Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta bir anda beliren ‘#SiberSucaOrtakOlma’ hashtag’inin nereden çıktığını bilmiyorsanız ne iyi! Muhtemelen suça ortak olmamışsınızdır. Hikâye yeni yeni tanınan bir kadın oyuncunun kendi mahremiyetinde çektiği fotoğrafların telefonundan çalınarak sosyal medyaya yayılmasıyla başladı. Olayın toplumsal skandala dönüşmesiyse fotoğrafların fütursuzca onlarca site tarafından paylaşılmasıyla gerçekleşti. Öyle ki durumu kınayanlar bile fotoğrafları kullandı.
Yaptığımız haberin, araştırdığımız konunun tüm unsurlarını bilmek, arayıp bulmak ve görmek işimizin bir parçası. En azından kimse bir gazeteciye “Sen neden baktın o fotoğraflara?” diye sormaz. Pekâlâ ‘hakkım olması’ o suça ortak olmama engel miydi? Fotoğraflara hiç bakmadan haberi yapabilmek ve yeterince bilgiye ulaşmak için epey dikkatli olmam gerekti. Çok yaklaştığımı, bir tık uzağımda durduğunu hissettiğim anlar oldu. Haberlerde tasvir edilene benzeyen ve oyuncunun suretini içeren hiçbir kareyle karşılaşmadığım için başarılı olduğumu düşünüyorum. Sanıyorum diyorum çünkü internette ‘ifşa’ kelimesini aradığınızda ‘insan eti’yle karşılaşmamanız pek mümkün değil!
Beni şaşırtan, ifşa işinin
başlı başına bir fenomen olması
İnsanların özel fotoğraflarının ortalığa dökülmesi bilgi çağında neredeyse sıradan bir durum, maalesef. Dualite evreninde yaşıyoruz; her şeyin iyi yanı, kötü yanı var. İyi olan, bilgiye kolayca ulaşmak. Ama her bilgiye değil! Beni şaşırtan, ifşa işinin başlı başına bir fenomen olması. İnternette işi yalnızca ‘ifşa etmek’ olan, adında ifşa geçen siteler, platformlar, hatta gizli Telegram grupları, Facebook grupları mevcut. İsimlerini paylaşmıyorum.
“Arkadaşlar dün geceden beri mail yağmuruna tuttunuz beni, paylaşıp paylaşmamakta kararsız kaldım...” yazıyor bir ifşacının mesajında. Fotoğrafların yer aldığı sayfa çoktan kaldırılmış, arama motoru veriyi sakladığı için mesaj arama sonuçlarından okunabiliyor. Olayın toplumsal skandal boyutunu anlamak için ‘mail yağmuru’ ifadesine dikkat! ‘Kararsız kaldım’a ayrıca dikkat!
Bu tip olaylarda suçun faillerini yakalamak kolay olmasa da yasalara göre paylaşım eylemine dahil olan herkes suça ortak olmuş sayılıyor. 1-3 yıla kadar hapis cezası var. Peki ya meraktan bakanlar, bi’ bakıp kapatanlar? Buradaki ince noktayı anlamak için ‘suç’ kelimesini bir kenara koyalım. Zira yakalanmayacağını düşündüğümüz suç, bir başka deyişle ‘yasaklı olan’, cazibe yaratır. İnsan nefsiyle doğarmış. Plajda havlusu düşen adamın, vapurda eteği uçuşan kadının mahremi görünür olduğunda gözümüzü dikip bakıyor muyuz? İster ahlaki bilincimizle, ister empati duygumuzla refleks gösterir, bakışlarımızı kaçırırız. Elbette ‘fırsatı değerlendirenler’ olur. Yine de hiçbirimiz o duruma düşmek istemeyiz. Aynı sahne internette gerçekleşince işler değişiyor. Sosyal medya ‘sanal’ doğasıyla empati duygumuzu köreltiyor. Gerçek hayatta yapmayacağımız şeyleri normalleştiriyor. Öylesine görmek, meraktan bakmak sanki kusur sayılmıyor. “Paylaşmadım ki suça ortak olayım” diye düşününce, neredeyse mazeret bile doğuyor. Sonunda bize doğruyu gösterecek tek bir kılavuz kalıyor. Neyse ki hepimizin içinde var olan vicdan insan ruhunun yegâne rehberi.
‘Bir teselli ver’eyim:
“Yaşadıkların gerçekten üzücü. Fakat her kötü olayın iyi bir yanı da var. Senin başından geçenler toplumda bir nebze farkındalık yarattı. Belki yarın başkalarının aynı duruma düşmesini önleyecek. Kalbin ferah olsun, yaşanan
unutulur, anlayış baki kalır...”
Özel bilgileri korumak mümkün
Özel hayatımıza dair her bilgiyi cep telefonlarımızda tutuyoruz. Ekran şifresi mobil güvenliğin yalnızca küçük bir adımı. Üstelik kullanıcıların yüzde 64’ü ekran şifresi bile kullanmıyor. Cep telefonlarında veri koruması için faydalı uygulamalar mevcut. Gelin neler yapabileceğinize bakalım...
* Halka açık Wi-Fi’ları kullanmak riskli, özellikle şifresiz olanları. Hacker’lar kişisel şifrelerinize, kredi kartı ve diğer özel bilgilerinize ulaşabilir. İyi bir VPN kullandığınızda internette ne yaptığınızı göremezler. Bedava olanlar pek işe yaramıyor. CNET’in önerisi olan ExpressVPN’i inceleyebilirsiniz... Aylık fiyatı 6.67 dolar.
* Anonim tarayıcılar, internet sayfalarına girdiğiniz bilgilerin takip edilmesini engelliyor. Google reklamları gibi izinizi süren uygulamalara karşı etkili çözüm sunan tarayıcılar arasında Tor, Onion, Orbot ve Brave popüler olanlar...
* Tüm hesaplar için tek bir şifre kullanmak güvenli değil, onlarca şifreyi hatırda tutmaksa çok zor! 1Password gibi uygulamalar hem güvenlik hem de kolaylık sağlıyor. Apple iOS 11’de Şifre Yöneticisi mevcut. iCloud, Drive gibi dosyalarınızın yer aldığı, fotoğraflarınızın ve videolarınızın otomatik yedeklendiği hesapların şifrelerini mutlaka yüksek güvenlik düzeyinde belirleyin! Uzun, karışık ve tahmin edilemez olmalılar. Bu hesaplara doğrulama yapan e-posta şifrelerinin farklı ve yüksek güvenlik düzeyinde olmasına da ayrıca dikkat edin.
* Telefonun çalınması veya kaybolması içindeki bilgilere erişilebileceği endişesi doğurur. Neyse ki Android ve Apple telefonların ‘Find My Device / Find My Phone-Cihazımı Bul’ özelliği hem kaybolan cihazın yerini bulmanızı hem de içindeki verileri uzaktan silmenizi sağlıyor. Bu özellikleri aktive ettiğinizden emin olun. Telefonunuzun IMEI numarasını bir yere not edin, bulunmasını kolaylaştırabilir.
Bütçeye uygun iPhone geliyor
iPhone sahibi olmak için borca girme, ihtiyaç kredisi çekme dönemi yakında bitebilir! Alım gücü zayıf olan ülkelerde iPhone talebinin artması üzerine Apple’ın yeniden uygun fiyatlı bir iPhone modeli üreteceği haberi geldi. India Times’ın haberine göre şubatta üretimi başlayacak yeni telefonun görünümü iPhone 8’e benzeyecek ve yurtdışı fiyatı 350 dolar civarında olacak.