‘Vücuduna bu işkenceyi neden çektiriyorsun?’

Güncelleme Tarihi:

‘Vücuduna bu işkenceyi neden çektiriyorsun’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2021 07:00

Yüzme, bisiklet ve koşu etaplarından oluşan Ironman 140.6’da, genel klasmanda birinci olan ilk kadın sporcumuz Sera Sayar Yakimoviç ile bir araya geldik. 29 yaşındaki atlet dünyanın en zorlu yarışına nasıl hazırlandığını, mental ve fiziksel zorluklarını anlattı; “Bitiş çizgisini görmek tüylerimi diken diken ediyor” dedi.

Haberin Devamı

Uzun mesafe triatlon olarak bilinen Ironman yarışlarında 140.6 mil, yani yaklaşık 225 kilometrelik mesafeyi sırasıyla yüzerek, bisiklete binerek ve koşarak bitirmeniz gerekiyor. Saatler süren, dünyanın en zorlu yarışlarından biri... Ve Sera Sayar Yakimoviç, bu yarışın geçen ay İspanya’nın Vitoria-Gasteiz şehrinde yapılan etabını genel klasmanda birinci bitiren ilk kadın atletimiz oldu. Ve gelecek yıl Hawaii, Kona’da yapılacak dünya şampiyonasına katılmaya hak kazandı. Aynı zamanda işkadını olan ve bir fitness uygulamasının pazarlamasını yöneten sporcuyla konuştuk.

Sporun hayatınızın bir parçası olmasında anne ve babanızın rolü var mı?

Annem sigorta broker’ı, babam ekonomist. Ama uzun yıllardır koşuyorlar. Hatta Belgrad Ormanı’nda bir koşu yarışında tanışmışlar. Annem maratoncu, her sabah aynı nabızla aynı mesafeyi koşar. Babam da 50 yaşında triatlonu denemeye karar verdi.

Haberin Devamı

Siz spora yüzmeyle başlamışsınız ama...

Beni 7 yaşında yüzmeye vermişler. O branşta kendimi geliştirdim, milli takıma girdim. Üniversite sınavına hazırlık döneminde bıraktım. Bir süre sonra koşuya başladım. Yarışlara girdim. Yavaş yavaş antrenmanların şiddetini arttırınca hızla geliştiğimi fark ettim. O dönem babamla koşuyorduk. Onun temposunu yakalamaya başladım.

YÜZDE 95 TEMPOYLA...

Baktı kendisine yetişiyorsunuz, o yüzden mi triatlona geçti!

(Gülüyor) “İstersen beraber başlayalım” dedi. Kendisine ve bana birer bisiklet aldı. Yarışlara ilk o girdi. Bu durum beni de gaza getirdi.

Türkiye’de kadın triatlet çok mu?

Son beş yılda çok arttı. Yeni başlayanlara yönelik kulüpler açıldı. Dolayısıyla triatlon yapan çok var ama iyi yapan sayısı çok az. Çünkü kadınlar kendilerini zorlamayı çok sevmiyor.

Nasıl bir zorlanma?

Yarışınıza göre antrenmanınızı belirliyorsunuz. Mesela 3 tane, 10 dakika yüzde 95 tempoyla gitme antrenmanı var. Yüzde 95 nabızla koşmak gerçekten hiç hoş bir şey değil.  Mideniz bulanıyor, karnınız ağrıyor, bacaklarınızdaki güç tükeniyor, beyninize kan sıçradığı için sıcaktan gözleriniz yanıyor. Kadınlar konforlu alanda kalmak istiyor, tepeleri zorlamak kolay değil ama onu yapan kazanıyor. O da mental güçle oluyor.

Haberin Devamı

Hiç pişman olduğunuz anlar yaşıyor musunuz?

Yarış anında bunu düşündüğüm, ‘N’apıyorum ben’ dediğim oluyor. Özellikle koşuda... Eğer bisiklette kendinizi fazla zorlarsanız koşunun 10 kilometresinde yürür, 21 kilometreyi tamamlayamazsınız. Koşuda “Sera o kadar antrenman yaptın, karşılığını alacaksın tamam, ama vücuduna bu işkenceyi neden çektiriyorsun” diyorum.

Ama her şey bitiş çizgisini görünce sona eriyor değil mi?

Son 2 kilometrede anlıyorsun her şeyi. Kaçıncı sırada olduğunu... O çizgiyle karşılaşmak tüylerimi diken diken yapıyor. Çok büyük mutluluk. Profesyonel bir atlet değilim ama onlar kadar antrenman yapıyorum. Çalışma hayatım da devam ediyor.

