyaya yeniden gelsen nereye gelirsin” deseler. Ankara’ya! Türk kadınlarının durumu Suriyelilere göre daha iyi.
Halep’ten 2014’te geldim. Ben ve eşim savaşta ayağımızdan yaralandık. Dokuz aylık hamileydim. Kilis’e geldik, çok iyi kalpli bir doktor hanım vardı. Bebeğin karnımda öldüğünü söyledi. Türkiye’ye geldim, dünyaya bakış açım değişti. Özgüvenli oldum. Sokakta geziyorum, tek başıma otobüse biniyorum, denizi görmeye gidiyorum. Suriye’de hiç otobüse binmemiştim.
Gözyaşlarım iki sene hiç durmadı
Hatice Mahmut, 57 - İSTANBUL
Emlakçıda“Suriyeliyim” dediğinde, 700 liralık ev için 1200 lira kira istiyor. Mecburen tutuyoruz. Sonra “Suriyeliler evleri pahalandırdı” diyorlar.
2012 yılıydı... Halep’te her yer bombalanıyordu. Kurşun sesi, bomba sesi... İnsanların kaçışını bir gör! Kimse dönüp arkasındaki ölüye bakamıyordu. Ölenler ölüyor, yerde kalıyordu. Keskin nişancılar, önünden hayvan geçse onu bile vuruyorlardı. Psikolojim bozuldu. Burada iki sene gözümün yaşı hiç durmadı. Eskiden savaşı daha çok konuşurduk, şimdi kendimize unutturmaya çalışıyoruz.
Kadınlar Günü mü? Hiç duymadım
Zülafa Muhammed, 21 - İSTANBUL
Kadınlar Günü mü? Hiç duymadım. Beş sene önce Afrin’den geldik. Çok hastalanıyoruz çünkü evde çok rutubet var. İki aydır kira vermedik. Ev sahibi bizi sıkıştırıyor. Bazen süt ve bez olmuyor. Geçenlerde kızımı doktora götürdüm, bizi resmen kovdular. Kayınvalidemler Suriye’de. “Burada durum çok zor. Bir yol olsa da keşke biz de Türkiye’ye gelebilsek” diyorlar.
Ne olacak, bilmiyoruz
Zülafa Muhammed, 21 - İSTANBUL
Kadınlar Günü mü? Hiç duymadım. Beş sene önce Afrin’den geldik. Çok hastalanıyoruz çünkü evde çok rutubet var. İki aydır kira vermedik. Ev sahibi bizi sıkıştırıyor. Bazen süt ve bez olmuyor. Geçenlerde kızımı doktora götürdüm, bizi resmen kovdular. Kayınvalidemler Suriye’de. “Burada durum çok zor. Bir yol olsa da keşke biz de Türkiye’ye gelebilsek” diyorlar.
Keşke çalışmasaydık, hep okusaydık
Hanife Muhammed-16
2014’te Halep’ten geldik. 12 yaşında bir tekstil atölyesinde işe başladım. Haftada 50 lira alıyordum. Bana karşı çok kabalardı, çok bağırıyorlardı. “İşi yapamıyorsun. Neden geldiniz, Türkiye size göre değil. Çok iğrençsiniz” diyorlardı. Şimdi yedinci sınıftayım. Okuldaki Türk arkadaşlarım bana “Suriyeli ezik” diyor. Abim mermer ustası. Keşke çalışmasaydık, hepimiz hep okusaydık.
“Evden çıkın” diye şaka yaptılar
Zeynep Hamo, 39 - BURSA
14 yaşında bir kızım vardı. Kemik kanserine yakalandı. “Şam’da tedavi kalmadı, ilaç yok, Türkiye’ye gidin” dediler. Ama buraya gelemeden kızım öldü. Üç ay önce buradaki ev sahibimiz “Başka bir ev mi baksanız” dedi. Kirayı gününde ödüyoruz, anlamadık. Sonra ev sahibinin kocası aradı: “Şaka yapıyorduk. Bakalım ne yapacaksınız merak ettik” dedi.
Nadir bir örnek miyim?
Eman Hagabdalh 61 Eskişehir