Güncelleme Tarihi:
Bahariye Caddesi’nde insan trafiğinin en kalabalık olduğu saatler. Süreyya Operası’nın önünde kuyruk bekleyenler, işten eve yetişmeye çalışanlar... Yağmur çiseliyor ama yürümemek için bahane değil. Tam Süreyya Operası’nın önünden geçerken elindeki çubuklarla gölge oyunu oynatan bir ustaya denk geliyorum. Zeki Müren’in ‘Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun’ şarkısını duymamla yaklaşıyorum. Ve karşıma hiç ummadığım bir manzara çıkıyor. Perdede canlanan Zeki Müren’in ta kendisi!
Pille çalışan iki ışık, bir perde, kablosuz hoparlöre bağlı bir cep telefonu ve sırasını bekleyen birbirinden ünlü sanatçıların kuklalarının olduğu katlanıp kapanabilen bir tezgâh. Ünlü sanatçıların renk renk tasvirleri ustalıkla çizilip tasarlanmış. Sahnesi biten sanatçı Bahariye Caddesi sakinlerinin alkışlarıyla yerini diğerine bırakıyor.
Cemal Fatih Polat hayatında iz bırakan sanatçıların tasvirlerini gölge oyunu perdesinde adeta kendinden geçerek canlandırıyor. Neşet Ertaş’la birlikte söylüyor, Zeki Müren’e eşlik ederken sallanıyor, Fazıl Say’la birlikte sanki piyanonun tuşlarına basıyor.
Polat, Kırıkkale’de esnaf bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Nalbur babası onu, okulu bitirip dükkânın başına geçer ümidiyle İstanbul’a Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü’ne göndermiş. Polat okulun yanı sıra tiyatro oyunculuğuna merak sarmış ve Karagöz’le tanışmış. “2006’da okula ara verip turne tiyatrosuna başladım, 2009’da da Karagöz de oynatmaya...” Zamanla okullarda, belediye etkinliklerinde çadır kurulup Karagöz oynatılacağı zaman onu çağırır olmuşlar. “2017’de ünlü kukla ustası Alpay Ekler’den sanatçı tasvirlerini deriden nasıl yaptığımızı öğrendim. Kendi perdemi kurdum” diyen Polat, ustalardan öğrendiklerini kendi tekniğiyle geliştirmiş, müziğe olan tutkusu nedeniyle sanatçı tasvirleri yapmaya başlamış...
‘FAZIL SAY’A ŞAŞIRIYORLAR’
“Âşık Veysel hayranıyım. Çok severim, sürekli türkülerini dinlerim. Onu saz çalarken tasvir etsem acaba nasıl olur deyip kuklasını yapmaya başladım. Çizdim, perdede oynattım, herkes çok beğendi. Sonra Cem Karaca, Neşet Ertaş, Zeki Müren niye yapmıyorum derken hayatımda izi olan sanatçıları yapmaya karar verdim” diyen Polat, Fazıl Say’ın Âşık Veysel’den yola çıkarak bestelediği ‘Kara Toprak’ eserini dinlerken Say’ın da tasvirini yapmaya karar vermiş. Say, sosyal medyasında kendi görüntülerini paylaşınca Polat’ın da adı duyulmuş.
Cemal Fatih Polat sanatçıların kuklalarını yapmaya Âşık Veysel’le başlamış: “Sürekli türkülerini dinlerim. Onu saz çalarken tasvir etsem nasıl olur deyip kuklasını yaptım.”
Küçük bir perde ve basit bir sahne düzeneğiyle etkinliklerde, festivallerde gölge oyunu oynatan sanatçı yavaş yavaş para kazanmaya da başlamış. “İlk başlarda 30-40 lirayla eve dönüyordum. Şimdi hafta içi 250-300 lira civarı kazanıyorum, hafta sonları 400 liraya çıkıyor. Derme çatma bir sahne düzeneğim vardı. Sağ olsun kayınpederimin desteğiyle güzel bir perde yaptık. Yavaş yavaş para kazanmaya başladım, daha iyi bir ışık ve daha büyük bir hoparlör aldım. Yani tezgâhı büyütmüş olduk” diyor. Ama bir süre sonra pandemi başlamış; yurtdışı fuarları, festivalleri ve etkinlikleri iptal olmuş. Eşine ve çocuğuna nasıl para götüreceğini kara kara düşünürken Polat’a ailesinden maddi destek gelmiş. Bu destekle önce radyoda Karagöz tiyatrosu yapmış. Sonra sanatçı tasvirlerinden kitap ayracı yapıp satmış. En sonunda da sokakta gölge oyunu oynatmaya karar vermiş. Her gün gölge oyunu tezgâhını Ümraniye’den Kadıköy’deki Bahariye Caddesi’ne taşımaya başlamış.
Polat, Fazıl Say’ın Âşık Veysel’e ithafen bestelediği ‘Kara Toprak’ eserini dinleyince onun kuklasını da yapmış.
Kadıköylülerin ilgisinden memnun Polat: “Ne zaman Süreyya Operası’nda ara olsa gölge oyununda Pavarotti çıkıyor. İnsanlar ‘Bu ses nereden geliyor’ diye mutlaka bakıyor. Karagöz-Hacivat diye geliyorlar ama perdede enteresan bir şey görünce onu fotoğraflamak, paylaşmak istiyorlar. Gölge oyunu perdesinde en çok Fazıl Say’ı görünce şaşırıyorlar.” Sanatçı koleksiyonuna en son Âşık Mahzuni Şerif’i ve Barış Manço’yu eklemiş. Perdesinde Barış Manço ve Cem Karaca’nın ‘Ne Olur Islak Islak Bakma Öyle’ düetine şahit olmak isterseniz, gölge oyunu ustasını hemen her gün saat 19.30’da Bahariye Caddesi’nde, Süreyya Operası’nın tam karşısında bulabilirsiniz