‘Yaşadıklarımla düştüğüm zaman kalkabilmeyi öğrendim, herkes böyle olmalı hayatta’
Güncelleme Tarihi:
23 yaşındaki Adem Asil aslen Mısırlı… 18 yaşında Türkiye’ye daha iyi bir sporcu olmak için gelmiş. İki yıl içinde de madalyaları sıralamaya başladı. İlk önce Paris’te çift altın madalya kazandı. Ardından Mersin’de altınların sayısını üçe çıkardı. Hedefi olimpiyat madalyası: “İnşallah Tokyo’da mindere bıraktığım o madalyayı Paris’te alacağım.”
Milli sporcu Adem Asil, eylülün son günlerinde Paris’te düzenlenen Artistik Cimnastik Dünya Challenge Kupası’ndan çift altın madalyayla dönmüştü. Turnuvanın 7-9 Ekim tarihlerinde düzenlenen Mersin ayağında da bir altın madalya kazandı. Asil’e hem iki yılda gösterdiği sıçramayı hem de jimnastik branşının başarısını sorduk...
◊ Aslen Mısırlısınız, Türkiye’ye ne zaman geldiniz?
Türkiye’ye 18 yaşında daha iyi bir sporcu olmak için geldim. 2020’de Türkiye’yi temsilen yarışmalara katıldım. Abdelrahman Elgamal olan adımı Adem Asil olarak değiştirdik.
◊ Bu spora nasıl merak sardınız?
Abim de jimnastikle uğraşıyordu. Onu görerek, örnek alarak, onun sayesinde başladım.
◊ Jimnastiğe dair hatırladığınız ilk anınız ne?
Salonu ilk gördüğümde çok heyecanlandım ve çok eğlenceli bir spor olabileceğini düşündüm. O günü unutmuyorum.
◊ Antrenman programınız nasıl, sosyal hayatınızı çok etkiliyor mu?
Programımız çok yoğun, haftada 30 saat antrenman yapıyoruz. Bir gün tatil. Ama sosyal hayat da önemli. Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi ve eğlenmek için farklı aktiviteler yapmayı seviyorum.
◊ Artık daha çok aile çocuğunu jimnastiğe yönlendiriyor. Popülerleşmesini sağlayan etken ne sizce?
Bana göre son yıllarda jimnastikte aldığımız başarılar bu sporun daha çok duyulmasını ve özellikle ailelerin daha bilinçli olmasını sağladı.
◊ Ailenizin başarınızdaki payı nedir?
En büyük destekçim ailemdi. Özellikle annem küçük yaştan itibaren hep yanımda oldu. Destek olmadan böyle sporlara devam etmek zor.
◊ Bu sporun zor yönleri neler? Siz zorlukları nasıl aştınız?
Spora başlamaktan ziyade şu an, bu seviyede spor yapmak kolay değil. Zor yönleri çok; disiplinli olmalısınız, sıkı çalışmalısınız... Ancak severek yaptığım ve çalışmalarımın karşılığını alabildiğim için o zorlukları aşabiliyorum.
‘Birçok kapı açabildik’
◊ Toteminiz var mı? Bir de kimleri örnek alıyorsunuz?
Yarışma anında kendime ne kadar çok çalıştığımı hatırlatırım. Örnek aldığım sporcular var ama ben kendi ismimi duyurmak istiyorum.
◊ Sizce jimnastik sporunda bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
Elde ettiğimiz başarılar sayesinde gençlere ve çocuklara birçok kapı açabildik. Onların da bu başarılara çalışma ve azimle ulaşabileceğine inanıyorum.
◊ Özellikle artistik branşlar kadınlara yönelik gibi bir algı vardı, bu algı kırıldı sanki...
Önceden insanlar jimnastiği tam olarak bilmiyorlardı ama sosyal medya ve televizyon sayesinde artık herkes bilinçlendi.
◊ 2020 Tokyo Olimpiyatları’na katıldınız, hiçbir rakibinizin ulaşamadığı puanı ilk atlayışta yaptınız. Ancak ikinci atlayış istenilen gibi olmadı. Bu süreç psikolojinizi nasıl etkiledi?
Gerçekten çok üzüldüm ama düştüğüm zaman tekrar kalkabilmeyi öğrendim. Herkes böyle olmalı hayatta. İnşallah Tokyo’da mindere bıraktığım o madalyayı Paris’te alacağım.