Güncelleme Tarihi:
Şahika Ercümen geçen yıl Salda Gölü’nde bir gösteri dalışı için Burdur Belediyesi tarafından davet edildiğinde 2011’den beri planladığı ama fırsat bulamadığı şey ayağına gelmiş oldu. Dalışını yaptı ve “Bodrum’da, Kaş’ta dalıyoruz, burada neden olmasın” sorusunun peşine düşüp aynı gölde rekor hazırlıklarına başladı.
Hep denizde dalış yapan sporcu için bu bir ilk. Gölde, erkeklerde 75 metre rekoru var. Kadınlardaysa hiç rekor denemesi olmamış. Federasyon bunun için 55 metrelik rekor sınırı belirlemiş. Uluslararası kurallara göre, sporcu denemeden bir gün önce kaç metreye dalacağını anons etmek zorunda. Şahika Ercümen, son gece Salda Gölü’ndeki antrenmanlarda yaptığı derecenin biraz daha altında olan 65 metreye dalacağını açıklıyor.
Rekor denemesi yapmadan önceki gece teknik toplantı yapılıyor. Suya, tek bir sporcu dalıp çıkıyor gibi bir görünse de hayli kalabalık bir ekibin takım oyunu var ortada. Milli Takım Antrenörleri Hüseyin Cavlı ve Evren Orhon ile dalış amiri Yarbay Uğur Tanrıseven başta olmak üzere dokuzu suyun içinde olmak üzere 20’ye yakın kişi bu denemede görevli. Toplantıda her şey konuşuluyor. Kötü senaryo; sporcunun suda istenmeyen bir durumla karşılaşması. Bu konuşmaları duyunca endişeye kapılıp kapılmadığını soruyorum Ercümen’e: “Bir saniye, ‘Ya acaba yarın son dalış mı’ diye düşünüyorum. Ama önlemler var, bütün senaryoların cevapları var. Çalışılıyor. Eğer bu, son dalışsa da çok güzel bir veda bence.”
Peki uğuru ve totemi var mı? “Son gecemi odamda yalnız geçiririm. Yalnız uyurum. Mutlaka rekoru gözümde canlandırırım. Onu hayal etmezsem gerçekleşme şansı çok az olur. Bu gece bir süre nefesime konsantre olup dalışı düşüneceğim. Beni motive eden bazı kitaplar var. ‘Küçük Ağacın Eğitimi’ni (Forrest Carter, Say Yayınları) okumaya başladım. Birkaç sayfa onu okuyacağım. Kendime telkinlerde bulunacağım. Joe Satriani, Aretha Franklin, Hans Zimmer gibi sanatçıları dinleyeceğim.”
Ve Şahika Ercümen’in “İşin kritik noktası, yaptığım işten başka hiçbir şey düşünmemek. Her metrede yapmam gerekenler var. Onlara odaklanıp işimi yapıyorum” dediği güne geldik. Yani rekor denemesine...
Ama hava şartları kritik. Bu ayki en düşük sıcaklık ve en kötü koşullar sonucu, CMAS Teknik Kurul Başkanı Levent Ucuzal, “Şahika’yı riske atmak istemiyoruz. Denemeyi yarına erteliyoruz” açıklamasını yapıyor. Bu bir hayalkırıklığı... Çünkü bütün Burdur rekor için bulunduğumuz otele gelmiş, bu anı bekliyordu. Hayaller ertesi güne ertelendi.
Ercümen meğer hissetmiş bir terslik olabileceğini, “Gece dört gibi bir anda uyandım. Gökgürültüsüyle... Öyle bir ayıldım ki... Birçok senaryo geldi aklıma. Formula 1 yarşıçıları James Hunt ve Niki Lauda rekabetinin anlatıldığı, çok sevdiğim film ‘Rush’ (‘Zafere Hücum’) aklıma geldi. Orada Niki Lauda, yüzünün yandığı etap öncesi (1976, Almanya, Nürburgring) aynı böyle bir sahneyle karşılaşıyordu: Gece uyanıyor, dışarı bakıyor, yağmur yağıyor... Dedim, ‘Eyvah’.”
Neyse ki bu etkiden çabuk kurtuldu. “Elimden gelenin en iyisini yapmak için dalacağım yarın. Bu sezonu zaferle bitirmek ve rahatlamak istiyorum” diyerek uykuya daldı. Uyandı, hazırlandı ve 26 Ekim cuma, saat 11.45’te rekoru kırdı. Tam da dediği gibi yaptı: “‘Dalamaz’ demişlerdi, ‘Bu kız evden çıkmasın, hasta olur’ demişlerdi. Ama şimdi böyle bir şey yapıyorum. Belki astımım olmasa daha derine dalıyor olurdum. Şu an şartlar böyle. Daha iyisini yapabileceğimi biliyorum.”
Hayat Hikâyesi: Astımı da yendi, rekorları sıraladı
Doğduğu 1985 yılından bugüne yakasından düşmeyen astımın, spor bir kenara, evden çıkamayacak duruma getirdiği olmuş. İnşaat mühendisi, devlet memuru bir babayla, bankacı bir annenin tek çocuğu olan Ercümen, Çanakkale’de, oyun parkı-ev rutinine bir de hastaneyi ekleyerek yoğun bir tedavi süreci geçirmiş. 12 yaşında Anadolu Lisesi öğrencisiyken yelken kulübüne yapılan okul gezisinde sualtı kulübü sporcularına dikkat kesilmiş. İlerleyen zamanda o da aralarına karışmış. Sualtı hokeyi ve ragbiden sonra serbest dalışla ilgilenmeye başlamış. Suyla ilişkisi astımla mücadelesinde en büyük destekçisi olmuş. Ulaştığı nokta: Şu anda nefesini altı dakika tutabilen, bu habere vesile olan 9’uncu dünya rekorunu kırmış, dünya çapında bir sporcu.
Bir haftada nefesinizi üç dakika tutabilecek duruma gelebilirsiniz
Nefes idmanı yapmayan, sporla haşır neşir olmayan ortalama bir insan nefesini 30 saniye kadar tutabiliyor. Şahika Ercümen diyor ki, “Bir-iki gün çalışırsa bu süreyi iki dakikaya kadar geliştirebilir. Bir hafta çalışsa nefesini üç dakika tutabilir.” Kendisi bu seviyeye yaklaşık iki senede gelmiş. “Astım krizi geldiğinde nefesimi dakikalarca tutabileciğini bilmek insanı güçlendiriyor. ben de öyle bir durumda panik yapmıyorum. Zaten nefes egzersizleri hava yollarının güçlenmesini sağlıyor.”
Astronot gibi hissediyorum
“Beni en çok heyecanlandıran şeylerden birisi; Salda Gölü’nün yüzeyi Mars yüzeyine benzemesi. Astronot gibi hissediyorum. Ay’a çıkan Neil Armstrong nasıl bir ilki gerçekleştirdiyse öyle bir şeyi yapacak gibiyim.”
''ARABESK'İN KARAMSAR SÖZLERİNİ KABUL ETMİYORUM''