Haberin Devamı

Ne yer, ne içersiniz?

Günlük rutinimde sağlıklı ve dengeli beslenmek için protein, sebze ve çok az karbonhidrat tüketiyorum. Eğer 5-6 saat bisiklete binme gibi uzun antrenmanım veya yarış varsa, bir gün önce karbonhidrat depolarını doldurman gerekiyor. Bu yüzden de makarna, pizza, pilav gibi yemekler yiyorum. Yarış anındaysa enerji jelleri ve tozlarını kullanıyoruz.

GURURUMU ANLATAMAM

Birinciliğe giden süreçten bahsedelim mi?

Geçen yıl Türkiye’de gerçekleşen ve ‘half Ironman’ denilen Ironman 70.3’te birinci olunca, kendime ‘full Ironman’ yani Ironman 140.6 hedefi koydum. Önce Kazakistan’daki yarışa gidecektim ama 10 gün kala iptal ettiler. Ben de başka rota aradım. En yakında Hamburg yarışı vardı. O yarışa fırtına, sağanak altında başladım ama 120’nci kilometrede bisikletimin lastiği patladı. Bayağı problem yaşadım. Çok vakit kaybettim. Yarışı bırakmak zorunda kaldım. Otele dönünce ilk iş interneti açtım ve bir sonraki Ironman yarışı nerede, ona baktım.

Haberin Devamı

Kaderi zorlamışsınız...

Her yarış kaydı 650 Euro bu arada. Artı ulaşım, otel ve yeme-içme masrafları var. Zaten eşimle bütün maaşı diğer iki yarışa yatırmıştık. İspanya’daki yarış için annemle babam destek oldu.

İspanya’daki yarış nasıl gitti?

Yarıştan önce bisikletimin bir parçasının kırıldığını fark ettim. Ağlamaya başladım. O gece eşim internette araştırma yapmış ve otelimize 75 kilometre uzaklıkta bir bisiklet dükkânında parçayı bulmuş. Yarış günü sis olduğu için 1 saat 20 dakika bekledik. Yarışı sonunda bisiklet etabıyla başlattılar. Parkurun 100’üncü kilometresinde eşim Ruso’yu gördüm. ‘İkincisin’ dedi. Zaten koşu etabına birinci başlamışım. Görevli “İspanya’nın şampiyonu Türkiye’den geliyor. Ironman’in şampiyonu kadın sporcumuz Sera Sayar” diye anons yaptığında duyduğum gururu anlatamam.

Haberin Devamı

‘Vücuduna bu işkenceyi neden çektiriyorsun’
Sera Sayar Yakimoviç, akşam antrenmanlarını eşiyle (en solda) birlikte yapıyor. Hafta sonları onlara anne ve babası da (sağda) katılıyor.

‘EŞİM DE IRONMAN’

Yarışlarda eşiniz yanınızda mı?

O da Ironman. Ama prensip olarak aynı anda yarışa girmiyoruz. Çünkü yarış sırasında kenardan birinin size destek olması gerekiyor. Aynı yarışa girsek birbirimize destek olamayız.  

Eşinizle de spor sayesinde mi tanıştınız?

Evet, koşarken tanıştık. O eski milli sutopçu. Bırakınca kilo almış, koşuya başlamış. 2018’de evlendik. Son yarışımda kenarda, ‘İnşallah aksilik yaşamaz’ diye dualar etmiş. Çünkü çok fazla enerji jeli almaktan mideniz bulanıp kusabilirsiniz. Kramplardan dolayı yürümeye başlarsın. Yürüyünce de bir daha koşamıyorsun zaten.

Evde hayat nasıl geçiyor?

05.30’da kalkıyorum, 06.00’da antrenmana başlıyorum. Gün içinde herkes işiyle ilgileniyor. Akşam antrenmanlarını eşimle birlikte yapabiliyoruz. Sonra da akşam yemeği yiyoruz. Sohbetlerimizde iş de konuşuyoruz ama spor konuşmayı daha çok seviyoruz. 

‘Vücuduna bu işkenceyi neden çektiriyorsun’

‘BİSİKLETTEN DÜŞÜP TAKLA ATTIM’

Kazalar genelde bisiklette oluyor. Geçen bisiklete grup halinde çıktık. Bir arkadaş yerdeki su birikintisini geçer geçmez bisikletini sağa kırdı, çarpıştık. Takla atıp düştüm. Kuyruk sokumumda çatlak var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!