Güncelleme Tarihi:
Dünya çok değişmiş... Yıllar önce bir yurtdışına gitme çabam olmuştu. Ancak hikâyem başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 11 Eylül olayları sırasında bu başvuruyu yapmıştım, sanırım o nedenle başarısız oldum. İkinci yurtdışına gitme planım yine hüsranla sonuçlandı çünkü tüm dünyada pandemi ilan edildi ve evde kaldık. Üçüncüsünün akıbetiyse henüz belli değil. Vize başvurusunu tamamladım ancak bu sefer de savaş çıktı...
Fakat vazgeçmedim çünkü bu defa elim kuvvetli. Çünkü bu sefer davet onlardan geldi.
İlk başvurduğum Avrupa ülkesi daha önce yaptığımız bir dans projesinin ikinci bölümünü gerçekleştirmek üzere talepte bulundu. Onların konsolosluğunun dediği bütün şartları yerine getirdim. Şimdi sıra onlarda... İki hafta içinde karar verip bildirecekler. Heyecanlı bekleyişim yine başladı. Heyecanlı ve belirsiz bir bekleyiş...
Peki, dünya neden mi değişmiş? İlk başvurumda çok kötü bir izlenim bıraktılar bende. Sadece başvuru yaparken sıraya girmek için bile ayrı bir sıraya giriyordunuz! Üstelik sabah 9’da mesaisi başlayan bir kuruma, gece 2’de gidip sabaha kadar beklemeniz gerekiyordu. Üstelik çok kalabalık oluyordu o sıra... Bir haftalık bekleyiş sonunda sıraya girmeye hak kazanıp sonra içeri girmeyi başarmıştım. Fakat durum çok kötüydü. Bahçede bekliyorduk, yağmur tepemize yağıyordu. Gözünüzün önüne getirin. Korunacak hiçbir yeriniz yok, beklemek zorundasınız. Sadece kırık dökük banklarda oturabiliyorsunuz, o da eğer yer bulabilirseniz...
Şimdiyse durum çok daha farklı. İnternet üzerinden ön başvuru yapıyorsunuz. Tabii bir maddi bedeli var. Sonra evrak listesini tamamlıyorsunuz ve ilgili vize acentesinden randevu gününde gidip sıra alıyorsunuz. Bu defa karşınızda acente yetkilileri var, doğrudan konsoloslukla muhatap değilsiniz. Daha acenteden içeri girer girmez, elimdeki bastonu görünce bana farklı bir sıra numarası verdiler. Hemen bana sıra geldiği için çok mutlu oldum çünkü yine çok kalabalıktı. Denemek için normal sıra numarası aldım, önümde 170 kişi vardı. Birden en öne geçtim... Bastonum sayesinde evrakı verdik. Korkulu bir şekilde memurun karşısında duruyorum! Heyecandan karnıma kramp giriyordu. Yine beklenen aksilik oldu ve yetkili kişi “Evrakın biri geçersiz” dedi. Ne yapmam gerektiğini sorunca bir kod gönderdi telefonuma, “Bu kodla tekrar randevu alacaksınız” dedi. Rahatladım.
5 gün sonrasına tekrar randevu aldım. Hatta bana bile bırakmadan hemen bu işlemi orada yaptılar. Sonra da başvuruyu başarıyla tamamladık.
Yıllar geçmiş ve vize konusunda devletler arasındaki önyargılı iletişim çok farklı ve daha iyi bir duruma gelmiş, bunu anladım. Umarım insanlar arasındaki bireysel önyargılar da bir an önce yıkılır ve birbirimizi hemen yargılamadan anlaşıp konuşuruz.